ÖZGÜR ÜNAL IN GÖZALTINDA ÖLÜMÜ İNCELEME RAPORU

Ankara, 07 Eylül 2001

22 Ağustos 2001 günü Balıkesir'in Edremit ilçesinde gözaltına alınan ve nezarethanede intihar ettiği iddia edilen Özgür ÜNAL olayını incelemek amacıyla oluşturulan MAZLUMDER İnceleme Heyetinin konuyla ilgili olarak hazırladığı raporu bilgilerinize sunar, ilgi ve duyarlılığınızı bekleriz.

Saygılarımızla

MAZLUMDER

İnsan Hakları İhlallerini İzleme Komisyonu

MAZLUMDER İZMİR ŞUBESİ

"ÖZGÜR ÜNAL'IN GÖZALTINDA ÖLÜMÜ"

İNCELEME RAPORU

GİRİŞ

OLAYIN MEYDANA GELDİĞİ YER: Balıkesir'in Edremit ilçesi.

OLAYIN MEYDANA GELDİĞİ TARİH: 22.8.2001

OLAYIN KISA ÖYKÜSÜ: 16 yaşında lise öğrencisi olan Özgür ÜNAL'ın 22.8.2001 tarihinde hakkında şikayet olduğu iddiasıyla bir grup sivil polis tarafından babasının işyerinden alınıp Edremit Emniyet Müdürlüğüne götürülerek nezarethaneye konulması ve burada şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmesi.

GÖZLEM VE TESPİTLER

MAZLUMDER İzmir Şubesi Başkan Yardımcısı Selvet ÇETİN ve Av.Ahmet İSTEK'ten oluşan inceleme heyeti 04.9.2001 günü Edremit'e gitmiş ve soruşturmayı yürüten C.Savcısı, İlçe Emniyet Müdürü, ölen gencin babası ve işyerinde çalışan bir işçi ile olayı haber yapan DHA muhabiri ve bazı basın mensupları ile görüşmelerde bulunmuştur.

Savcı ile Görüşme:

Olay ile ilgili hazırlık soruşturmasını sürdüren C.Savcısı İbrahim Can DEMİRCİOĞLU ile görüşülmüştür. Savcı, olayı tüm yönleriyle soruşturduklarını ve bu soruşturmanın da gizli olarak yürütüldüğünü ifade etmiştir. Bu aşamada bilgi vermenin doğru olmadığını, Bursa Adli Tıp Kurumundan gelecek raporu beklediklerini dile getiren Savcı, gelecek rapora göre hareket edeceğini sözlerine eklemiştir. Heyetimizin, özellikle Özgür ÜNAL'ın nüfus cüzdanında yapılan tahrifatın kim tarafından ve ne şekilde yapıldığına yönelik soruları üzerine Savcı DEMİRCİOĞLU, bu konunun yürütülen soruşturmanın önemli bir parçası olduğunu vurgulamakla yetinmiştir.

İlçe Emniyet Müdürü ile Görüşme:

İlçe Emniyet Müdürü Ali Rıza TOPÇU, heyetimizle görüşmeden önce yetki belgesi istemiş ve kendisine yetki belgesi gösterilmiştir. Heyetimizin sorularına çok kısa ve doyurucu olmayan yanıtlar veren Emniyet Müdürü, Özgür ÜNAL'ın taciz ve kapkaççılık şikayeti nedeniyle gözaltına alındığını, gece verilen battaniyenin kenarındaki iplikleri sökmek suretiyle kendisini nezarethane tuvaletinin kalorifer borusuna asarak intihar ettiğini iddia etmiştir. İntihar olayının 23.8.2001 günü saat 10.00 sıralarında gerçekleştiğini ileri süren Emniyet Müdürü, bundan sonra nezarethaneye battaniye de sokmayacakları şeklinde garip ifadeler kullanarak sanki Özgür ÜNAL'ın ölümünden nezarethane battaniyesinin sorumlu olduğunu(!) ima etmeye çalışmıştır. Ölen gencin 18 yaşından küçük olduğunun bilinip bilinmediğini ve kimlik belgesindeki tahrifatın ne zaman farkedildiğini soran heyetimizin sorularına yanıt veren Emniyet Müdürü; ÜNAL'ın gözaltına alındığında kendisine doğum tarihinin sorulduğunu ve "1983 doğumluyum" yanıtının alındığını ve kimlik belgesindeki tüm bölümlerin tahrifata uğradığını daha sonra fark ettiklerini ifade etmiştir.Yargıya intikal eden bir konuda daha fazla konuşamayacağını söyleyen Emniyet Müdürü, istendiği taktirde olay hakkında Balıkesir Emniyet Müdürü Kemal İSKENDER'den bilgi alınabileceğini belirterek görüşmeyi bitirmiştir.

