Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’nda yaptığı/yapmak istediği açıklamalar her cumartesi engellenmeye devam etmektedir. Yaklaşık 5 yıldır süren bu engellemeler Anayasa Mahkemesi tarafından “hak ihlali” olarak hükme bağlandığı halde kolluk güçlerinin orantısız müdahaleleri sürmektedir.
Geçtiğimiz cumartesi günü düzenlenen gösteriye milletvekilleri Ahmet Şık ile Sezgin Tanrıkulu ve bazı avukatlar da katılmış, yapmak istedikleri basın açıklamasına yönelik polis müdahalesi kameralara yansımış, hâsılı milletvekili dokunulmazlığı bile müdahaleleri engellemeye kâfi gelmemiştir. Kolluk, meydanda bulunan Avukat Murat Çelik'e karşı da tehditkâr ifadeler kullanmış, sonra haksız ve yetkisini aşan bir şekilde ters kelepçe ile gözaltına almıştır. Gözaltı sonrası ortaya çıkan görüntüler ise avukatın gözaltında işkenceye maruz kaldığını düşündürmektedir.
Anayasal bir eyleme hukuksuz müdahale, milletvekili dokunulmazlığını hiçe sayma ve savunma makamını temsil eden bir avukatı ters kelepçe ile gözaltına alma talimatı verenlerin, aslında kolluğa suç işleme talimatı verdikleri ve yasalar ile Anayasa'nın açık şekilde ihlal edildiği ortadadır.
Cumartesi Anneleri’ne yapılan hukuk tanımaz müdahaleler, ifade özgürlüğü ile gösteri ve yürüyüş hakkının ihlal edildiği son dönem uygulamalarından sadece biridir. Bu haklar son dönemlerde sistematik bir şekilde engellenmekte, merkezi politikalara uygun düşmediği değerlendirilen barışçıl gösteriler kolluk müdahalesiyle karşılaşmaktadır. Geçmiş dönemlerde fazlasıyla cesaretlendirilmiş olan kolluğun olaylara müdahale biçimi ise kimi örneklerde “öç alma” raddesine ulaşmakta, hiç direniş göstermeyen bir kişinin iki üç polis tarafından ortaya alındığı ve darp edildiği görüntüler medyaya yansıyabilmektedir.
MAZLUMDER olarak;
- İfade özgürlüğü ile gösteri ve yürüyüş haklarına yönelik, hukuk tanımaz, provoke edici ve baskıcı uygulamalardan derhal vazgeçmeye,
- Kolluk güçlerini insan hakları ile yasalara saygılı olmaya ve toplumsal barışa zarar verecek tutum ve eylemlerden kaçınmaya davet ederiz.