70 milyon adım' bugün atılacak
Konuya ilişkin ortak bir duyuru yapıldı. Duyuru
metninde, "Tarihte, demokratik yollarla başa gelen iktidarların, askeri
güçle makamından indirildiğine şahit oldu bu ülkenin insanları. Yaşanan
darbelerden ciddi manada zarar gören halkın, son günlerde tekrar
gündemimize oturan darbe söylemleri karşısında sessiz kalmaması
gerektiğini düşünüyoruz. Halkın yok sayıldığı, halk iradesinin hiçe
sayıldığı 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve son olarak 28
Şubat 1997 darbelerinde yeterince sesini duyuramayan ve bunun sonucunda
büyük bedeller ödeyen halk, bu kez darbeye geçit vermemelidir" çağrısı
dikkat çekti. Tünel'den Taksim'e beyaz yürüyüş"Bu
sebeple, geçmişte yaşananların tekrarlanmaması için, tüm duyarlı
halkımızı darbeye karşı ses çıkarmaya davet ediyoruz" denilen davet
metninde, yürüyüşün 21 Haziran Cumartesi günü (bugün) saat 17:00'de
Tünel'den Taksim'e yapılacağı bilgisine de yer verildi. 50 yıldır hep sustukMetinde ayrıca, Türkiye'nin 50 yıldır yaşadığı darbe süreçleri şöyle özetlendi: "21
Haziran 2008 Cumartesi günü, yılın en aydınlık, en uzun, en beyaz günü.
İşte o gün 50 yıldır cesaret edemediğimiz, hep geç kaldığımız bir şeyi
yapmak için toplanacağız. Demokrasiden, özgürlükten, adaletten yana ve
darbeye karşı bir ses çıkartmak için. O sesi 27 Mayıs 1960'ta
çıkaramadık. Bir başbakan gözlerimizin önünde asıldı. 27 Mayıs'a sessiz
kalışımızın bedelini 12 Mart 1971'de hayatlarının en güzel çağındaki
gençler ödedi. Yine sessizliğe gömüldük. Ve o sessizliğin de bir bedeli
vardı. 12 Eylül 1980'de o bedeli yüz binlerce genç ödedi, biz yine
sessizce izlerken. Tarih tekerrür etti. 12 Eylül 1980'in sessizliğine
doğan kızlar 28 Şubat 1997'de üniversite kapılarından başörtüleri
yüzünden geri çevrildi, kaçınılmaz bedeli bu kez onlar ödedi.
Sessizdik, sessizliğimiz cesaret verdi. 27 Nisan gecesinin sessizliğini
bir e-muhtıra bozdu."Tek renk, tek slogan, tek pankartla"Karanlıklar
içinde sessizce Susurluklar, Şemdinliler oldu. Ergenekonlar kuruldu.
Savcılar linç edildi. Sessizliğimizden cesaret alanlar hukukun arkasına
saklanıp siyaseti tehdit ettiler. Şimdi yılın en uzun ve en güzel günü
şehrin orta yerinde sessizlik yeminlerimizi demokrasiden, vicdandan,
adaletten yana derinlerden gelen bir uğultu sesiyle bozuyoruz.
Kepenkleri indiriyoruz, televizyonu kapatıyoruz, yemeğin altını
söndürüyoruz, işimizden izin alıyoruz birlikte İstiklal caddesi boyunca
bir akşamüstü yürüyüşüne çıkıyoruz. Tek renk, tek slogan, tek
pankartla. Beyazlar içinde. Bir daha karanlıklar üzerimize çökmesin
diye, kırıp dökmeden, kimseyi üzmeden olan bitenden rahatsız olduğumuz
bilinsin diye."Gelir misin?"Yıllardır
süren sessizliğimizin bedelini bir daha çocuklarımız ödemesin diye.
Biliyoruz çok geç kaldık ama daha da geç kalmayalım diye. Bu kez iş
işten geçmesin, ağır çekim darbe amacına ulaşmasın diye. Demokrasiden,
siyasetten, özgürlükten, yeni bir sivil anayasadan yana; yargı
darbesine darbe tehditlerine karşı vakur bir ses çıkartmak için, ilk
sivil uyarıyı vermek için, yargı darbesi ile işlevsizleştirilen meclise
dokunmayın demek için, 21 Haziran 2008 günü, yılın en uzun, en
aydınlık, en güzel, en berrak günü bir akşamüstü şehrin orta yerinden,
tünelden Taksim'e doğru sessizlikten bir ses olup yürüyoruz. Gelir
misin?"Engin Kaşdaş-habervaktim.com
FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı
Basında MazlumderTarih
2008-06-21
Okunma Sayısı : 2316