Babası Osman ÜNAL ve işçi Serkan ÖZEN ile Görüşme:

Özgür ÜNAL'ın babası Osman ÜNAL ve işyerinde çalışan Serkan ÖZEN isimli işçi ile görüşülerek olayın detayları hakkında bilgi edinilmeye çalışılmıştır. Osman ÜNAL, bir petrol istasyonunda restoran işletmektedir. 22.8.2001 gecesi saat 23.30 sıralarında 3 sivil polisin işyerine geldiğini ve kendisine "Oğlunuz var mı, kaç yaşında, motosikletiniz var mı, plakası ve rengi ne?"gibi sorular sorduklarını ve kendisinin bu soruları yanıtladığını anlatmıştır. O esnada polislerin telsizinden kendi motosikletlerinin plakasının anons edildiğini duyduğunu belirten Osman ÜNAL, polislerin "Oğlun hakkında şikayet var, karakola götüreceğiz" dediğini ve Özgür'ün kimliğini istediklerini ifade etmiştir. Bu sırada Özgür'ün de yanlarına geldiğini ve neler olduğunu oğluna sorduğunu, oğlunun da "Ben de bilmiyorum" yanıtı verdiğini belirtmiştir. Özgür'ün gün boyu motosikletle pide sattığını ve kimliğinin genellikle işyerinde bulunduğunu anlatan Osman ÜNAL, oğlunun 1985 doğumlu olduğuna ve kimliği polislere verirken üzerinde bir tahrifat gözükmediğine dikkat çekmiştir. Polislerin oğlunu götürdüğünü ve aynı gece saat 01.00 sıralarında polislerin kendisini telefonla arayarak motosiklet ile birlikte ruhsatı da istediklerini ve Emniyet Müdürlüğüne gittiğini anlatan O.ÜNAL, oğlunun ehliyetsiz motosiklet kullandığı gerekçesiyle 54 milyon lira para cezası kesildiğini ve motosikletin de bölge trafiğe gönderildiğini dile getirmiştir. Aynı anda emniyet müdürlüğünde bir kişi ile karşılaştığını ve kendisine "Böyle mi çocuk yetiştiriyorsunuz?" dediğini, yanında bulunan kadının da "Ben onun annesi yaşındayım, hiç utanmıyor mu?" şeklinde kendisine çıkıştığını belirtmiştir. Oğlu hakkında şikayetçi olanın bu kadın olduğunu anladığına işaret eden O.ÜNAL, bir başka polisin de kendisine "Bu çocuğu çok serbest yetiştirmişsin, cebinden 284 milyon lira para çıktı."dediğini ifade etmiştir. Özgür'e birkaç gün önce cep telefonu alması için 100 milyon lira ve ilaveten 50 milyon lira verdiğini dile getiren O.ÜNAL, geri kalan paranın da o günkü topladığı pide paralarından oluştuğunun altını çizmiştir. Emniyet Müdürlüğünde bulunduğu süre içinde o gece oğlu ile görüşemediğini belirten O.ÜNAL, adreslerinin belli olduğunu ve sabah getirmek üzere teslim almak istemesine rağmen bu isteğinin kabul edilmediğini ve oradan saat 02.00 sıralarında ayrıldığını anlatmıştır. 