Filistin vatandaşı Nabeel Hasan’ın 5.06.2023 tarihinde cezaevinde bulunduğu sırada şüpheli bir şekilde ölümü üzerine başlatılan soruşturmada verilen takipsizlik kararı, kamuoyunda işkence iddialarının üzerinin örtülmeye çalışıldığı izlenimi oluşturmuştur.
Söz konusu tarihte basına ve kamuoyuna yansıyan bilgilere göre 31.05.2023 tarihinde arkadaşlarıyla birlikte Maltepe 3 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna götürülen Nabeel Hasan’ın, cezaevinde kıyafetlerini çıkarması söylenerek bir odaya alındığı ve kamera kaydının olmadığı soyunma odasında infaz memurları tarafından darp edildiği iddia edilmiştir. Arkadaşları, Nabeel Hasan’ın yanlarına getirildiğinde, kafasının birçok yerinin şişmiş olduğu ve yarı baygın/şok halinde olduğunu belirtmişlerdir. O gece ve devam eden günlerde sürekli ağrı hisseden ve rahatsızlık geçiren Nabeel Hasan 5.6.2023 tarihinde Maltepe 3 Nolu Kapalı İnfaz Kurumu’nda şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmiştir.
Nabeel Hasan’ın vefatından sonraki gün olan 6.6.2023 tarihinde, Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Nabeel dahil üç Filistinli genç hakkında tahliye kararı verilmiş, mahkemenin tahliye kararı üzerine serbest bırakılması gereken 2 Filistinli genç, tahliye kararına rağmen uzun süre Güneşli Polis Merkezinde tutulmuş, akabinde sınır dışı edilmek üzere Tuzla Geri Gönderme Merkezine sevk edilmişlerdir.
İnfaz koruma memurları tarafından işkence sonucu vefat ettiği iddia edilen iNabeel’e ilişkin, avukatları tarafından ilgililer hakkında adli ve idari soruşturma başlatılması yönünde başvurular yapılmış ancak Nabeel’in ölümü ile ilgili soruşturma dosyası “Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı” ile sonuçlanmıştır.
Soruşturma sürecinde olaya şahit olan Filistinli gençler ifadeleri dahi alınmadan apar topar sınır dışı edilmek istenmiştir. Nabeel’in ceza infaz kurumunda, soyunma odasından çıktığı esnadaki fiziki durumunu gösterir video görüntüleri ve otopsi raporuna rağmen, soruşturmanın takipsizlikle sona erdirilmesi ve soruşturma sürecinde yaşananlar işkence iddialarının örtbas edilmek istendiği izlenimini uyandırmakta, Nabeel’in şüpheli ölümünün aydınlatılmaması, işkence ve kötü muamele iddialarının üzerinin emniyet ve yargı bürokrasisi tarafından örtülmek istendiğini düşündürmektedir.
İşkence, insan onuruyla bağdaşmayan, kime ve hangi saikle yapılırsa yapılsın örtbas edilemez, tolerans tanınamaz bir suçtur. İddialar titizlikle araştırılmadan söz konusu soruşturma dosyasının kapatılması kabul edilemezdir.
Ceza İnfaz Kurumunda vefat eden ve şüpheli ölümü aydınlatılmadan dosyası kapatılan Nabeel Hasan’a yönelik işkence iddialarının etkin ve adil bir şekilde soruşturulmalı, söz konusu iddiaların doğruluğu halinde sorumlular en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Yaşanan süreçte ihmali ve sorumluluğu olan kamu personeli hakkında gerekli idari soruşturma ve tahkikat titizlikle yürütülerek gerekli cezalar gecikmeksizin verilmelidir.