24 Eylül 1996 tarihinde, Diyarbakır Cezaevinde, "cezaevi nakillerine karşı başlatılan isyanı bastırmak" gerekçesiyle kolluk kuvvetleri tarafından yapılan operasyon sonucu 10 tutuklu öldürülmüş, 23 tutuklu ise ağır yaralanmıştı. Ölüm ve yaralanma hadiselerine “tutukluların demir çubuklarla dövülmesinin” neden olduğu iddia edilmişti.

Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/ 272 esas sayılı dava dosyasında, 765 sayılı eski ceza yasasına göre olaydan 23 yıl sonra, 23 Mayıs 2019 tarihinde zamanaşımından dolayı davanın düşürülmesine karar verildi.

Dava ilk olarak “müessir fiil” iddiasıyla Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılmış, daha sonra suç vasfı değiştirilerek Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti. Davada en son toplam 89 sanık yargılanmaktaydı.

Dosya Cumhuriyet Savcısının mütalaasında; 20 sanığın beraatı, 6 sanığın davasının zaman aşımından düşürülmesi ve 63 sanığın da “öldürme kastı olmaksızın ölümü sebebiyet vermekten” cezalandırılması istenmişti. Ancak Mahkeme bu mütalaaya katılmamış ve zamanaşımı süresi gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar vermişti.

2010 yılında AİHM, iş bu olayla ilgili uzun yargılama, yaşam hakkı ve işkence ile kötü muamele yasağının ihlal edildiğine karar vermiş ve 798 bin Euro tazminata hükmetmişti.

Ağır ceza istenen sanıklar hakkındaki bir davanın 23 yıl sürdürülmesi; tutuklu yargılama, mağdurlarla yüzleştirilme ve olay yerinde keşif yapılması gibi taleplerin reddedilmesi, davayla ilgili etkin ve adil bir soruşturma /yargılamanın yapılmadığını göstermektedir.

MAZLUMDER olarak;

• Her hal ve şartta Adaleti tesis etmenin elzem olduğunu, yaşam hakkı ihlali yapan, işkence ve kötü muamelede bulunan kişilerin hesap vermesi gerektiğini belirtiriz.
• Yaşam hakkı, işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği bir olayda faillerin cezasız kalması kamuoyu vicdanını zedeleyecek niteliktedir; temyiz aşamasında bu adaletsizliğin giderileceği bir karar verilmesini talep ederiz.

#Mazlumder

#İnsanHakları

#DiyarbakırCezaevi

#DiyarbakırCezaeviDavası