23.8.2001 günü sabah 08.30 sıralarında yanında çalışan Serkan ÖZEN'i Özgür'ün mahkemeye çıkarılıp çıkarılmadığını öğrenmesi için adliyeye gönderdiğini, Özgür'ün mahkemeye çıkarılmadığını öğrenince kuşkuya kapıldığını anlatan O.ÜNAL, aynı işçiyi saat 10.00 ve 11.30 sıralarında iki kez Özgür'e yemek götürmesi için Emniyet Müdürlüğüne gönderdiğini, görevlilerin "Biz kendisine veririz" diyerek yemeği aldıklarını ve işçisini geriye gönderdiklerini vurgulamıştır. Saat 13.00 sıralarında iki araç ile polislerin işyerine geldiğini ve kendisini Emniyet Müdürlüğü nezarethanesine götürdüklerini ve burada üzeri battaniye ile örtülü olarak oğlunun cesedi ile karşılaştığını, görevlilerin Özgür'ün intihar ettiğini söylediklerini anlatan O.ÜNAL, cesedi ilk gördüğünde boğaz bölgesinde hiçbir anormallik görmediğini, dilinin ağız bölgesi dışında olmadığını, ancak Bursa Adli Tıp Kurumu'nda yıkama esnasında sağ ve sol boyun bölgelerinde çok belirgin çizikler gördüğüne dikkat çekmiştir. Emniyet Müdürü ile yaptığı görüşmeyi de anlatan O.ÜNAL, Müdür'ün kendisine; 23.8.2001 sabahı saat 07.00 sıralarında hiç alışkanlığı olmadığı halde nezarethaneye geldiğini ve Özgür'ün hatırını sorduğunu, 08.00 sıralarında bir memuru tekrar nezarethaneye gönderip bir ihtiyacı olup olmadığını sormasını istediğini anlattığını belirtmiştir. Söz konusu memurun 09.30 sıralarında "GBT"sonucunu öğrenmek için yukarı çıktığını, tekrar aşağıya inerek Özgür'e "kaç doğumlusun" diye sorduğunu, Özgür'ün "85 doğumluyum"dediğini Emniyet Müdürü'nün kendisine anlattığını söyleyen O.ÜNAL, kimlik belgesinde 1983 tarihi yazdığını yine Müdürün kendisine aktardığını dile getirmiştir. Aynı memurun bir süre sonra nezarethaneye tekrar indiğinde Özgür'ü göremediği, kapının kilitli olduğu, içeri girdiklerinde tuvalette Özgür'ün kendisini asmış olduğu bilgilerinin yine Emniyet Müdürü'nün kendisine aktardığı bilgiler olduğuna dikkat çekmiştir. Daha sonra oğlunun emanetlerini almak için Emniyet Müdürlüğüne gittiğinde üzerinden çıkan 284 milyon lira yerine kendisine 4 milyon lira verildiğini, konuyu Emniyet Müdürü'ne söylediğinde "Yarın gel, paranı ayarlayalım" dediğini ve ertesi gün gittiğinde 280 milyon liranın beyaz bir zarf içinde kendisine verildiğini belirten O.ÜNAL, bu durumu İçişleri Bakanlığı Müfettişlerine ilettiğinde Müfettişlerin "Paranı almışsın, daha ne istiyorsun?" şeklinde tepki gösterdiklerini anlatmıştır.

