Mahkumlarla Uluslararası Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Tadammun) ve MAZLUMDER tarafından İsrail hapishanelerinde tutuklu Filistinli mahkumlar konusuna dikkat çekmek için ortak bir basın açıklaması düzenlendi. Dernek temsilcilerinin ve konukların görüşlerini ifade etmelerinden sonra okunan metin şöyledir:
KELEPÇELERİ BİRLİKTE KIRALIM!
Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun! Onur esirlerine selam olsun! İşgalci İsrail’in hapishanelerinde açlık grevi yapmakta olan esirlere selam olsun!
Hapishaneler onlara diz çöktürmedi. Onlar boş mideleri ile işgal devletine karşı çıkıyorlar. Bütün kazanımlar, hapishanelerden zorla alındı, lutuf ve minnet ile değil. Ümmetin bir araya gelmesinde ve birleşmesinde en büyük pay sahibi onlardır.
Kıymetli kardeşlerim!
Gelen, katılan ve dayanışma gösteren herkese teşekkürler. Milli davamız için gayret gösterip çalışan herkese teşekkür ediyoruz. Sizin destek ve yardımınıza dayanan kahraman esirlerimizin davası… Bu sempozyumu düzenleyen, Filistin davası, özellikle de esirler davası için çalışanlara teşekkür ediyoruz. Onların zincirlerini kırmak için beraber çalışalım. Hapishane yönetimi tarafından mahkumlara uygulanan kasıtlı tıbbi ihmal, fiziksel ve psikolojik işkence, tecrit, idari gözaltı ve çıplak arama gibi zor hayat şartlarını hafifletelim. Esir hareketi, tarihindeki en zor şartları yaşamaktadır.
6000’den fazla esirin sıkıntılarını hafifletmek için beraber çalışalım. 1100’den fazla hasta esirin yaralarına merhem olmak için çalışalım. 54 esir bacımızın zincirini kırmak için çalışalım. 250'den fazla Filistinli çocuğu serbest bırakmak için birlikte çalışalım. Hayatlarını demir parmaklıklar ardında geçiren başta esir Nail el-Burgusi ve Kerim Yunus olmak üzere en uzun hapiste kalan esirlerin liderlerini nasıl unutabiliriz?
Onların haklarını savunarak zincirlerini kıralım. Çünkü işgal makamları, meşru ve insani taleplerini göz ardı ederek esirlere karşı intikam veya cezai işlemler yapmak için tek bir fırsatı bile kaçırmamaktadır. Zincirlerini kıralım. Ziyaret ve eğitim haklarını destekleyelim. Bugün şahit olduğumuz onur ve direniş savaşlarına onlarla birlikte girelim. Hapishane yönetimi ve seçim kampanyasını kazanmak için esirler davasını kullanan ve daha fazla intikam alan işgal Hükumetiyle bir savaş alanı haline gelen hapishanelerdeki açlık grevi savaşına onlarla birlikte girelim. Seslerini ve adil davalarını ulaştırmak için beraber çalışalım. Esirlerimiz ve bütün insani manalarıyla davaları için uluslararası ve Arap desteğini toplamak için çalışalım.
Bütün bunlar için “Beraber çalışalım” adıyla yedinci kampanyamızı başlattığımızı ilan ediyoruz. Filistinli esirler sekiz gündür ikinci onur savaşına başladı. Eğer taleplerine cevap verilmezse Filistinli Esir Günü olan 17 Nisan’da su da içmemeye başlayacaklar.
Esir Muhammed el-Salayime'in, Nekab cezaevi 4. Bölümünde yaşanan insan hakkı ihlalleri hakkındaki tanıklığına şahit olun.
Şöyle diyor: “Çeşitli İsrail birimlerinden 300 polis bölüme baskın yaparak vahşi bir şekilde esirlere saldırmaya başladı. Kimisinin eli, kimisinin dişleri, kimisinin de ayakları kırıldı. Bazıları doğrudan boynundan plastik mermi ile yaralandı. Esirler psikolojik ve bedensel olarak işkence gördüler. Mesela ellerine ve bacaklarına, hareket ettirince daha da sıkıştıran plastik kelepçeler takıldı. Gece geç saatlere kadar yere yatırıldılar. Akşam saat 9: 30'dan sabah 08: 00'e kadar ciddi bir şekilde dövüldüler.
Saldırıya uğrayan isimler şunlardır:
Hiç şüphe yok ki işgalci İsrail devletinin Filistinli esirlere karşı uyguladığı uygulamalar uluslararası insani hukukun ihlalidir. Bu yüzden Uluslararası Esirlerle Dayanışma Derneği (Tedamün) ve MAZLUMDER olarak esirlere yapılan saldırıları kınamakta ve hayatları hususunda endişelerimizi paylaşmaktayız. Bu iki Sivil Toplum Kuruluşu uluslararası toplumdan şunları istemektedir:
Aynı şekilde uluslararası toplumu esirlerin taleplerini yerine getirmek için harekete geçmeye çağırıyoruz.
Buna göre, Uluslararası Esirlerle Dayanışma Derneği (Tedamün) ve MAZLUMDER olarak aşağıdakileri talep ediyoruz:
Evet, beraberce onların zincirlerini kırabiliriz. Allah’tan yakın bir kurtuluş diliyoruz.
Katılanlara teşekkür ederiz.