İşgalci İsrail kurulduğu günden beri devam eden apartheid politikaları, katliam, baskı ve zulüm yöntemleriyle Filistin topraklarındaki işgalini büyütmüştür. İşgalci güçler Gazze’yi 2007 yılından beri abluka altında tutmaktadır. Defalarca saldırılara ve katliama sahne olan Gazze, Ekim ayından bugüne apaçık bir soykırıma tabi tutulmaktadır.
Hatırlatmak gerekir ki soykırım, insanlığın vicdanında derin yaralar açan ve mağdurları sadece saldırıya maruz kalanlarla sınırlı olmayıp tüm insanlığı hedef alan insanlığa karşı suçlardandır. Refah sınır kapısını işgal eden İsrail Gazze’ye giren insani yardımları tamamen durdurmuş ve soykırım suçunun unsurlarından birisini daha açıkça işlemeye devam etmektedir.
MAZLUMDER olarak Ekim ayından beri çeşitli sivil kurumların da desteğiyle, soykırım faili işgalci İsrail’in yalnızlaştırılması için diplomatik ve ticari ilişkilerin kesilmesi, İsrailli yetkililerin uluslararası mahkemelerde yargılanması konusunda Türkiye hükümetinin girişimde bulunması, evrensel yargı yetkisi kapsamında İsrailli yetkililerin insanlığa karşı suçlar sebebiyle Türkiye mahkemelerinde yargılaması, işgalci İsrail ile ticaret yapan şirketlerin suça yardımdan yargılanmaları, suça karışan çifte vatandaşların yargılanması ve vatandaşlıktan çıkartılması, dosyası halen Yargıtay’da bulunan Mavi Marmara Davasında bozma kararı verilerek dosyanın kaldığı yerden devam ettirilmesi taleplerimizi her fırsatta dile getirdik.
Geçtiğimiz günlerde artarda yaşanan bazı gelişmelerle sivil toplumun taleplerinin bir kısmının geç de olsa hayata geçirileceği yönünde beyanlara şahit olduk.
Ticaret Bakanlığı’nın 9 Nisan 2024 tarihli açıklamasıyla 54 ürünün İsrail’e sevkiyatı sınırlandırıldığı ifade edilmiş, yine aynı bakanlığın 2 Mayıs 2024 tarihli açıklamasıyla İsrail ile ticaretin tamamen durdurulduğu duyurulmuştur. Geç de olsa atılan bu adımı önemli bulduğumuzu ifade ediyoruz. Ancak bu açıklamalara rağmen ticaretin halen devam ettiğine ilişkin iddialar medyaya yansımaktadır. Sürecin takipçisi olduğumuzu ifade ederek yapılan açıklamalarının gereğinin istisnasız bir şekilde yerine getirilmesini bekliyoruz.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 1 Mayıs 2024 tarihli açıklamasında, Türkiye'nin Güney Afrika'nın İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanı nezdinde açtığı davaya müdahil olacağını açıklamıştır. Gecikmiş de olsa bu adımı önemli buluyoruz. Ancak işgalci İsrail tarafından gerçekleştirilen soykırımının bilançosu her geçen gün ağırlaşıyor. Soykırımın ve işgalci İsrail’in saldırganlığının durdurulması için alınan tedbir kararlarının hayata geçirilmesi ve somut adımlar atılması gerekiyor.
Bu çerçevede MAZLUMDER olarak aşağıdaki hususlara tekrar dikkat çekmek istiyoruz:
MAZLUMDER
(Fotoğraf: The Independent)