İŞGALİ, İŞKENCEYİ KANIKSAMAYACAĞIZ KABULLENMEYECEĞİZ
22.03.2008

İŞGALİ, İŞKENCEYİ KANIKSAMAYACAĞIZ KABULLENMEYECEĞİZ

İşgal 5. yılında. Irak'ta zulmün yeni adı A.B.D artık. Irak'a barış ve demokrasi götüreceğini öne sürerek B.M'nin tüm kararlarını hiçe sayarak işgali gerçekleştiren A.B.D Irak'ı bir belirsizlik, anarşi ve kaos ortamına çevirmeyi başarmıştır. Irak'ta 5. yılda sadece bir felaket tablosu vardır. 2003 yılında başlayan işgalden dolayı bağımsız kaynaklara göre bir milyondan fazla insan hayatını kaybederken üç milyon insan da ya Irak dışına ya da Irak içinde başka yerlere göç etmek zorunda kaldı. Ortalama her gün 100'e yakın kişinin bombalı saldırılarda hayatını kaybettiği Irak, Amerika için bir utanç kaynağı oldu. Uluslar arası Göç Örgütü raporuna göre bugün her beş Iraklıdan biri göç hayatı yaşıyor. Irak'ta bir milyon civarında dul kadın bulunmakta ve milyonlarca çocuk ya öksüz ya da yetimdir. Uluslararası Kızılhaç Komitesi de (UKK) savaşın beşinci yılında Irak halkının yardıma muhtaç hale geldiğini belirtiyor. Durumun kritik olduğu belirtilen son UKK raporunda, savaş yüzünden milyonlarca Iraklının içme suyu ve ilaç bulamadığı, tedavi imkânından mahrum kaldığı belirtiliyor. Dünya kamuoyuna "Irak'ta kitle imha silahları var", "Saddam El Kaide ile işbirliği yapıyor'"propagandası yaparak, işgali yasal bir zemine oturtmaya çalışan ABD, şimdiye kadar ne kitle imha silahları bulabildi ne de Saddam'ın El Kaide bağlantısını. Hatta geçen hafta CIA'nın yayınladığı bir raporda Saddam'ın hiçbir şekilde El Kaide ile bağlantılı olmadığı resmen açıklandı. A.B.D Irak'ı işgal ederken en başta İsrail'in güvenliğini sağlamayı düşünmüştü. Şimdi ise İran'ın güçlendiğini ileri sürerek ona saldırı planları yapıyor. Irak'a demokrasi getireceğini söylemişti. Ama anarşi, kaos ve katliam getirdi. Zalim Saddam gitti ama yerine zalim A.B.D geldi. A.B.D başarısız olduğunu gördüğü halde bir kumar daha oynayıp Irak'taki güçlerini arttırmayı tercih etti. Bush, "Saddam Hüseyin'i devirmenin doğru bir karar olduğunu ve Irak'ta inkâr edilemeyecek önemli kazanımlar elde edildiğini" öne sürüyor. Irak'ta geçen yıl uygulamaya konan ve Irak'a takviye asker gönderilmesiyle sonuçlanan yeni stratejisinin de "büyük bir zaferin kapısını açtığını" ifade ediyor. Bush ve yardımcıları örtmeye çalışıyor ama onların kin, nefret ve ihtiras duygularının Dünya'yı nasıl bir felakete sürüklediğini artık tüm insanlık görüyor. Ebu Gureyb cezaevi'nden eğlence olsun diye çekilmiş fotoğraflarla Dünya'ya sızan insanlıkdışı işkence görüntüleri tüm insanlığı ayağa kaldırmıştı. Ancak A.B.D bu işkencelerden utanacağına işkencecileri temize çıkardı. Daha da kötüsü işkenceyi alenen itiraf eden bir Ülke olma cür'etkarlığını dahi gösterdi. CİA Başkanı Michael Hayden tarafından itiraf edilen "waterboarding" su ile işkence metodunu Amerikan Temsilciler Meclisi, "waterboarding, işkencedir" diyerek yasaklamak istedi. Bununla ilgili yasa hazırladı. ABD Başkanı George W. Bush, işkence olmadığını iddia ederek "Yasalaşsa bile veto ederim" dedi ve önüne geldiğinde veto etti. Bush'un vetosu, başkanlığı döneminde sık sık ortaya çıkan bir özelliğini tekrar gösterdi; uluslararası hukukun üstünlüğüne saygı göstermeme ve ABD'nin Dünya'da nasıl algılandığını hiç umursamama. İşkence itirafını yapanların Uluslararası Lahey adalet divanında yargılanmaları gerekmektedir. Bizler işgali, insanlıkdışı muameleleri, işkenceyi değil 5 yıl, yüzyıllar geçse bile kanıksamayacağız kabullenmeyeceğiz. Güçlü olabilirsiniz. Tüm Dünya'nın gözünü boyadığınızı sanabilirsiniz. Ama bu gerçeğin ortaya çıkmasını ve tüm erdemli insanların zulme karşı yekvücut olacağını görmeyeceğiniz anlamına gelmemelidir. Milyonlarca cesedin, tecavüze uğramış kadın'ın kan'ın, gözyaşının, çığlıkların üzerinde sahte bir muzaffer komutan edası ile Irak'a gelen A.B.D Başkan yardımcısı Dick Cheney'e hangi yüzle buralarda dolaştığını soruyoruz. Cheney, hâlâ "Irak'ta misyonumuzu tamamlayacağız" diye ısrar ediyor. Bu misyon daha fazla zulüm daha fazla kan ve işgal mi? diye ona soruyoruz. Ortadoğu'da sadık köleleri ile yeni, hileler ve entrikalar peşinde koşan bu kişilere tüm insanlık adına yaktığınız ateşi daha da büyütmeyin ve tüm Dünya'yı bir felaket ile karşı karşıya bırakmayın diyoruz. Bu işkence metodlarının yapılmasını onaylayan bir Devlet'in yetkilisi olarak en asgari insani duygularının kalıp kalmadığını ona soruyoruz. Çünkü Irak'ın bugünkü feci tablosu ve işkence itirafı yapmış bir Başkan'ın yardımcısı sıfatıyla burada bulunmasının hiç bir şeyle açıklanamayacağını ifade ediyoruz. Derhal istifa etmesi gereken bu itirafçı ve yardımcılarının tüm insanlık için bir utanç vesilesi olduğunu düşünüyoruz. İnsanlığın vicdanını sızlatacak binlerce vukuatın sahipleri olan A.B.D yetkililerinin uluslararası Hukuk'a göre bir an evvel yargılanmalarını istiyoruz.
MAZLUMDER Genel Başkanı Ömer Faruk GERGERLİOĞLU
FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2008-03-22
Okunma Sayısı : 2201
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 5229723