Fransa’da yükselen yakıt fiyatları ve vergileri ile artan hayat pahalılığına ilişkin protestolar büyüyerek üçüncü haftasını doldurmuştur. Çeşitli siyasi akımlardan gelen ancak eylemlerini herhangi bir görüşe refere etmeyen, sosyal medyada örgütlenen ve kendilerine “sarı yelekliler” denen yediden yetmişe gruplar, cadde ve sokaklardan okullara varan şekilde hükümet politikaları karşıtı eylemler ortaya koymaktadır.
Resmi makamlara göre şimdiye kadar Fransa’nın iki bin farklı yerleşim yerinde üç yüz bine yakın kişi eylemlerde yer almıştır. Fakat bununla birlikte yer yer barışçıl eylemlerle vandalizmin birbirine karıştığı görülmektedir.
Büyüyen eylemlere polis tarafından göz yaşartıcı bomba ve su püskürtme araçları ile müdahalede bulunulmaktadır. Polis tarafından yüzlerce kişi sorgulanmış ve bini aşkın gösterici gözaltına alınmıştır.
Eylemler sırasında 400 kişinin yaralandığı ve üç kişinin ise hayatını kaybettiği rapor edilmektedir.
Son olarak Marsilya’da protestoların olduğu bir sokakta oturan ve evinin kepenklerini kapatmaya çalışan 80 yaşında bir kadının, polisin attığı göz yaşartıcı bombanın kafasına isabet etmesi sonucu hayatını kaybettiği öğrenilmiştir.
Barışçıl eylemlerle vandalizmi aynı kefeye koyan tutum vandalizmi beslemektedir. Fransız Polisinin eylemleri engellemek amacıyla sürekli orantısız güç kullanması ve buna ilişkin sosyal medyada paylaşılan görüntüler kaygı vericidir.
MAZLUMDER olarak, Fransız Hükümetine yaşanan vandalist gösteriler ile barışçıl protestolar arasında ayrım yapılması ve orantısız müdahalelere son verilmesi çağrısında bulunuyoruz.
Yaşanan sivil kayıplar nedeniyle Fransız halkına baş sağlığı diliyor, Fransız Hükümeti ve Sarı Yelekli sözcülerine diyalog ile tansiyonu düşürme tavsiyesinde bulunuyoruz.