ADİLCEVAZ OLAYLARINI ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU-25/02/2006

25/02/2006

ADİLCEVAZ OLAYLARINI ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU

A. OLAY : Bitlis İli Adilcevaz İlçesinde Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne bağlı Meslek Yüksek Okulunda öğrenciler arasında çıkan, medyada Ülkücü-Kürt kavgası olarak geçen yine öğrencilerin Kürt kökenli oldukları için ayrımcılık ve baskıya maruz kaldıkları iddialarının yer aldığı neticesinde yaklaşık 17 kişilik öğrenci gurubunun ilçeyi terk ettiği olayla ilgili olarak gerek bir kısım öğrencinin derneğimize müracaatları, gerekse olayın basın yoluyla öğrenilmesi üzerine Derneğimiz yöneticilerince bir İnsan Hakları Heyeti oluşturularak bu konuda rapor tanzim edilmesi zarureti hasıl olmuştur.

B. HEYET OLUŞUMU :

MAZLUMDER Van Şube Başkanı Av. Abdulbasit BİLDİRİCİ

MAZLUMDER Şube Başkan Yardımcısı Abidin ENGİN

MAZLUMDER Şube Sekreteri Av. Güven YARIMBATMAN

C. İZLENİMLER :

Heyetimiz 23.02.2006 tarihinde olayın vuku bulduğu Bitlis İli Adilcevaz İlçesine gitmiştir. İlçede herhangi bir gerilimin olmadığı, ülkücü olarak tanımlanan kişilerle Kürt kökenli vatandaşlar arasında herhangi bir sıkıntının olmadığı yine MYO'da yapmış olduğumuz görüşmelerde ve incelemelerde de okulda bahse konu bir gerilim yaşanmadığı, okulun şu an itibariyle tatil olduğu, öğrencilerin tamamına yakınının ilçe dışında olduğu heyetimiz tarafından gözlemlenmiştir.

D. YAPILAN GÖRÜŞMELER

Ö. FARUK ÇOŞKUN (İLÇE KAYMAKAMI) :

İlçe Kaymakamı ile yapılan görüşmede " Bu iddialar doğru değildir. Zira buradaki öğrenciler çoğunlukla doğu kökenlidir. Kavga siyasi nedenlerle çıkmış olmayıp kavganın temelinde kız meselesi yatmaktadır. Bu öğrencilerin ne C. Başsavcılığına ne de Kaymakamlığımıza bir başvurusu olmamıştır. Bu olayla bütün bir ilçe ve idare töhmet altında bırakılmıştır. Herhangi bir sıkıntı varsa bunu yetkili mercilere başvurarak halletmek gerekirdi.Öğrenciler iddia ettikleri şekilde herhangi bir baskı var idiyse neden hiçbir resmi mercie müracaat etmemişlerdir."

C.BAŞSAVCILIĞI :

C.Başsavcılığı ile yapılan görüşmede " Olayın basına yansıyış şekli gerçeği yansıtmamaktadır. Olay kız meselesinden kaynaklanan ve öğrencilerin birbirlerini darp ettikleri adi bir adli vakıa olup siyasi bir yönü bulunmamaktadır. Olayda birkaç öğrenci hafif yaralı olup taraflar birbirlerinden davacı ve şikayetçi olmamışlardır. Ayrıca bugüne kadar C. Başsavcılığımıza bu öğrencilere baskı yapıldığı yönünde hiçbir müracaatta da bulunulmamıştır."

ADNAN ORAN (İLÇE EMNİYET MÜDÜRÜ) :

İlçe Emniyet Müdürüyle yapılan görüşmede " Olayın başlangıcı sabah vakitlerinde kız meselesi nedeniyle ilçeyi terk edip Van'a gelen öğrencilerden 10 kişilik bir gurupla yine yaklaşık 5 kişilik Adilcevaz'lı bir gurup öğrenci arasında bir kavga çıkmasıdır. Kavga neticesinde Adilcevaz'lı öğrenciler darp edilmiştir. Öğleden sonra öğrenciler arasında bir guruplaşma olmuştur. Ancak olay kesinlikle siyasi değildir. Kanaatimce darp edilen Adilcevaz'lı öğrenciler ile yakınları, karşı taraftan bu dayağın intikamını alma içgüdüsüyle hareket etmişlerdir. Buna karşılık diğer öğrenci gurubu bu olaydan korkarak ilçeyi terk etmişdir. Halk arasında hiç bir sıkıntı, gerilim yoktur. Gözaltına almada hiçbir ayrım yapılmamıştır.Ekiplerimiz olay yerine gitmiş ve olay yerinde bulunan ve kavgaya karışanları gözaltına almıştır. Yine 200 kişilik gurubun toplandığı ve korucuların silah gösterdiği iddiaları doğru değildir. Böyle bir olay olmamıştır. Öğrencileri taşıyan araca yönelik hiçbir saldırı olmamıştır. Biz bu gurupları bir araya getirerek barıştırmaya çalıştık. İlçeyi terk eden öğrenciler Adilcevaz'a döndükleri zaman yine öpüştürüp barıştıracağız. Olayın kamuoyuna böyle yansıtılması ve Adilcevaz'daki olayın böyle siyasi bir vakıaymış gibi gösterilmesi beni üzmüştür."