O.ÜNAL, olaydan bir hafta önce oğlunun kendisine yaşadığı bir hadiseden bahsettiğini, motosiklet ile pide dağıtırken bir kadının birkaç kez oğlunu "Bu yoldan geçme, rahatsız oluyorum, yoksa seni şikayet ederim" şeklinde uyardığını, oğlunun da "Burası yol, geçmek zorundayım" dediğini ve ardından taciz iddiasıyla bu kadının oğlundan şikayetçi olmasını kuşku verici bulduğunu vurgulamıştır. İşçi Serkan ÖZEN de Özgür'ün gözaltına alındığı gün öğle saatlerinde iki kişinin restorana geldiğini ve ısrarla motosikletin satılık olup olmadığını sorduklarını anlatmış, gece O.ÜNAL ile Emniyet Müdürlüğüne gittiklerinde o kişilerden birini orada gördüğüne dikkat çekmiştir. Daha sonra bu kişinin şikayetçi kadının kocası olduğunu ve Havran'da motosiklet işleri yaptığını öğrendiklerini belirtmiştir.

Basın Mensupları ile Görüşme:

Olayı ilk olarak takip eden ve haber yaparak kamuoyunun bilgilenmesini sağlayan DHA Muhabiri Ahmet ERTAN ile görüşülmüş ve duyarlılığı için insan hakları savunucuları adına teşekkür edilmiştir. Diğer basın mensupları ile de görüşülerek olayın güncelliğini yitirmemesi ve bundan sonraki hukuki sürecin kamuoyuna etkin ve doğru biçimde yansıtılması için kendilerinden destek istenmiştir. Basın mensupları da insan hakları kuruluşlarının olayı takip etmelerinin memnuniyet verici olduğunu belirterek destek olacaklarını ifade etmişlerdir.

İddialar ve Cevap Bekleyen Sorular:

1-Özgür ÜNAL'ın kimlik bilgileri nasıl ve kimler tarafından tahrifata uğratılmıştır? Sadece doğum tarihi üzerinde değil, tüm kimlik belgesinde kalem ile yoğun tahrifatların yapılması, bir şeyleri gizlemeye mi yöneliktir?

2-Nezarethanede Özgür'ü en son hangi memur ya da memurlar görmüştür? Normal şartlarda kışın dahi verilmediği iddia edilen battaniye, Ağustos sıcağında Özgür'e niçin verilmiştir?

3-İlçe Emniyet Müdürü ve iki polis memuru hakkında daha önce cinayet zanlılarına işkence yaptıkları iddiasıyla açılan bir dava bulunduğu ve halen Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandıkları iddiaları doğru mudur? Şayet doğruysa İçişleri Bakanlığı bu görevliler hakkında bugüne kadar ne gibi bir işlem yapmıştır?

4-Müfettişlerin olay gecesi nöbetçi olarak görev yapan memur yerine o gün görevi bulunmayan başka bir memura görevden el çektirdiği iddiaları doğru mudur?

5-Olay gecesi nezarethanede bir zanlının daha bulunduğu ve bu zanlının Özgür'ü ayaklarından aşağıya doğru asılmış bir şekilde gördüğü iddiaları söz konusudur. Gerçekten o gece bu zanlının nezarethanede tutulup tutulmadığı, Özgür'ü nasıl gördüğü ilgili makamlar tarafından araştırılmış mıdır?Örneğin nezarethane kayıtları incelenmiş midir?

6-Halk arasında Edremit Emniyeti ile ilgili olumsuz değerlendirmeler yapılmaktadır. Örneğin son iki yıldır çok sayıda kişinin işkence ve kötü muamele gördüğü, bazı memurların görevlerini kötüye kullandıkları, bölge trafik binasının altının adeta işkencehaneyi andırdığı iddiaları ciddi olarak araştırılmalıdır.

7-Özgür'ün emanetteki parası neden istendiğinde verilememiştir? Sorumlular kimlerdir ve haklarında bir işlem yapılmış mıdır? Müfettişlerin umursamaz ifadelerle bu olayı geçiştirmeye çalıştıkları iddiası araştırılmış mıdır?

SONUÇ:

Tüm hakların temeli olan yaşama hakkının açıkça ihlal edildiği Özgür ÜNAL olayı, gözaltında ölüm vakalarının artan bir oranda devam ettiğini göstermektedir. Kolluk güçlerinin keyfi tutumları sonucu meydana gelen ve 16 yaşında bir gencin yaşamına mal olan bu olayın sorumluları bağımsız bir soruşturmanın neticesinde ortaya çıkarılmalı ve adil bir şekilde yargılanmalıdır. Yukarıda maddeler halinde sıralanan iddialar titizlikle araştırılmalıdır. MAZLUMDER, bu olayın geçmişte çoğu kez yaşandığı gibi üzerinin örtülmemesi, gerçeklerin gizlenmemesi ve sorumlular hakkında yargı yolunun açılabilmesi için üzerine düşen görevi yerine getirmeye hazırdır.

MAZLUMDER İZMİR ŞUBE BAŞKANLIĞI

YAYIN BİLGİLERİKategori Adı Yurt İçi RaporlarTarih 2001-11-07
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4644050