01 Haziran
2000'de
Samsun'un Taflan Belde Belediye Başkanı Ali
Öztürk ile eşi Müzeyyen Öztürk,
uyudukları sırada kimliği belirsiz kişilerce öldürüldüler. Cinayetlerin
arkasında arazi mafyası olduğu iddiası ortaya atıldı.
9 Haziran 2000 akşamı İstanbul
Bahçelievler'de Merkeziçi Kahvehanesini silahla tarayan kimliği belirsiz
kişiler, kahvehane sahibi Yakup Kartal
ile Vahit Şahin'i öldürdüler.
9 Haziran 2000'de Trabzon Değirmendere
Sanayi Sitesi mevkiinde, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Deniz Doğan'ın cesedi denizden
çıkarıldı.
12 Haziran
2000 günü
İstanbul Kartal'da, bir ormanlık alanda, başsız bir ceset bulundu. Yapılan
incelemeler sonucunda cesedin, Kartal Cevizli'de lastik tamirciliği yapan Ayhan Yılmaz'a ait olduğu belirlendi.
19 Haziran
2000 günü
Şanlıurfa'nın Bozova ilçesinde oturan Mehmet Çetin tarladan evine döndüğünde,
oğlu Mustafa Çetin'i (20) odada
bıçaklanarak öldürülmüş halde buldu.
19 Haziran 2000 günü Sakarya Nehri'nin Doğanlar köyü yakınlarında, bir grup balıkçı ağaçlara takılı kimliği belirsiz bir erkek cesedi buldu. Aynı gün nehrin Kumbaşı kesimindeki Adliye Köprüsü ayaklarında da vatandaşlar tarafından bir ceset daha bulundu. Cesedin, Geyve ilçesine bağlı Boğazköyde oturan Süleyman Bilek'e (35) ait olduğu belirlendi.
21 Haziran 2000'de İskenderun'da Zehra Yasemin Nadir isimli bayan evinde ölü bulundu. Nadir'in ölümünden, çürümüş cesedinin etrafa kokular salması üzerine haberdar olundu.
23 Haziran
2000'de
Diyarbakır'ın Alipaşa Mahallesi Yeşiller sokağında kimliği belirsiz kişilerin
silahlı saldırısına uğrayan Mehmet Kaya
hayatını kaybetti.
Bursa'nın İnegöl ilçesi, Akhisar köyünde 27 Haziran gecesi evine gitmekte olan Mehmet Ali Sönmez, kimliği belirsiz kişilerin bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybetti.
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde BBP İlçe 2. Başkanı
Recep Orak'a ait olduğu belirtilen bir ceset bulundu. Yetkililer cesedin bir
yıl önce Hizbullah tarafından gömüldüğünü belirterek, ceset üzerinde işkence
izlerine rastlandığını ifade ettiler.
Gaziantep Yeşilevler Mahallesi'nde Hizbullah'a ait
olduğu belirtilen evde bir ceset gömülü olarak bulundu. Cesedin, yaklaşık 1.5
yıl önce kaybolan Batman nüfusuna kayıtlı Abdullah
Tunç'a ait olduğu belirtildi.
Uğur Mumcu suikastiyle ilgili Ankara 1 Nolu DGM'de
görüşülen ana davada, DGM Savcısı Hamza Keleş, hakkında idam cezası istemiyle
dava açtığı tutuklu sanık Abdullah Argun Çetin'in tahliyesini istedi. Savcının
istemi, oy çokluğu ile reddedilerek, Mumcu suikastıyla ilgili yürütülen
soruşturmanın sonucunun beklenmesine karar verildi.