MEHMET SELİM ARIKBAŞ (İLÇE BELEDİYE BAŞKANI) :

İlçe Belediye Başkanı ile yapılan görüşmede " Ben ilçede AKP dışındaki diğer tüm partilerin ortak adayı olarak seçilmiş Kürt kökenli bir belediye başkanıyım. Basında çıkan ve siyasi bir olay gibi gösterilen, gazete manşetlerinde Adilcevaz'dan toplu kaçış şeklinde kamuoyuna lanse edilen bu hadise kesinlikle siyasi bir vakıa değildir. İlçemizde böyle bir sorun yaşanmamıştır. Bu nedenledir ki biz ilçemizde 2 yıldır birlik ve kardeşlik festivali düzenliyoruz. Ayrıca biz ilçe olarak dışarıdan gelen tüm öğrencilere ayrım yapmaksızın her türlü yardımı yapıyoruz. Biz belediye olarak otelde kalan öğrencilere gıda yardımı yapmaktayız. Yine yöre halkı ve esnafı bu öğrencilere yardım etmektedir. Hatta dışarıdan gelen bu öğrenciler için ilçemizde bir yardım kampanyası düzenlenmiş, herkes evindeki fazla halıyı ve kanepeyi bu öğrencilere vermiştir.Türkiye'nin hiçbir yerinde böyle bir uygulama yoktur. Olay bir kız meselesi yüzünden çıkmıştır. Ayrıca darp edilen öğrenciler de Adilcevaz'lı öğrencilerdir. Olay kesinlikle siyasi değildir. Okulumuz öğrencilerinin çoğu Kürt kökenli öğrencilerdir. Kaldı ki basın açıklaması yapan bu öğrenciler kendilerine baskı yapıldığı için hiçbir mercie bir şikayette bulunmamışlardır. Ben Belediye Başkanı olarak tekrar şunları belirtmek isterim. Bu öğrencilerimiz ilçeye geri dönsünler hiç birinin burnu dahi kanamayacaktır. Bunun kefili bizzat benim. Biz kavga eden öğrencileri bir araya getirir, barıştırırız. Ayrıca darp edilen Adilcevaz'lı öğrencilerin aileleri ile de görüşür bu konuyu tatlıya bağlarız.Olayın bu şekilde medyaya yansıtılması bizi derinden yaralamıştır."

RAHMİ YÜZER (MHP İLÇE BAŞKANI) :

MHP İlçe Başkanı ile yapılan görüşmede " Adilcevaz halkının,yine buraya gelen öğrencilerin büyük bir çoğunluğu Kürt kökenlidir. Adilcevaz tarihinde asla böyle bir olay olmamıştır. Adilcevaz halkı ve esnafı dışarıdan gelen bu öğrencilere her zaman her türlü yardımı yapmıştır. Olay bir kız meselesinden vuku bulmuştur. Darp edilen öğrenciler Adilcevaz'lı 3 gençtir.Emniyete gelenler de darp edilen ve kavgaya karışan Adilcevaz'lı öğrencilerin yakınlarıdır. Bu olay ülkücü hareketin organize ettiği bir hadise değildir. Basit bir kavgadır. İlçemizi terk eden bu gençler gelsinler biz onları barıştırırız. Olayın kamuoyuna bu şekilde yansıması bizi üzmüştür.

MYO İDARESİ :

İdarecilerle yapmış olduğumuz görüşmede "Biz okul yönetimi olarak taraflı olmamız mümkün değildir. Biz okul idaresi olarak okulun kalitesini arttırmak ve okulumuza öğrenci çekebilmek için 8 hocamızla birlikte çaba sarf ediyoruz . İlçe halkı ve esnafına da bu okulun ilçemiz için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. İlçe halkı da bunun bilincindedir. Hatta ilçemizde bulunan bir otel, bir işadamımız tarafından satın alınarak daha yüksek kira bedelleri teklif edilmesine rağmen öğrencilerimize düşük bir meblağ karşılığında tahsis edilmiştir. Kavga kız meselesi nedeniyledir. Kesinlikle siyasi değildir. Biz öğrencilerimizden şunu beklerdik, hocayla veya herhangi bir konuda bir sıkıntıları varsa öncelikle bize müracaat etmeliydiler. Biz o sıkıntıları gidermek için elimizden geleni yapardık. Biz darp edilen öğrencilerin velileriyle de görüştük bu öğrenciler rahatlıkla okullarına geri dönebilirler, bu konuda hiçbir sorunla karşılaşmayacaklardır. Biz kendilerine yardımcı olacağız. Olayın siyasi şekilde lanse edilmesi ve okulumuzdan bazı hocaların suçlanması bizi derinden üzmüştür.

