Zaman Gazetesi'nin de bünyesinde bulunduğu Feza Gazetecilik A.Ş'ye İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliğince kayyum atanmıştır. Feza Gazetecilik A.Ş'ye bağlı olan kurumlar arasında Zaman, Today’s Zaman, Cihan Haber Ajansı, Aksiyon Dergisi, Zaman Kitap, Cihan Medya Dağıtım, Irmak TV bulunuyor. İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen kararda, şirketin çıkardığı Zaman gazetesinin 'FETÖ/PYD örgütünün yayın organı haline geldiği' iddia edilmiş, gazetenin FETÖ yapılanmasının faaliyetlerine katıldığı, faaliyetlerini meşru göstermek ve propagandasını yapmak üzere çalıştığı öne sürülmüştür.
Rejimlerin adalete doğru tekamül etmesi, adaletin devlet için vazgeçilmez hale gelebilmesi; Yaratıcımızın rahman sıfatından kaynaklanan insan hak ve özgürlüklerinin barış ve güvenlik içerisinde kullanılabilmesi ile mümkün olacaktır. Basın özgürlüğü, düşünce ve düşünceyi ifade özgürlükleri toplumun, idare ve iktidarları denetleyebilmesinin en önemli araçlarından biridir. Bu nedenle basın özgürlüğünün ayrımcılığa, haksız rekabete ve engellenmeye maruz kalması, insanların ve toplumun doğrudan doğruya adil bir sisteme ulaşmasının engellenmesi anlamına gelmektedir. Oysa devletlerin görevi; özgürlükleri kullananlar arasında ayrım yapmadan, onları korumaktır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9, 10 ve 14. maddelerinde düzenlenmiş bu hususlara uyacağını Türkiye’ye taahhüt etmiştir.
Halen yürürlükte bulunan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, bir askeri darbenin ürünü olmasına rağmen; “kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesi, "düşünce ve kanaat hürriyeti" başlıklı 25. maddesi, "düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" başlıklı 26. maddesi, "basın hürriyeti" başlıklı 28. maddesi, "çalışma ve sözleşme hürriyeti" başlıklı 48. maddesi ile hükümetlere ve idareye; insana, Allah'ın öğrettiği beyandan kaynaklandığına inandığımız düşünce ve ifade hürriyetini korumayı görev olarak vermiştir. Anayasanın 30. maddesi basın özgürlüğünün toplum için ne denli önemli olduğunu kabul eder nitelikte olduğundan; “Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.” hükmünü benimsemiştir.
Bu denli önemli olan ifade ve basın özgürlüğünün, adil ve şeffaf olmadığına dair hakkında, kamuoyunda yoğun iddiaların ve tereddütlerin bulunduğu bir Hakimlik Kararı ile engellenmesi ve sahiplerinin haklarının özünü yok edecek biçimde kullanmaktan men edilmeleri ve okuyucularının demokratik protesto haklarını kullanarak, karar aleyhine gösteri yaptıkları esnada orantısız güç ve orantısız gaz kullanılarak dağıtılmaya çalışılmaları kabul edilemez.
Adil, hızlı ve şeffaf, sistemin siyasi yargılamalara müdahaleci geleneğinden arınmış bir yargılama ile gerçeklerin ortaya çıkarılmasını istiyor ve bekliyoruz.
07.03.2016
Mehmet Ali Devecioğlu
Hukuk İşlerinden Sorumlu
MAZLUMDER GEN. BŞK.YRD.