Basında çıkan, bağımsız kaynaklarca doğrulanan ve Suriye resmi kaynaklarınca da yalanlamayan haberlere göre 16 Ağustos 2015 tarihinde Suriye'nin başkenti Şam'da muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta bölgesinde, Duma'da, bir pazar yerine Esed rejimine ait savaş uçaklarınca vakum bombalı hava saldırısı düzenlendi. Saldırı sonucu çoğu sivil en az 70 kişi hayatını kaybetti, 200'den fazla kişi de yaralandı. Yakın bir zaman önce de rejim güçlerine ait bir savaş uçağı İdlib’de pazar yerini bombalamış, saldırıda 30 sivil hayatını kaybetmişti. Gerek son gerçekleştirilen vahşi pazar yeri saldırıları, gerek tüm sivil hedeflere yapılan saldırılar ve savaş suçu kabul edilen kimyasal ve diğer kitle imha silahları ile yapılan saldırılar, hiçbir mazeretin arkasına sığınılmadan ve kimin yaptığına bakılmadan mutlak surette karşı olunması ve kovuşturulması gereken insanlık dışı fiillerdir; bunları ve faillerini lanetliyoruz.
Bundan yaklaşık 4 yıl önce, son derece meşru ve evrensel haklarını barışçı gösterilerle dile getiren Suriye halkının taleplerini reformlarla karşılamak yerine kendisinin ve avanesinin imtiyazlarını kaybedeceği korkusuyla vahşice güç kullanan Esed,bir iç savaşa dönüşen bu kaosun baş sorumlusu iken, kendi mezhebi ve etnik kaygıları ve İsrail’in güvenlik ihtiyacı üzerinden ateşe benzin taşıyan küresel güçler ve bölge ülkeleri ise diğer sorumlularıdır.
Birçok farklı ülke ve siyasi çevrenin müdahalesiyle derinleşen bu iç savaş, yüz binlerce sivilin hayatını kaybettiği, milyonların yurtlarından ayrılmak zorunda kaldığı, insanoğlunun çok farklı din ve kültürlerden gelmelerine rağmen ortaklaştığı savaş hukukuna dair tüm insanlık değerlerinin ayaklar altına alındığı, dünyanın yaşadığı en vahşi savaş sahnelerine ev sahipliği yaptı. Gerek rejim güçleri gerekse de muhalif olduğunu söyleyen bazı gruplar tarafından savaş hukukunun ve insanlığın ortaklaştığı tüm değerlerin çiğnendiği binlerce olaya tanık olduk. Bir yandan ateşkes ile birlikte tarafları bir masa etrafında toplayacak tüm imkanlar heder edilirken diğer yandan da BM Güvenlik Konseyi'nde Rusya ve Çin'in Esed’i koruyan vetosu nedeniyle uluslararası sistem bu insanlık suçlarını kovuşturacak bir imkanı maalesef oluşturamadı.
İnsanlığa karşı işlenen suçları mümkün kılan savaş ortamının bitirilmesi için öncelikle ateşkes ilan edilmeli ve savaşan tüm tarafların uzun soluklu barış görüşmeleri için bir masa etrafına toplanması acilen sağlanmalıdır. Daha sonra ise ihmal edilmeden tüm taraflarca işlenen savaş suçlarının kovuşturulması sağlanmalıdır.
Ahmet Faruk ÜNSAL
MAZLUMDER Genel Başkanı