25.05.2004

IRAK'TA ve İSRAİL'DE İŞGAL GÜÇLERİNİN ZULMÜNE HAYIR!

Basının Değerli temsilcileri;

Saddam Hüseyin yönetiminin kitle imha silahlarına sahip olarak başta ABD olmak üzere dünya güvenliğini tehdit ettiği, uluslar arası terörizme destek verdiği ve kendi halkının temel hak ve özgürlüklerini ihlal ettiği ileri sürülerek Irak, 20 mart 2003 tarihinde işgal edildi. ABD ve koalisyon ortaklarına göre Irak'taki vahim duruma bir an önce son verilmeliydi, BM Güvenlik Konseyinin kararına gerek yoktu ve görüşmeler yolu ile çözüm bulunamazdı, askeri müdahale son çare idi. Kısa sürede yalnız Saddam rejimi değil Irak devletinin tüm kurumları ve ekonomik, sosyal, kültürel alt yapısı yıkıldı.

Ancak bugüne kadar uluslar arası tehdit oluşturduğu söylenen kitle imha silahlarının varlığı kanıtlanamadı. Müdahalenin Irak halkına demokrasi, insan hakları ve uygarlık götürmek amacıyla yapıldığı tezi de çöktü. Vaatler yerine getirilmediği gibi işgal harekatı sivil halkı büyük ölçekte hedef aldı, öldürülenlerin sakat kalanların sayısı bilinmiyor. Tutsaklara işkence uygulandığını Pentagon'dan öğreniyoruz. Savaşın Iraklılaştırılması için polis teşkilatının ve yeni ordunun kurulması projeleri başarısız oldu. Siyasi ve idari istikrar sağlanamadı. Irak'ın Sünni ve Şii Arap halkları Felluce'de ve Kerbela'da işgal güçleriyle çatışarak onları kabul etmediğini bütün dünyaya ilan etti.

Son aylarda şiddeti giderek artan bir başka zorbalığı İsrail Filistin'de uygulamaktadır. Filistinli siyasi liderlerin ve sivil halkın öldürülmesi, yerleşim yerlerinin yıkılması, Filistin topraklarının işgal edilmesi, İsraillilere yeni yerleşim alanları açılması, Filistin halkının üretimden alıkonulması bu zorbalığın bazı örnekleridir.

Bu duruma bakarak biz aşağıda imzaları bulunan insan hakları örgütleri ;

· Irak'taki cinayetleri, işkenceleri, yıkımları ve insan hakları ihlallerini kınıyoruz.

· Irak'taki deneyimin de kanıtladığı üzere uluslararası ihtilafların ve insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesinde askeri yöntemlere başvurulmasının çözüm getirmediğini bir kez daha açıklıyoruz.

· İşgalci devletlerin Irak'taki askeri işgale son vermelerini ve yönetimi en kısa zamanda Irak halkına devretmelerini istiyoruz.

· İşgalci güçlerin savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlediği, Cenevre Sözleşmelerini ihlal ettiği güçlü kanıtlarla ortadadır. BM Genel Kurulu Başkanlığından, BM Sözleşmesi'nin 22. Maddesine dayanarak 'Irak için Uluslararası Savaş Suçları Komisyonu' kurulması için 19 Mayıs günü kendisine yaptığımız başvurunun gereğinin yapılmasını istiyoruz.

· ABD ve İsrail'in Uluslararası Ceza Mahkemeleri'nin tüm dünyada işlerliğini sağlamasına yönelik olarak hazırlanmış Roma Statüsü'nü onaylamasını; ve savaş suçu işleyerek insan hakları ihlallerine neden olan yurttaşlarının da bu bağımsız mahkemelerde yargılanmasını istiyoruz.

· Terörle mücadele bahanesiyle İsrail hükümetinin Filistin'deki uygulamalarını kınıyoruz. Şiddetin durdurulmasını, barış sürecinin yeniden başlatılmasını ve İsrail'in BM kararlarına uymasını istiyoruz.

HÜSNÜ ÖNDÜL, İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı

YILMAZ ENSAROĞLU, Mazlum Der Genel Başkanı

YAVUZ ÖNEN, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı