İnsan hak ve özgürlüklerinin korunmasında en önemli mekanizma yargıdır. Ülkemizde ise, bağımsız olmadığı, en üst düzey yetkilileri tarafından da sık sık dile getirilen yargı bir sorunlar sarmalı ile kuşatılmış bulunmaktadır. Son yıllarda ise yargının siyasallaştığı ve insan haklarını korumak şöyle dursun, artık ihlallere aracılık eder hale geldiğine ilişkin tartışmalar kamuoyunda sıkça yapılmaktadır.
Eskişehir'de oturan yazar Atasoy Müftüoğlu'nun evi 06 Mayıs 2000 gece yarısı 02:00'de basılmış ve 12 saat boyunca evi didik didik aranarak darmadağın edilmiş, evinden birtakım kitaplar ve kasetler alınarak götürülmüş ancak birkaç saat sonra da kendisi serbest bırakılmıştır. Ancak bu baskından iki gün sonra 08 Mayıs 2000 günü Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, Müftüoğlu'nun evinde bulunan aylık Haksöz Dergisine ait 7 adet cilt ile bir adet kitap hakkında İstanbul Sulh Ceza Mahkemesince toplattırma kararı verildiği gerekçesiyle Atasoy Müftüoğlu hakkında "yetkili mercilerin emirlerine riayetsizlik" suçlamasında bulunmuş ve TCK 526/1 ve 36. maddelere aykırılıktan dava açmıştır. Oysa tedbir niteliğinde toplatılmasına veya bir mahkeme hükmüne dayanılarak zoralımına karar verilen kitapların mücerret bulundurulmasının Anayasa ve yürürlükteki kanun hükümlerine göre suç oluşturmayacağı yolunda Yargıtay içtihatları bulunmaktadır.
Atasoy Müftüoğlu, yıllardan beridir şiddet karşıtı olduğu bilinen, herhangi bir gruba ya da örgüte mal edilmesi mümkün olmayan, çok sayıda telif ve tercüme eseri Türkiye okuyucusuna kazandırmış, uluslararası üne sahip ama mütevazı bir düşünce ve sanat insanıdır. Müftüoğlu'nun böyle bir muameleye tabi tutulmasına neden olan gerekçelerin neler olduğu hala kamuoyuna açıklanmamıştır.
Atasoy Müftüoğlu, 1960 yılından bu yana yazı hayatının içinde bulunmaktadır. Kimi günlük gazetelerde köşe yazarlığı yapmıştır. Pek çok edebiyat, sanat, düşünce, kültür ve siyaset dergisinde denemeleri ve uluslararası konferanslarda sunduğu tebliğleri yayınlanmış olan Müftüoğlu'nun yazı hayatı hala sürmektedir. Şimdiye kadar Firak, Furkan Günleri, Vakti Kuşanmak, Tevhidi Gerçekliğin Işığında, Vahyin Kılavuzluğu Altında, Rahman'ın Ayetleri Karşısında, Bunca Tuğyan Bunca Issızlık, Söyleşiler, Göklerin ve Yerin Dili, Yeni Bir Tarih Şafağı, Ümmet Bilinci, Bilinç Işıklarını Yakmak ve İlahi Şiarları Özgürleştirmek kitaplarını Türkiye okuyucusuna kazandırmış olan Müftüoğlu'nun hakkında böyle bir suçlama ile dava açılması, doğrudan insan haklarının, düşünce özgürlüğünün ve insan aklının yargılanmak istenmesi demektir.
MAZLUMDER, insan hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesinden yana olan herkesi, 03 Temmuz 2000 Pazartesi günü Saat 09:00'da ilk duruşması yapılacak olan Atasoy Müftüoğlu'nu yalnız bırakmamaya çağırmaktadır. Kuşkusuz erdem, sıranın kendimize gelmeyeceğinden emin olsak dahi, haksızlıklar karşısında susmamaktır. Ne var ki, yarın her birimiz, evimizdeki bir kitaptan ötürü yargılanmayacağımızdan emin olma şansına da sahip değiliz.
Saygılarımla
Yılmaz Ensaroğlu
Genel Başkan