6 Mayıs'ta gözaltına alındıktan hemen sonra İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ve Başbakan Bülent Ecevit tarafından "Mumcu'nun katilleri" olarak kamuoyuna tanıtılan Yusuf Karakuş ve Abdülhamit Çelik'le ilgili olarak bir açıklama yapan Ankara Emniyet Müdürü Kemal İskender, sözkonusu şahısların suikastle ilgilerinin olmadığını söyledi. Bu gelişme üzerine Ankara DGM Başsavcısı Cevdet Volkan, "Yoğun bir şekilde çalışıp dört başı mamur bir şekilde iddianame hazırlamaya çalışıyorum. Soruşturma ve iddianame hazırlıkları devam ederken, bu tür açıklamaların yapılması çalışmalarımızı baltalar." dedi. Volkan, İskender'in sözleriyle ilgili olarak "Neden şimdiye kadar sustu da, çıkıp şimdi konuşuyor?" diye sordu.
Umut oparasyonu kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan Hasan Kılıç'ın kardeşi avukat Hüseyin Kılıç, sorguda "paket ifadeler" getirilip işkence ile imzalatıldığını ve daha sonra "bu olmadı" denilerek, diğer paket ifadeleri imzalamaları için tutuklu şahıslara işkence yapıldığını söyledi.
İtalya'dan
Türkiye'ye getirilen Mehmet Ali Ağca, Gazeteci Abdi İpekçi'nin öldürülmesiyle
ilgili olarak, "Ben, Abdi İpekçi'nin
katili değilim. Ben sadece bir aktördüm" dedi.
PKK'dan
koptuktan sonra güvenlik güçleri tarafından kullanılan, Güneydoğu'daki çok
sayıda faili meçhul siyasi cinayetin sorumlusu Suriye asıllı "Mete" kod adlı
İbrahim Babat'a, JİTEM'in "çatışmada öldü
göstererek yeni kimlik verip infaz yaptırdığı" ortaya çıktı. Kendisine vaat
edilen 7 yıl yerine 17 yıl hapis cezasına çarptırılan Babat, DGM ve Başbakanlık
Teftiş Kurulu'na verdiği ifadede, JİTEM'in itirafçılara, PKK'yla bağlantısı
tespit edilen herkesi infaz etme yetkisi verdiği ve kendisine de bu yönde
talimat aktarıldığını söyledi. Dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu
Savaş'ın hazırladığı raporda, İbrahim Babat'ın devlet yetkililerinin kendisine
verdiği vaatlerin tutulmaması üzerine İstanbul DGM ve Başbakanlık Teftiş
Kurulu'na dilekçeyle başvurduğu belirtildi. Babat ifadelerinde, "Bu insanları yakalayıp suçu varsa tespit
etmek ve adalete teslim etmek yerine faili meçhul bir biçimde öldürmeyi yöntem
olarak benimsemiştik. JİTEM'in bize verdiği talimat buydu" dedi.
YERİNDE İNFAZ ve İŞKENCE İLE ÖLÜM
Ermenistan'dan
Türkiye'ye geçmek isteyen bir Ermeni
askeri, sınırda "dur" ihtarına uymadığı iddiasıyla öldürüldü. Ceset daha
sonra Ermenistan yetkililerine teslim edildi.
Tunceli'de 27 Mayısta askerler tarafından öldürülen
Hamza Albayrak'ın babası Mustafa Albayrak, Tunceli Cumhuriyet Savcılığı'na,
oğlunun herhangi bir uyarı yapılmadan vurulduğu iddiasıyla suç duyurusunda
bulundu.
Erzurum'un Hınıs ilçesi kırsalında bir güvenlik
görevlisi ve 4 PKK'lı ölürken, 3 güvenlik görevlisi de yaralandı.
Manisa
Turgutlu'da Osman Gülcan adlı şahsın kamyonuna binen polis memuru Muhterem
Topçu, Gülcan'ı kafasına ateş ederek öldürdü. Olay sonrası yakalanan Topçu,
Gülcan'ı para için öldürdüğünü söyledi.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne, çocuğunun
tahlillerini yaptırmak üzere giden Hatice Özen, hastane de görevli polis memuru
Murat Çelik'in de aralarında bulunduğu üç kişinin tecavüzüne uğradı.
Geçtiğimiz yıl 12 Mart'ta gözaltına alındıkları İskenderun Emniyet Müdürlüğü'nde coplu tecavüz ve işkenceye maruz kalan liseli
gençlerin 12 ve 18 yıllık cezaları, henüz kendilerine işkence yapan polislerin
davası sonuçlanmadan onandı.
