"Şanlıurfa'da "Bulutlar Oto Galeresi" adlı bir ticari işletmenin sahibi olan Hüseyin Bulutlar'ın, ticari ilişkileri nedeniyle babası Ali Bulutlar ve ailenin diğer fertlerinin polis gözetiminde maruz kaldığı tehdit ve kötü muameleler, Adana'da aile boyu haksız ve kayıtsız gözaltılara, ev baskınlarına ve de işkencelere kadar uzanmış bulunmaktadır. Olaylar zinciri, Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü'nün üzerine düşeni yapmaması nedeniyle, bugünlere kadar uzanmış bulunmaktadır.
Oto galerisi sahibi Hüseyin Bulutlar, mevcut borcunu kapatmak amacıyla, Şanlıurfa'da uzun vadeli ve yüksek değerlerle aldığı araçları peşin fiyatına, ancak ucuza elden çıkartmıştır. Hüseyin Bulutlar, Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bazı polis memurlarından da aynı şekilde araba almıştır. Bu şekilde bir süre devam eden Hüseyin Bulutlar, bir noktadan sonra, arabalarını aldığı şahıslara borcunu ödeyemez hale gelmiştir. Bunun üzerine, Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memurları, Osman Aydoğdu adlı tefeci ile birlikte hareket ederek, Hüseyin Bulutlar ve ailesinin yanısıra, Hüseyin'in babasını ve kardeşlerini tehdit etmeye başlamışlardır. Tehditler üzerine Hüseyin Bulutlar, eşini ve çocuklarını kayın pederine bırakarak ortadan kaybolmuştur.
Osman Aydoğdu'nun sürekli tehditleri, yanında adamları ile birlikte Bulutlar'ın evlerini basması, aile fertlerini darp ve tehdit etmesi; buna karşılık Şanlıurfa Emniyeti'nin olaya seyirci kalması, Bulutlar ailesinin en basit ev eşyalarını dahi almalarına fırsat bırakmadan Adana'ya göçetmeleri sonucunu doğurmuştur.
Ne var ki, Osman Aydoğdu adlı tefecinin kişisel ilişkileri ve de polis memurlarının "mesleki dayanışmaları" nedeniyle Bulutlar ailesi burada da rahat bırakılmamıştır. 6 Nisan 2000 gecesi saat 02:00 sularında evlerine düzenlenen baskınla; baba Ali Bulutlar ve çocukları Hasan, Ali ve Mehmet gözaltına alınmışlardır. Sözkonusu şahıslar, kayda geçirilmeksizin ve yaklaşık 16 saat nezarethanede tutulmuşlardır. Avukatlarımızla görüşen Hasan Bulutlar, gözaltında darp edildiğini ve elektrik şoku verilerek işkencelere maruz kaldığını belirtmiştir.
Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube yetkilileri, Bulutlar ailesine geçtiğimiz Cuma (07.04.2000) akşamına kadar Hüseyin Bulutlar'ı bulmaları için gün vermiştir. Aksi tartirde, yeniden gözaltına alıcakları tehdidinde bulunmuşlardır. Hüseyin Bulutlar'dan haber alamayan aile fertleri, korkularından şu an evlerine gidememektedirler. Ailenin diğer fertleri (çocuklar ve hanımlar) de bazı polis memuru-tefeci işbirliğinin doğal mağdurları durumundadır.
Türkiye'nin "orman kanunları" ile yönetilmediğine dair inancımızı hala korumak istiyoruz. Ancak görülmektedir ki, bazı güvenlik görevlileri aksinin ispatı yönünde bir uğraş vermektedir. Başta güvenlik görevlileri olmak üzere herkesin bilmesi gereken husus, cezaların şahsiliği kuralıdır. Kaldı ki, polis, hiçbir zaman ceza veren konumunda da değildir. Polisin görevi, sanıkları yargı mekanizmalarına teslim etmektir. Oysa bu olayda polisin bir tefeci grubuyla hareket ettiği görülmektedir. Bazı polis memurlarının, girdikleri ticari ilişkiler nedeniyle (sözkonusu ticari ilişkinin suç olduğunu en başta polis memurlarının bilmesi gerekirdi) mağdur olmaları, sonucu değiştirmemektedir.
Sizlerden ricamız, polis teşkilatının kuruluşunun 155. yıldönünü dolayısıyla yapmış olduğunuz konuşmada belirttiğiniz "adil, tarafsız ve insancıl yöntemlerle çözüm" ışığında gerekli girişimlerde bulunmanızdır."
Ziyaretçi Sayımız : 4897820
