TÜRKİYEDEKİ ÇEÇEN MÜLTECİLERİN DURUMU -2002

TÜRKİYE'DEKİ ÇEÇEN MÜLTECİLERİN DURUMU

HAKKINDA RAPOR

(TASLAK Tarih 6.3.2002)

GİRİŞ

Çeçenistan'da uzun yıllardır süren savaş nedeniyle ülkelerini terketmek zorunda kalan ve Türkiye'ye sığınan Çeçen Mültecilerin durumu ve sorunlarının tesbiti için 06.03.2002 tarihinde MAZLUMDER İstanbul Şubesinde bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya Av. Muktedir İlhan (Kafkas-Çeçen Dayanışma Vakfı), Recep Tuncer (İHH), Mustafa Özkaya (Kafkas Vakfı), Av. Halim Yılmaz ve Av. Lütfi Yılmaz (MAZLUMDER) katıldı. Katılımcıların aktardıkları bilgilerz ışığında Türkiye'de bulunan Çeçen mültecilerin durumu ve tesbit edilen önemli sorunları özetle şöyledir:

1- GENEL DURUM (YAŞAM KOŞULLARI)

A - MESKEN

Türkiye'ye gelen Çeçen mülteciler çoğunlukla İstanbul'da yaşamaktadır. 1999 ve önceki yıllarda gelenler çoğu Laleli'deki otellerde ve bir kısmı evlerde kalıyordu. 2000 yılı başlarında İstanbul'daki Çeçen sığınmacıların sayısı bin (1000) kişiyi aştı. Sayılarının artması ve otelde kalmanın masraflı olması nedeniyle başka çözüm yolları arandı. Şu anda Fenerbahçe DDY (Devlet Demir Yolları) Misafirhanesinin bir kısmında (Yaklaşık 200) kişi, Ümraniye Halilürrahman Camisi'nin altında (yaklaşık 150 kişi) ve Beykoz Tokatköy'de (yaklaşık 150 kişi) olmak üzere toplu olarak üç ayrı merkezde yaşamaktadırlar. Bu üç merkez dışında kalanlar İstanbul'un farklı semtlerinde evlerde kalmaktadır (Yaklaşık 600 kişi). İstanbul'daki Çeçen sığınmacı sayısının 1100 kişi civarında olduğu tahmin ediliyor. İstanbul dışında yaşayan Çeçen sığınmacı sayısı düşüktür. Bu nedenle Türkiye'deki toplam Çeçen sığınmacı sayısının 1500'ü aşmadığı tahmin ediliyor.

Kırklareli'deki mülteci kampına Çeçenlerin yerleştirilmesi talebi de İçişleri Bakanlığı

tarafından reddedilmiş.

B - GEÇİM

Kafkas - Çeçen Dayanışma Vakfı (daha önce de yardım komitesi olarak) Çeçen sığınmacılara gıda, sağlık, eğitim, yakıt vb. konularda yardımcı oluyor. Vakıf yetkilileri, Çeçen sığınmacılara yardım etmek isteyen vatandaşların fitre ve zekatlarını verdiklerini fakat bununda yılın belli bir döneminde olduğundan yılın diğer dönemlerinde sıkıntı yaşandığını belirtiyorlar.

Çeçenler ile ilgili bazı gelişmeler (otel baskını gibi) ve yardım toplayan sahtekarların türemesi toplumda Çeçen Mültecilere karşı olan sempatiyi olumsuz yönde etkilemiş ve yapılan yardımlar azalmıştır.

Türkiye'de yardım toplama kanunla düzenlenmiş olduğundan belli bir prosedüre tabidir. Bu prosedür olmadan yardım toplamak suçtur. Fakat Çeçen sığınmacılar için kanuna uygun yardım toplama başvuruları yapıldığı halde idari makamlar tarafından reddedilmiştir.

Devlet tarafında yapılan tek yardım Kızılay tarafından Kırklareli Gaziosmanpaşa'da bulunan Çeçenler için gıda yardımı yapılmış.

C- EĞİTİM

Sığınmacıların resmi ikametgahları olmadığı için çocuklar okullara (ilkokul) kabul edilmiyorlar. Çeçen mültecilerin toplu olarak bulundukları üç merkezde (Beykoz, Fenerbahçe ve Ümraniye) insiyatif kullanılarak ve soydaş (Türk soylu yabancı) kapsamında çocukların ilkokula gönderilmesi sağlanmış. Bunların dışındakiler ikametgah sahibi olmadıkları için ilkokullara kabul edilmiyorlar. Eğitim çağında olduğu halde okula gidemeyen yaklaşık 200 çocuk var.

Sığınmacı çocuklar sadece ilköğretime kabul edilebiliyorlar. Ortaokul ve liselere kabul edilmemektedirler.

Yükseköğretim için ise; ikamet sorunu nedeniyle, ancak imkanı olup da Kıbrıs'a giderek eğitim vizesiyle Türkiye'ye giriş yapanlar Yükseköğretim sınavlarına girebiliyor veya bir yükseköğretim kurumunda eğitim görebiliyorlar.

