3 Mart 2023 günü Resmi Gazete’de yayımlanan 6879, 6880 ve 6881 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile “Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmek”, yani darbe yapmak suçundan müebbet hapis cezasına mahkûm olan Hakkı Kılınç, Ahmet Çörekçi ve İdris Koralp’ın kalan cezaları, Adli Tıp Kurumunun “kocama hali” raporu sebebiyle kaldırılmıştır.
26 Ocak 2023 tarihinde de İlhan Kılıç ve Kenan Deniz’in cezaları aynı gerekçelerle kaldırılmıştı. O dönemde yaptığımız açıklamada darbeciler için hızlı bir şekilde uygulanan “adaletin” aynı durumda ve konumda bulunan tüm mahpuslar için uygulanması gerektiğini ifade etmiş, faile ayrı mağdura ayrı standart uygulayan adli tıp kurumunun yapısı ve işleyişinin değiştirilmesi gerektiğini belirten açıklamamızı kamuoyu ile paylaşmıştık.
Bu açıklamamıza ve kamuoyu tepkisine rağmen bir ay sonra, hem de 28 Şubat darbesinin yıldönümü haftasında 3 darbecinin daha affedilmesi, brifingli yargı kararları ile ceza almış ve halen cezaevinde bulunan mahpuslarda ve ailelerinde yeniden yargılanma ve adalet umutlarının sönmesine neden olmuş; Türkiye’de darbeler döneminin bittiğine dair ümitleri yok etmiştir.
Tüm ceza hukuku ilkeleri yok sayılarak haklarında müebbet hapis cezası verilen Sivas Mahpusları ve daha onlarca dosyadan ceza almış ve cezaevinde unutulmuş mahpuslar cezaevindeyken, verdikleri brifinglerle yargıyı etkileyerek onların cezaevine girmelerine neden olan faillerin affedilmesi apaçık bir zulümdür.
Bu son af kararı ve dayanağı olan rapor bir kez daha göstermiştir ki Adli Tıp Kurumu objektif ve ihtisas kurumu olmaktan çıkmış ve bazı “seçkinlerin” affedilmesi için kullanılabilecek işlevsel bir araç haline gelmiştir. Cezaevinde kalması mümkün olmayan onlarca mahpusun dosyası arşivde çürürken kısa süre önce cezaevine girmiş olan 28 Şubat darbecilerinin kocadığını hızlıca tespit eden Adli Tıp Kurumunun yapısının acilen değiştirilmesi gerekmektedir.
Siyasi varlığını darbelerle ve özellikle 28 Şubat darbesi ile mücadele etmek üzerine kurduğunu ifade eden bir iktidarın, iktidarda bulunduğu 20 yılın sonunda mağdurları değil failleri affetmesi, siyasi beka için “kurucu kodlara” sarılmaya çalıştığını gösteren vahim bir tablodur.
MAZLUMDER olarak;
- 28 Şubat darbecileri ile aynı durumda olan tüm hasta ve yaşlı mahpusların derhal serbest bırakılmasını
- 28 Şubat döneminde brifingli yargı kararları ile mahkûm edilmiş tüm mağdurlara yeniden yargılanma hakkının verilmesini
- Ayrımcılık yaptığı bu örneklerle de ortaya çıkan Adli Tıp Kurumunun yapısında ve işleyişinde; keyfi ve siyasi tercihlere göre karar vermenin önüne geçecek düzeltmeler yapılmasını
Talep ederiz.
@tcbestepe
@adalet_bakanlik
@ADLITIPKURUMU
ADLİ TIP KURUMU RAPORUMUZA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