DÜŞÜNCE VE İFADE HÜRRİYETİNDE YENİ BİR LEKE
Düşünce ve İfade Özgürlüğü konusunda hiçte temiz bir sicile sahip olmayan Türkiye, tarihine yeni bir leke daha ekledi. 18 Kasım 2006 Tarihinde AKP İzmir İl Gençlik Kolları tarafından düzenlenen ve konusu AB sürecinin toplumsal yansımaları olan bir panele katılan Prof. Dr. Atilla Yayla, yaptığı konuşmadan Kemalizme dair kullandığı ifadelerden dolayı 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. İzmir 8, sulh ceza mahkemesinin "Atatürk'e hakaret" gerekçesi ile 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdığı Prof. Dr. Atilla Yayla'nın 2 yıl içinde aynı suçu tekrar işlenmemesi halinde kararın iptaline hükmettiği görülüyor.
Medeniyetleri oluşturan temel değerlerden bahseden ve bu bağlamda Türkiye'yi değerlendiren, Kemalizmin Türkiye tarihinde medenileştirici bir etkisi olmadığını belirten Yayla'nın düşünce ve ifade hürriyetinin yeterli imkanı olmayan ülkemizde bunların konuşulamadığını, AB üyeliği sürecinde Atatürk'ün resim ve heykellerinin sorgulanacağına dair ifadelerinin mahkeme konusu olduğu görülüyor. Yayla'nın düşüncesini fişleme işgüzarlığına girişen bir ulusal gazetenin paneldeki konuşmaları çarptırarak yansıtmasının ardından G azi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, Yayla'nın Atatürk ile ilgili yapmış olduğu konuşmalarının üniversitenin tümünde infial yarattığını belirterek Yayla'yı ders vermekten uzaklaştırıldığı görülüyor.
Düşünce ve İfade Hürriyeti konusunda kanun ve uygulamalarımızdan, bilim yuvalarında "ilericilik" adına görev yapan akademisyenlerden, kendisini ülkenin bir takım "milli" ve "manevi" değerlerine bekçi gören medya organlarımıza ve onların ağzına bakan toptan kabulcü bireylerimize kadar; toplumda kasıtlı oluşturulmak istenen linç kampanyalarını kaygı ile takip etmekteyiz. Hakim zihniyete yaranma adına bireyin varlığını ipotek altına alan ifade yasağı hak ve özgürlüklerde ki çiğliğimizin göstergesidir bir bakıma.
Yayla'nın panel konuşmasının bütününden ortalama bir dinleyici veya okuyucunun hakaret, aşağılama anlamı olmadığını anlaya bilmesi ve herkesin fikirlerini özgürce konuşarak anlaşabileceği bir ortam tasvirini çıkarması mümkün iken; mevcut konuşmanın bir linç unsuruna dönüştürülmesi ve bunun da kanun eli ile yapılmasını kınıyoruz.
Prof. Dr. Atilla Yayla'nın özgürlüğü tüm farklı fikir, inanç ve düşüncede ki insanların, herkesin özgürlüğüdür. MAZLUMDER Kocaeli Şubesi olarak bizler, düşünce ve ifade hürriyetinin kazanımı için bugüne kadar harcadığımız çabaların bir parçası olarak aynı çabayı Atilla Yayla için de harcayacağımızı ilan ederken, tek tip düşün, tek tip konuş, tek tip davran mantığını reddettiğimizi bir defa daha deklare ediyoruz.
MAZLUMDER Kocaeli Şube Başkanı Nigar Gümrükçüoğlu