Doğu Guta bölgesi 2013 yılından bu yana silahlı muhaliflerin kontrolünde bulunan bir bölge. Yaklaşık 400 bin insanın yaşadığı bu bölge Esed rejimi ve rejim yanlısı silahlı gruplar tarafından uzun süredir kuşatma altında tutulmaktadır.
Haber kaynaklarının geçtiği bilgilere göre Rusya Hava kuvvetlerinin desteğiyle Esed rejimi, Doğu Guta'da son birkaç günde içinde yüzlerce sivili katletmiştir. 3 aylık son dönemde hastanelerin, pazar yerlerinin dahi bombalandığı katliamlarla ilgili paylaşılan bazı verilere göre; 185’i çocuk, 109’u kadın olmak üzere toplamda 700’ün üzerinde sivil, ölçüsüz ve orantısız bu saldırılarda hayatını kaybetmiş, binlerce insan ise yaralanmıştır.
Daha önce de bu bölgede; kimyasal sarin gazı, misket, varil ve vakum bombası gibi sivilleri toplu şekilde katleden, uluslararası mevzuata da aykırı silahlar kullanıldığı yolunda haberler haber kaynakları yoluyla kamu oyuna yansımıştı.
Guta’da yaşanan katliamlar ile ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında, Rusya’nın kullandığı “veto hakkı!” ile uluslararası camia bu katliamlara kör ve sağır şekilde sessiz kalmaya devam etmektedir.
Doğu Guta’da geriye kalan insanlara insani yardımın ulaştırılmasının engellendiği, katı ambargo nedeniyle gıda yokluğu ve sağlık sorunlarından olayı sivillerin ölüme terk edildiği insani bir kriz yaşanmaktadır.
Rusya ve İran destekli Esed rejimi ve diğer silahlı grupların; Doğu Guta’da sivilleri sistematik şekilde müştereken öldürmeleri, yasak silahların kullanılması, katı ambargo ile gıda, sağlık ve diğer insani malzemelerin geçişinin engellemesi; insanlığa karşı suçlar kapsamında olup Uluslararası cezayı gerektiren ağır ihlal ve zulümlerdir.
Astana zirvesinde alınan kararla,Türkiye muhaliflerin, Rusya ve İran ise Şam yönetiminin garantörü durumundadır. Ancak Rusya ve İran'ın Doğu Guta'da Esed tarafından yaşatılan bu ağır zulme engel olmamaları yaşananlar da bu iki ülkeyi de sorumlu kılmaktadır.
MAZLUMDER olarak, Doğu Guta'da yaşanan zulümler dolayısıyla Suriye rejimini ve garantör devletler konumundaki Rusya ve İran'ı kınıyor, tarafları ilan edilen ateşkese uymaya davet ediyoruz.
MAZLUMDER Genel Başkanı
Ramazan BEYHAN