MAZLUMDER Emek Çalışmaları Grubu tarafından, 5 Ocak Salı günü Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan ve kamu çalışanlarının Cuma namazı kılmalarına yönelik gerçekleştirilecek olan yasal düzenlemeye ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirilmiştir.
Açıklamanın tam metni aşağıda yer almaktadır:
İbadet Hakkı Hem Kamu Hem Özel Sektör Çalışanlarına Sağlanmalıdır
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 5 Ocak 2016 tarihli açıklamasında, Başbakanlık tarafından kamu çalışanlarının öğle tatillerinin Cuma namazı vaktine uygun bir şekilde düzenlenmesi yönünde bir genelge hazırlanmakta olduğunu belirtmiştir. Açıklamada, mesai saatlerinin ibadet hakkını engellememesi için hazırlandığı belirtilen genelgenin bu hafta içerisinde yürürlüğe gireceği ifade edilmiştir.
Bilindiği üzere, Cuma namazı toplumumuzun büyük çoğunluğunun sahip olduğu İslam inancı bakımından kaza edilmesi mümkün olmayan bir farz telakki edilmektedir. Geçtiğimiz yıllar boyunca İslami inançlara sahip kamu çalışanlarının Cuma namazı ibadetini yerine getirebilmesinin önüne “laiklik” bahanesiyle mesai engeli çıkartılagelmiştir. Bu bakımdan Başbakanlık tarafından hazırlığı yapılan genelgenin din ve vicdan hürriyeti ve ibadet hakkının tesisi bakımından geç kalınmış, olumlu bir adım olduğunu vurgulama gereği hissediyoruz.
Öte yandan, ibadet hakkının Türkiye’de sistematik bir şekilde ihlal edilen insan haklarından birini teşkil ettiği göz önüne alındığında, bu hakkın Başbakanlık tarafından yayımlanan bir genelgeyle değil, kanun yoluyla korunmasının Türkiye şartlarında önem taşıdığı belirtilebilir. Dahası, inanç özgürlüğü kapsamındaki hakların, herkes için, her alanda sağlanması da gereklidir.
Özel sektör çalışanlarının, özelde Cuma namazları, genelde ise vakit namazlarını kılmalarının önüne çalıştıkları kurumlar tarafından çeşitli engeller çıkarıldığı kamuoyu tarafından bilinen bir sorundur. Geçmişte namaz kılma talebi bulunan kimi çalışanların, farklı gerekçeler ileri sürülerek işten çıkarıldığına şahit olunmuştu. Yine bazı işverenlerin, ibadet için zaman ayrılmasını isteyen emekçiler üzerinde, “işverenin hakkından çaldığı” gibi gerekçelerle, vicdani bir baskı oluşturmaya çalıştıkları da kamuoyuna yansımış bilgiler arasında yer almaktadır. Bu sebeple, konuyla ilgili düzenlemenin özel sektör çalışanlarını da kapsaması gerektiği kanaatindeyiz.
Vurgulamak isteriz ki, temel insan hakları ayrım yapmaksızın herkes için tanınmak durumundadır. Bu bağlamda, inanç özgürlüğü kapsamındaki düzenlemelerin hem kamu hem de özel sektörde çalışan emekçiler için yapılması daha doğru olacaktır. Yine inanç özgürlüğüne dair hakların teminat altına alınabilmesi için, düzenlemenin genelge yerine kanun yoluyla temin edilmesi ve cari hukuk sistemine yadsınamaz bir şekilde yerleştirilmesi gerekmektedir.
MAZLUMDER Emek Çalışmaları Grubu olarak, düşünce ve inanç özgürlüğünün, ifade hürriyetinin ve nihayet ibadet hakkının bütün toplumsal kesimler için, vicdani baskılara ve keyfiliğe yer bırakmayacak şekilde temin edilmesi gerektiğini tüm karar alıcılara hatırlatıyoruz.
MAZLUMDER Emek Çalışmaları Grubu