Mardin Nusaybin'de gözaltına alındığı Aralık 1992'de
33 gün boyunca işkence gören ve tecavüze uğrayan 45 yaşındaki Kamile Çiğci'nin
dokuz yıl sonraki başvurusu neticesinde Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya
karışan 7 polis hakkında toplam 112 yıl hapis istemiyle dava açtı. Savcılık,
ilk kez resmi bir kurum dışında, Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın verdiği raporu
delil kabul etti.
Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Girişim
Grubu'nun düzenlediği "Gözaltında Tecavüz Kurultayı"nda tecavüz mağdurları
konuştu. Kurultay'da Türkiye'de bugüne kadar 113 kadının gözaltında cinsel
taciz ve tecavüze uğradığının belirlenebildiği kaydedilirken, benzer olayların
gün geçtikçe daha da arttığına dikkat çekildi. Yaşanan tecavüz olayları ile
ilgili olarak da 89 polis, 28 jandarma, asker, itirafçı ve korucu hakkında suç
duyurusunda bulunulduğu kaydedildi.
"Halen Gaziantep Özel Tip Cezaevi'nde tutuklu bulunan Mehmet Bozgeyik, Hışman Yiğit, Şefik Mert, Hayri Taş, Mehmet Yılmaz, Faruk Ketboğa, Muzaffer Özer, Mustafa Özarslan, Mehmet Turan, Mehmet Yakıt, Hacı Özmen, M. Cabir Karadoğan, A. Menaf Adanur, Davut Taştekin, Aydın ve Sait Arslan ile Ahmet, Halit, Yaşar, Murat, Süleyman ve Mehmet Üstündağ, adlı sanıklar, avukatları aracılığıyla derneğimize başvurarak çok yoğun işkencelere maruz kaldıklarını ve altı aydan beri hücrelerde tutulduklarını belirttiler.
Kocaeli Terörle Mücadele ekipleri tarafından 8 Haziran günü evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alınan Yeter ve Murat Güzel kardeşlerin yoğun işkenceye maruz kaldığı ve Yeter Güzel'e ajanlık ve itirafçılık teklifi yapıldığı belirtildi.
Ankara Cebeci'deki bir karakolun çevresinde oturan bazı vatandaşların gece yarısı telefonla arayarak "içeriden çığlıklar yükseliyor, işkence yapılıyor, ne olur bir şey yapın"diye şikayette bulunması üzerine, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüt, karakol yönetimini telefonla arayarak olaya müdahale etti. Komisyondan, olayla ilgili olarak daha sonra bir açıklama yapılmadı.
İstanbul'da kapkaççılık yaptıkları gerekçesiyle Küçükçekmece Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Serkan Aksoy, Kenan Ak ve Nurettin Aydaş adlı şahıslar, suçlamayı kabul etmeleri için Filistin askısına alındıklarını ve dört gün boyunca işkence gördüklerini belirttiler. Gördükleri işkence nedeniyle de suçu kabul etmek zorunda kaldıklarını belirten sözkosunu şahıslara, geçirildikleri sağlık muayenesinde "darp ve cebir izi yoktur" şeklinde doktor raporu düzenlendi. Ancak ifadeleri alınmak üzere savcılığa çıkarıldıklarında, işkence izlerini gören Savcı Adnan Ömeroğlu, "Serkan Aksoy ve Kenan Ak'ın, her iki ön omuzdan koltuk altlarına doğru yaklaşık 10 cm ve 2 parmak kalınlığında kızarıklıklar belirlendi ve bu izler oldukca belirgindi" şeklinde bir rapor hazırladı. Bunun üzerine 3 kişi, muayene için Bakırköy Devlet Hastanesi'ne sevkedildi ve işkenceler doktor raporuyla belgelendi.
7 Haziran gecesi Adana'nın Küçükdikili beldesindeki evinden gözaltına alınan Abdulrezzak Tan'ın kaba dayağa maruz kaldığı belirtildi.