HEYETİMİZİN YAPMIŞ OLDUĞU TESPİTLER :

Heyetimiz yapmış bulunduğu ayrıntılı araştırma ve inceleme sonucunda aşağıda belirtilen tespitlere ulaşmıştır.

a- Olay aynı kıza ilgi duyan kişiler ve bunların arkadaşları arasında meydana gelen bir gerilim sonucu ortaya çıkan bir kavgadır.

b-Bu şekilde başlayan kavganın; "Adilcevaz'ın yerlileri-ülkücüler" ile "dışarıdan gelenler-Kürtler-solcular" arasında bir guruplaşmaya dönüştüğü anlaşılmaktadır.

c- Adilcevaz MHP ve ülkücü çizginin etkin olduğu bir ilçedir.

d- Adilcevaz'da DEHAP ya da DTP teşkilatıyla görüşmek istememize rağmen ilçe de teşkilatları olmaması nedeniyle görüşme yapılamamıştır.

e-Adilcevaz halkının ve esnafının MYO'da yaklaşık 607 öğrencinin okumasından memnuniyet duyduğu ve öğrencilere maddi yardımlarda bulunduğu, okul idaresinin de bu konuda gayret gösterdiği

f- Okul öğrencilerinin çoğunluğunun Kürt kökenli olduğu

g- Adilcevaz yetkililerinin bu öğrencileri barıştırma hususunda gayret sarf ettikleri

h- Olayın basına tek taraflı ve eksik yansıdığı. Zira çıkan kavgada darp edilen öğrenciler çoğunlukla Adilcevaz'lı öğrenciler olduğu. Hadisenin bu yanı basına yansımadığı, en azından Adilcevaz'lı öğrencilerin darp edildiği, yaralandıkları hususunun eksik kaldığı tespit edilmiştir.

KANAAT :

Heyetimiz yapmış bulunduğu ayrıntılı araştırma ve inceleme sonucunda aşağıda belirtilen kanaatlere ulaşmıştır.

1- Olay medyaya ve kamuoyuna yansıdığı vahamette değildir. Ülkücü-Devlet-Halk birlikteliği sonucu Kürt kökenli öğrencilerin üzerine gidildiğine dair satır aralarından dahi bir bulguya ve kanaate ulaşılamamıştır.

2- Yaklaşık 607 öğrencisi bulunan Adilcevaz MYO'nun 400-450 öğrencisinin ( belki daha da fazlası) Kürt kökenli olduğu tüm görüşmelerde ifade edilmiştir. Bu öğrencilerden sadece 17'sinin ilçeyi terk etmiş olması sırf Kürt oldukları için Kürt öğrencilere karşı sistemli-organizeli bir karşı hareketin bulunmadığı kanaati oluşmuştur.

3- Olayın organize şekilde olmadığı spontane geliştiği, siyasi bir yönünün bulunmadığı daha çok darp edilen Adilcevaz'lı öğrencilerin ve bunların yakınlarının (ki bu öğrencilerin ve yakınlarının ülkücü olduğu anlaşılmaktadır) intikam hissiyle hareket ettikleri kanaati oluşmuştur.

SONUÇ :

Heyetimiz olayın basına yansıdığı ve iddia edildiği gibi ülkücü-devlet-halk işbirliği sonucu gelişmiş organize-sistemli bir olay olmadığı, ancak Adilcevaz'lı öğrencilerle ilçeye dışarıdan gelen öğrenciler arasında bir kamplaşmanın ortaya çıktığı, ilçeyi terk eden öğrencilerin hiçbir sorunla karşılaşmadan ilçeye geri dönüşlerinin ve öğrencilerin eğitim ve öğrenim haklarından gerektiği gibi yararlanabilmeleri için en uygun zeminin yetkililerce sağlanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca ilçeyi terk ederek giden öğrenciler okulların başlamasıyla birlikte tekrar dönmeli, eğitim ve öğretimlerine devam etmelidirler. Görüştüğümüz resmi makamlar ile Adilcevazlı öğrencilerin yakınları bu öğrencileri bir araya getirerek barıştırabileceklerini beyan etmişlerdir. Heyetimiz bu anlamda ilçeyi terk eden öğrencilere geri dönmelerini, Adilcevaz resmi makamlarına ve eşrafına ise tarafları barıştırma çağrısında bulunmayı uygun görmüştür.

YAYIN BİLGİLERİKategori Adı Yurt İçi RaporlarTarih 2008-04-10
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4643708