Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminde 8 gün geride kaldı. Rusya’nın güvenlik endişeleri karşısında ABD’nin ortaya koyduğu uzlaşmaz tavırlar ve Rusya’nın bir egemen devleti kendi hakkı gibi görmesi, Ukrayna’nın ve Ukrayna halkının kurban edildiği bir savaş ortaya çıkarmıştır.
Vaktiyle Afrika ve Ortadoğu’yu savaş alanına çeviren, İsrail tarafından işlenen suçlara ve Filistin Devletinin adım adım yok edilişine ses çıkarmayan, Bosna’da, Çeçenistan’da, Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da, Doğu Türkistan’da, Myanmar’da, Suriye’de, Yemen’de gözlerini kapatarak milyonlarca insanın ölümüne ve mülteci haline getirilmesine sebebiyet veren zihniyet ve BM, AB, UCM gibi uluslararası örgütler bugün politik çıkarları uğruna insan hakları emperyalizmini devreye sokmuştur.
“Geri itme” adı altında denizlerin, çöllerin, dağların ve sınırların mülteci mezarlığı haline gelmesine seyirci kalan medeniyet (!), “sarı saçlı, mavi gözlü, beyaz tenli” üstün insan tipolojisi üzerinden ağıt yakmakta, Afrikalı mültecileri tartaklayarak ittiği sınırlardan, üstün insanları çiçeklerle karşılamaktadır.
Öncekilerden farklı olarak kurtlar sofrasının bugünkü mazlumları Avrupalıdır. Kendi halkının refahı için açlık ve sefalete mahkûm ettiği insanları, ölmelerini seyretme pahasına geldikleri ülkelere geri gönderenler, deniz ve sınırlarda ölüme mahkûm edenler, bu defa insanlık yarışına girmektedirler. Bugün Ukrayna halkına olması gerektiği şekilde kapılarını açanlar, Afrikalı, Asyalı ve Ortadoğululardan, yani ten rengi ve dini farklı insanlardan yaşam hakkını dahi esirgemektedirler. Öyle ki, Ukrayna’daki savaştan kaçan Afrikalılar bile Polonya, Macaristan ve Romanya sınırında ırkçılığa maruz kalabilmektedir.
Dünyanın türlü yerlerindeki vekâlet savaşlarına seyirci kalanlar, bugün saldırgan tarafı cezalandırırken bile masum sivil halk kitlelerini açlık ve sefalete mahkûm edecek; ülkeleri aleyhine konuşmayan sanatçıları, sporcuları, edebiyatçıları, müzisyenleri, gazetecileri çeşitli şekillerde dışlayacak bir aşırılık ortaya koymaktadırlar.
MAZLUMDER olarak:
- İşgale karşı olduğumuzu tekrar ve güçlü bir şekilde ifade ederken; işgal seçiciliği yaparak ve insan haklarını emperyalist bir araca çevirerek ortaya konulan tavırları eleştirmeyi de borç biliyoruz.
- Birleşmiş Milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi, Avrupa Birliği, Bankalararası Finansal Telekomünikasyon Derneği (SWIFT) gibi uluslararası kurumların Ukrayna’nın işgaline karşı gösterdikleri tavrı, devam eden diğer işgaller için de harekete geçirmelerini bekliyoruz.
- “Biz ve Onlar” konsepti içerisinde “kendilerinden” olmayan coğrafyalar söz konusu olunca sağır ve dilsiz kesilen uluslararası kurumların ve devletlerin ikiyüzlü ve ayrımcı tutumlarını kınıyoruz.
- Saldırganı cezalandırmak için sert tedbirler alınmasını yerinde bulmakla beraber masum sivil halk kitlelerini açlık ve sefalete mahkûm edecek; sanatçıları, sporcuları, edebiyatçıları, gazetecileri çeşitli şekillerde dışlayacak bir aşırılığı kabul edilemez buluyoruz.
MAZLUMDER
Ziyaretçi Sayımız : 4897849