Başbakan Bülent Ecevit'in Diyarbakır'daki konuşması sırasında slogan attığı için gözaltına alınarak Çevik Kuvvet Müdürlüğü'ne götürülen Faysal Çelikbilek, burada kendisine dayak atıldığını belirtti.
İstanbul Avcılar'da otomobil çaldıkları gerekçesiyle 17 Haziran 2000 gecesi gözaltına alınarak Avcılar Asayiş Büro Amirliği'ne götürülen Bahattin Selçuk ve Serkan Gurbet adlı iki genç, "otomobil çaldıklarını itiraf etmeleri" için yoğun işkenceye maruz kaldıklarını belirttiler. Gözaltı süresinin bitiminde götürüldükleri Şişli Eftal Hastanesi ve Avcılar Merkez Sağlık Ocağı "sağlam" raporu verirken, avukatlarının devreye girmesiyle Silivri Devlet Hastanesi'ne sevk edilen Selçuk ve Gurbet'e işkence gördüklerine dair rapor verildi.
İstanbul Zeytinburnu'nda hırsızlık yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınan Emrullah Duman'a işkence yapan Zeytinburnu Asayiş Büro Amirliği'nde görevli polis memurları Ali Rıza Kurt, İbrahim Özen ve Tayfun Çetin Sav, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma sonrası tutuklanarak cezaevine gönderildiler. Duman, işkenceye delil olarak Adli Tabiplik'ten almış olduğu "yedi gün işgöremez" raporunu sundu.
Bir hırsızlık olayı ile ilgili olarak gözaltına alınan N.A., götürüldüğü Ertuğrulgazi Karakolu'nda işkence gördüğünü söyledi. Suçu kabul etmesi için işkencelere maruz kaldığını belirten N.A.'nın çeşitli yerlerinde morluklar oluşurken, baba Namık A., savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Adana'da, kendilerini jitem mensubu olarak tanıtan kişilerce kaçırıldığını öne süren Şerif Aytaş adlı şahıs, götürüldüğü karakolda, ajanlık teklifinde bulunulup, işkence yapıldığını söyledi.
İstanbul Büyükçekmece'de kurulu Temsa firmasında çalışanları Ercan Şahin "askerin karşısında tespih salladığı", M.A. ve M.Ö de gece yolda yürürken gözaltına alınarak Kıraç Jandarma Karakolu'nda Murat adlı bir astsubayın dayağına maruz kaldıklarını belirttiler.
20 Ocak'ta Kütahya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından gözaltına alınan Tüm Yargı-Sen Kütahya Şube Başkanı Muharrem Akburak'a işkence yaptıkları iddiasıyla yargılanan üç polisin davasında ilk muayene görevini yerine getiren doktor Feyzullah Macit Öztoprak'ın, "işkenceyi gizlediği" ortaya çıktı. İşkence gördüğü daha sonra gittiği devlet hastanesinde belgelenen Akburak'a işkence yapan polis memurları Murat Taner, Haluk Gökçe ve Yaşar Özkan hakkında dava açılırken, Muharrem Akburak da işkence gördüğü yetmiyormuş gibi, yargılanarak beraat etmesine karşın Kırıkkale'nin Sulakyurt ilçesine sürgün edildi.
Hırsızlık yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alındıkları İstanbul Karaköy Polis Karakolu'nda gördükleri işkence sonucu fenalaşan Erhan Günsaçtı ve Engin Börü adlı şahıslar Taksim İlkyardım Hastanesi'ne kaldırıldılar. Sözkonusu şahıslar, polislerin kendilerine bir hırsızlık olayını yüklemeye çalışarak 600 milyon lira istediklerini, kendilerinin de bunu kabul etmeyince sopalarla dövüldüklerini, kafalarının duvarlara vurulduğunu iddia ettiler. İki arkadaşı hastaneye getiren polisler ise, olayla bir ilgileri bulunmadığını ve herşeyi kendilerinden önceki ekibin yaptığını ileri sürdüler. Karakol yetkilileri ise, gençlerin gözaltındayken "kafalarını duvara vurduklarını" iddia ettiler.
