Çin Devlet Başkanının ziyareti ve ülkesinde yaptığı baskılar

Ankara, 18 Nisan 2000

MAZLUMDER Genel Başkanı Yılmaz Ensaroğlu, Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin'in Türkiye'ye gelişi dolayısıyla aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:

"Çin, insan hakları ihlalleri bakımından dünyada en çok tartışılan ülkelerden birisidir. Hayatın her alanında yoğun ihlaller yaşanmaktadır. Örneğin cezaevlerindeki çok sayıda muhalifin serbest bırakılması için aydınlarının açlık grevleri yapmak zorunda kaldıkları Çin, tüm dünya egemenlerinin işkence kültürlerinin gelişmesinde önemli pay sahibidir ve bu tür katkılarını hala sürdürmektedir. Çin yönetimi, Buda heykelini çaldığı gerekçesiyle Gao Yunliao adlı bir çiftçiyi, ensesinden vurarak idam etmiştir. Çin polisi, Hunan bölgesinde bir köy halkının, tarımdan alınan vergilerin düşürülmesi ve yolsuzluklarla mücadele edilmesi talebiyle yaptıkları gösteri gibi barışçıl toplantılara bile ölümle sonuçlanacak saldırılarda bulunmaktadır.

Çin yönetimi tarafından Sincan Uygur Özerk Bölgesi olarak adlandırılan Doğu Türkistan'da 1949'dan beri çok yoğun ve yakıcı insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. İdam cezası, bu bölgedeki siyasi muhalifetin sindirilmesi amacıyla sıkça kullanılmaktadır. İnsanların nükleer denemelerde kobay olarak kullanıldıkları, Uygur ailelere doğum yasağı getirildiği ve zorunlu toplu kürtajlarla bebeklerin öldürüldüğü yolundaki haberler sıkı sansür önlemlerine rağmen, dünya kamuoyuna sürekli yansımaktadır. Yargısız infazlar, işkence ve sürgünlerle Uygurlar sistematik olarak sindirilmeye çalışılmaktadır. Buna karşın her yıl ortalama ikiyüz bin Çinlinin bölgeye yerleştirilmesiyle de istikrarlı bir işgal politikası izlenmektedir.

Doğu Türkistan'daki Müslüman Uygur halkına karşı uyguladığı baskıları giderek tırmandıran ve onların farklılıklarını tamamen yok etmeyi amaçlayan Çin yönetimi, 1999 Şubat ayında polise karşı geldiği gerekçesiyle gözaltına aldığı 300 Uygur gencinden 150'sini tutuklarken Almatı'daki Uygur Birliği Başkanı Kaharman Hocamberdiyev, sadece Şubat ayında Doğu Türkistan'daki gösteriler sırasında 103 kişinin öldürüldüğünü dile getirmiştir. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Pierre Sane de, 1999'da Doğu Türkistan'daki Müslüman Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerinden dolayı Çin'i protesto etmesi için Avrupa Birliği'ne çağrıda bulunmuştur.

Geçtiğimiz yıl Çin'de 1077 kişinin idam edildiği bilinmektedir. Sadece 1999 Haziran ayında Pekin'de 21, Şanghay'da da 5, Guangzhou eyaletinde 28, Şaanşi eyaletinde 12, Fujian eyaletinde 14, Hunan eyaletinde 8, Ningbo kenti Belediye Başkanı Yardımcısı Çie Jianbang, rüşvet aldığı gerekçesiyle ölüm cezasına çarptırıldığı Zhejian eyaletinde de 15 kişi idam edildiği tesbit edilmiştir. Kaldı ki idamlara ilişkin gerçek sayılar açıklanmamaktadır. Bu nedenle Çin yönetiminin bu yoğun ihlalleri karşısında tüm dünyadaki insan hakları savunucuları tepki göstermekte ve kendi ülkeleriyle Çin arasındaki ilişkilerde, Çin'in insan hakları politikalarının gözönünde bulundurulmasını istemektedirler.

Son dönemlerde iç ve dış politikada insan hakları söylemini öne çıkarmaya çalışan Türkiye'nin; böylesine bozuk bir sicile sahip Çin'le kuracağı ilişkilerde insan haklarından yana duyarlılık göstermesi gerekmektedir. Aksi halde Türkiye'nin de, birçok ülke gibi "insan hakları"nı iç ve dış politikada ihtiyaç duydukça kullanılacak bir araç olarak kabul ettiği değerlendirmesi haklılık kazanacaktır ve Türkiye'nin insan hakları konusunda samimi davranmadığı kuşkuları güçlenecektir. Kuşkusuz Türkiye de, insan hakları açısından dünyada çokça tartışılan ülkelerden birisidir. Ancak yöneticilerimiz her fırsatta bunun "kaderimiz" olamayacağını belirtmektedirler. Biz insan hakları savunucuları buna inanmak istiyoruz. Fakat bunun için de öncelikle, Çin gibi zulmü bir yönetim pratiği haline getirmiş ülkelerle aynı safta görünmekten kurtulmak gerekmektedir. Türkiye dış politikada artık terör ve güvenlik konseptine kilitlenmekten kurtulmalı ve kendisinden beklenen ağırlığı ve vizyonu sergilemelidir. Bu nedenle de, Çin'le imzalanacak belgelerde insan haklarını ahlaken ve hukuken gözardı etme yanlışına düşmemelidir.

Ülkemize gelen Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin'e de, tarih boyunca dünyanın hiçbir yerinde zulmü esas alan yönetimlerin iktidarlarını sürekli koruyamadıklarını ve yaptıkları zulümlerin hesabını er veya geç vermek zorunda kaldıklarını bir kez daha hatırlatıyor ve Çin'deki insan hakları ihlallerine son verilmesini istiyoruz."

BASIN BÜROSU

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2000-04-18
Okunma Sayısı : 2284
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4897855