D- SAĞLIK

Devlet hastanelerinde ücretsiz yararlanma imkanı bulunmamaktadır. Devlet hastanelerinde ancak ücret karşılığı tedavi olabiliyorlar. Kısa bir süreliğine de olsa Büyükşehir Belediyesi Sağlık hizmetleri konusunda yardımcı olmuş. Fakat şu anda o imkan da yok. Halen bir özel hastaneye 10 milyar borçları birikmiş. Kısıtlı maddi imkanlar nedeniyle sağlık hizmetlerinden faydalanamamaktadırlar.

2- HUKUKİ SORUNLAR

A- İKAMET

2000 ve 2001 yılında verilen ikamet tezkereler üç (3) aylık süre için verilmiş. Üç aylık sürenin kısa olmasından dolayı işlemlerin tamamlanması (ikamet tezkeresinin verilmesi) zaten üç aya yakın bir zamanda gerçekleştiği için bir anlam ifade etmiyordu. Bu süre çok daha fazla uzayabilmektedir. Örneğin 2001 Ağustos ayında ikamet süresi dolan ve tekrar başvuran şahsın yeni ikamet izni 2002 Ocak ayında verilmiştir.

İçişleri Bakanlığı, yayınladığı genelgelerle ikamet izni verilmesinin koşullarını çok daraltmıştır. Öyle ki, ikamet izni için başvuran binden fazla Çeçen sığınmacıdan sadece 40 kişiye ikamet izni verilmiştir.

B- PASAPORT

İkamet izni için başvurmak başka sorunlara da yol açabiliyor. 2001 Haziran ayında İçişleri Bakanlığı 30 sığınmacının pasaportunun sahte olduğu iddiasıyla yurtdışı (sınırdışı) edilmesi talep edilmiş.

Pasaportların sahte olduğu iddiasının kaynağı Rusya'nın aktardığı bilgiler. Rusya, yüzlerce Çeçen'in isim ve pasaportunun seri nosunu içeren bir listeyi bütün devletlere göndererek bu pasaportların geçersiz olduğunu bildirmiş.

Bunların yanında bir başka problem de pasaportların süresinin bitmesi. Pasaportu yenileme imkanı olmadığı için hukuki açıdan sıkıntılar yaşanıyor.

Tüm bu nedenlerle, şu anda Türkiye'de bulunan Çeçen sığınmacıların parmakla sayılabilecek birkaç kişi dışında, %99'u pasaport ve ikamet sorunları nedeniyle kaçak konumunda.

Gözaltına alınan bazı Çeçenler aylarca Yabancılar Şube'de tutulabilmektedir. Hukuki açıdan illegal (kaçak) durumunda olduklarından çok sayıda kişi "vize ihlali" gerekçesiyle sınırdışı edilmiş. Sınırdışı edilenler genellikle Nahçıvan kapısından sınırdışı ediliyor.

C- UNHCR VE ÇEÇEN MÜLTECİLER

Çeçen sığınmacılar Türk mevzuatında öngörülen 10 günlük süre içinde sığınmacı olarak müracaat etmedikleri için hem Türk idari makamları karşısında hem de UNHCR Ankara Ofisi'ne yaptıkları başvurularda sıkıntı çekiyorlar. UNHCR'e yapılan başvuruların sayısının da çok az olduğu ifade ediliyor.

UNHCR'in Çeçen sığınmacılar için yapmak istediği gıda yardımı İçişleri Bakanlığı tarafından kabul edilmemiş. UNHCR'in Çeçen sığınmacılar için ayrılmış bir fonu olmasına rağmen, bu fon idari makamların izin vermemesi nedeniyle ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmamaktadır.

D- 1951 SÖZLEŞMESİ AÇISINDAN ÇEÇEN MÜLTECİLERİN HUKUKİ DURUMU

Türkiye'de bulunan Çeçen sığınmacılar, 1951 Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesi'ndeki mültecilik koşullarını taşımaktadırlar. Rusya'nın AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Topluluğu - OSCE) üyesi olması nedeniyle Çeçen mülteciler "Avrupa kökenli"mülteci kategorisine girmektedir. Yani Türkiye'nin Sözleşme'ye koyduğu coğrafi çekince kapsamı dışında yer almaktadırlar.

GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Ülkelerini terketmek zorunda kalan ve Türkiye'de bulunan Çeçen sığınmacılar imkansızlıklar ve zor koşullar altında yaşamlarına devam etmektedirler. Asıl zorluk, Türk idari makamların gittikçe artan dozda Çeçen Mültecilere yönelik olumsuz tavırlarıdır. İdari makamlar, bizzat yardım yapmıyorlarsa da en azından kanuni şartlara göre yardımcı olmak isteyen ilgili ulusal ve uluslar arası kurumların yardım girişimleri için gerekli kolaylıkları göstermelidir. En azından bu tür girişimleri engellememelidir.

Türkiye 1951 Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesi'ne taraftır. Çeçen Mülteciler de Sözleşmede tanımlanan mültecilik koşullarını taşımaktadır. Türkiye Cumhuriyeti bu Sözleşmeye taraf olduğundan Sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmeli ve bu çerçevede Çeçen Mülteciler için Sözleşme'de yer alan hakları tanımalıdır.

Hazırlayan:

Halim YILMAZ

(Avukat)

YAYIN BİLGİLERİKategori Adı Yurt İçi RaporlarTarih 2002-03-06
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4644738