Anayasa Mahkemesi’nin "karayollarında toplantı ve gösteri düzenlenemez" kararını iptal etmesi sonrasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mahkeme Başkanı Zühtü Arslan'a hitaben; “… Anayasa Mahkemesi Başkanı'na buradan söylüyorum. Madem özgür bir ülkeyiz, ana caddelerde, sokaklarda özgürce yürüyüş hakkının ortadan kaldırılmasını onayladınız. Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım…” şeklinde bir açıklama yapmıştır.
Günümüz siyaset felsefesinin temel kavramlarından olan “güçler ayrılığı” ilkesi; Yasama Yürütme ve Yargı erklerinin bağımsızlığını ve denge denetleme sistemiyle birbirine bağlılığını ifade eder. Bir yönetim biçimini krallıklardan ve diktatörlüklerden ayıran, bu ilkenin ne kadar sağlıklı işlediğidir. Bu işleyiş içerisinde “erk”ler birbirlerini eleştirebilir, kanunun çizdiği sınırlar içerisinde yanlış icraatlarına müdahale edebilir. Ancak güvenliği sağlamakla yükümlü İçişleri Bakanı’nın ifadesi, yargı kararını hukuken eleştirmekten ziyade, ayar vermek yoluyla yargıya müdahale niteliğindedir.
Yüksek Mahkeme en temel insan haklarından olan gösteri ve yürüyüş hakkı lehine, özgürlüklerin tanınması ve korunması yönünde müspet bir karar vermiştir. MAZLUMDER olarak;
#MAZLUMDER
#YargıBağımsızlığı
#AnayasaMahkemesi
#İçişleriBakanlığı