TOPLUMSAL DÜZEN, MİLLETVEKİLİ ELİ SIKILMAMAKLA MI SAĞLANIR?
Partiler, dernekler ve bunların organize ettiği toplantı ve
gösteriler demokratik hukuk devletinin vazgeçilmez yansımalarıdır. Sosyal
düzenin sağlanması için toplumsal olaylarla ilgili yasalar çıkarılmıştır.
Demokratik bir toplumda yasalar, idareciler tarafından halkın temel hak ve
hürriyetlerini kısıtlayacak şekilde yorumlanmamalıdır.
Abant İzzet Baysal
Üniversitesi'nde (AİBÜ), "Yurtsever Cephe" üyesi bir grup öğrencinin
rektörlükten izin almadan Irak'ın işgalinin 5. yılı nedeniyle açıklama yapmak
istemesi üzerine, özel güvenlik görevlilerinin, zor kullanma yetkileri
olmamasına rağmen öğrencileri dağıtma bahanesi ile öğrencilere saldırdıkları,
özel güvenlik görevlilerinin yere yatırdıkları öğrencileri dövdüğü, olaylara
müdahale eden jandarma'nın öğrencilere cop ve tüfek dipçikleri ile müdahalede
bulunduğu, basına yansıyan haberlerden anlaşılmaktadır. Şiddet içermeyen bir
gösteriye böylesine sert bir müdahale, Üniversite yönetimi tarafından
yapılmıştır. Öğrencisi'nin sivil gösterisinden korkan bir Üniversite, ulaşması
gereken çoğulculuğun tersine tektipleştirilmiş bir öğrenci kitlesi üretmeyi mi
amaçlamaktadır? Eğitim kurumları arasında kendini ifade etme açısından en özgür
bir yer olması gereken Üniversitedeki bu olayı kınıyor ve bir daha hangi
kesimden olursa olsun hiçbir öğrenciye karşı tekrarlanmamasını
diliyoruz.
Ayrıca Nevruz kutlamaları'nda da aynı idari mantalite ile
karşılaşıyoruz. Hassas bir konuda kendi isteğini dayatan, esnek olma becerisi
göstermeyen ve bunu düşünmeyen bir idari mantalite ile yine karşılaştık.
Bilindiği gibi bazı illerde miting tertip komitelerinin talep ettiği gün ve
yerlerde miting'e izin verilmemesi önemli bir gerginlik oluşturmuş ve sonuçta
önemli olaylar olmuştur. Birçok ilde herhangi bir asayiş olayı olmadan
kutlanan Nevruz niçin bazı illerde büyük kargaşaya yol açan olaylarla
sonuçlanmıştır? Mitinglerin günü ve yeri için İdari makamlar niçin
böylesine sert bürokratik bir tavır takınmıştır? İdarecilerin görevi,
yasaları katı bir şekilde uygulamak mı yoksa hassas olduğu bilinen konularda
gerginliği azaltacak tavırlarla mutedil davranmak mı olmalıdır?
Güvenlik
kuvvetlerine taş atarak suç işleyen göstericileri can kaybına yol açmayacak
şekilde dağıtma yolları varken, orantısız güç kullanarak dağıtma niçin tercih
edilmiştir?
İdari makamlar, Siirt Emniyet müdürü Cumali Aydın gibi, milletin
vekillerinin elini sıkmayarak mı toplumsal düzeni gerçekleştirmeyi
düşünmektedir?
Ülkemizde her zamankinden çok demokrasiye ihtiyaç duyduğumuz
bu günlerde bu tahammülsüzlük ve esnek olmayan idari uygulamalar ve
tutumların, toplulukları terörize edeceği ve provokasyonlara açık
hale getireceği hiç akla gelmiyor mu?22.03.2008 tarihinde yetkili makamları
daha dikkatli olmaları hususunda uyardığımız "kamu idaresi nevruz kutlamalarına
önyargılı davranmamalıdır" açıklamasındaki kaygılarımızın gerçekleştiğini
gözlemlemek son derece üzücüdür. İçişleri Bakanlığı'nın sorumlu idari yetkililer
hakkında biran evvel soruşturma başlatmasını bekliyoruz.
Kamuoyuna
saygılarımızla belirtiriz.
MAZLUMDER Genel Başkanı
Ömer Faruk
GERGERLİOĞLU