28 Şubat Darbesinin Batı Çalışma Grubu ayağının yargılandığı davada nihayet bir karar verilmiştir. Geç de olsa “28 Şubat”, mahkeme tarafından bir darbe olarak tescil edilmiş ve darbenin önemli figürleri müebbet hapis cezası ile cezalandırılmışlardır.
Ne var ki, adaletsiz bir şekilde ve önyargılı yollarla müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarıyla mağdur edilen 28 Şubat yargı mağdurlarının serbest bırakılması talebimiz maalesef bugüne kadar karşılık bulmamıştır. Oysa onlar, yargı tarafından da tescil edilmiş olan bir darbe aktörlerinin brifingleri ile bu haksız cezaları almışlardı.
Bu durum garabetin bir boyutu iken, ikinci bir boyutu ise sayısı üçü-beşi geçemese de bazı “yeniden yargılama” kararlarının, infaz ertelemesi yapılmaksızın devam ettirilmesidir. Haklarında hüküm verilen 28 Şubat darbecileri tutuksuz yargılanırken, mağdurların devam eden tutuklulukları hiçbir vicdan tarafından kabul edilemez. Yaşanılan garabet, yargı ciddiyetsizliğinin boyutunu gözler önüne sermiştir.
Ocak ayından beri sürdürdüğümüz kampanya çerçevesinde yeniden yargılama yapılmasını, mağduriyetlerin giderilmesini ve 20 yılı aşkın sürelerdir içeride tutulan mahpusların derhal serbest bırakılmasını talep ettik. Bu süreçte çok şey söylendi ama ne yazık ki ne siyasi iktidar, ne meclis, ne de yargı bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdi.
Hukuksuzluğun bu derece ayyuka çıktığı bir konuda böylesi bir sessizlik ve tavırsızlık endişe ve utanç vericidir.
Defalarca tekrar ettiğimiz gibi çocukları babasız, anneleri evlatsız bırakan ve bize göre seçimlerden ya da öncelikli sorun diye ortaya konulan diğer sorunlardan çok daha öncelikli, acil olan bu sorun hemen şimdi çözülmelidir.
MAZLUMDER olarak,
Sorunun devam etmesi halinde Ramazan ayındaki basın açıklamamızı, 26 Mayıs Cumartesi günü, kitlesel olarak cezaevleri önünde iftar eşliğinde gerçekleştireceğimizi şimdiden deklare ederiz.
MAZLUMDER