Üniversite sınavlarındaki adaletsizlikleri protesto etmek için Adana'da basın açıklaması yapmak isterken polis tarafından tartaklanan bir grup öğrenci, 3 ila 7 gün arasında değişen raporlar alarak polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "Selefiler" örgütü üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına alındıklarında işkencelere maruz kalan Olcay Kapan, Ekmel Uzunkaya ve Abdullah Halas'a işkence yapan 21 polis memuru hakkında dava açtı. Haklarında 5'er yıl hapis istenen polislerin işkenceleri sonucu Kapan'a 5 gün, Halas'a da 7 iş göremez raporu verilmişti.
İstanbul Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde 4 yıl
önce meydana gelen ve görüntüleri medya kuruluşlarına yeni yansıyan işkence
olayının kahramanı Başkomiser Süleyman Ulusoy (Hortum Süleyman), savcılıkta
ifade verdi. Ulusoy kendini "İddia edilen
olay 1991'de olmuştur. Bu nedenle zamanaşımına uğramıştır. Ayrıca, sözkonusu
görüntüler de montajdır" diyerek savunmaya çalıştı.
1991 yılında İstanbul Kabataş'ta hırsızlık yaptığı
gerekçesiyle gözaltına alınan ve götürüldüğü Beyoğlu Ekipler Amirliği ve
Terörle Mücadele Şubesi'nde yapılan işkenceler nedeniyle koma halinde
kaldırıldığı hastanede ölen Yücel Özen'le ilgili davada, "Hortum Süleyman"
lakaplı Süleyman Ulusoy hakkında ek iddianame hazırlanmasına karar verildi.
Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Ulusoy ile birlikte bir polis
memuru daha yargılanıyor.
Cafer Cangöz, Durmuş Kurt, Zübeyde Kayar, Nurettin
Kılıçaslan ve Selma Turgut'un 1995 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesi'nde gördükleri işkence ile ilgili davaya İstanbul 6. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde devam edildi. Davada beş polis yargılanırken, işkence mağdurları
ile sanık polislerin beş yıldır yapılamayan yüzleştirme işlemi bu duruşmada da
gerçekleşemedi.
Aralarında gözaltında işkence sonucu hayatını
kaybeden sendikacı Süleyman Yeter'in de bulunduğu 14 kişiye işkence yapmak
suçundan 8 polis memurunun yargılanmasına İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
devam edildi.
13 Ocak 1997 tarihinde polislerin evine baskın düzenleyerek bıçakla saçını kestikleri Cevahir Temel'in AİHM başvurusunun kabul edilmesinin ardından Adalet Bakanlığı'nın talebiyle Adana Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli polis memurları Sami Çelik, Osman Soyuer ve Murat Esertürk hakkında dava açıldı.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde görev yaptıkları 1995 yılında, "Yekbun" örgütü üyesi diye gözaltına aldıkları 6 kişiye işkence yapan 18 polis hakkında, olayın AİHM'ye yansıması üzerine, dava açıldı. Dava Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
Başbakan Bülent Ecevit, "Ben işkence sorununun büyük ölçüde aşıldığı kanısındayım. Hala eskiden kalma bazı araç gereç anlamında kalıntılar olabilir. 55, 56 ve 57. hükümet dönümlerinde işkenceden şikayetler son derece azalmıştır. Yakın zamanda bitecektir" dedi.
"İşkence suçları ve sanıkları" ile ilgili devletin
resmi kurumlarınca hazırlanan verilerin birbirini tutmadığı belirlendi. Konuyla
ilgili olarak Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın verileri arasında
ciddi bir fark olduğu tespit edildi. Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün
verilerinde, sadece 1997-1998 yıllarında işkence suçundan 165 kişinin ceza
aldığı bildirilmesine rağmen, İçişleri Bakanlığı verilerinde bu rakam 1995-1999
yıllarını kapsayan dört yıllık bir süre içinde sadece 10 olarak belirtildi.
"Batman Soruşturma, Kovuşturma, Yargılama, Ceza ve İnfazı 1998-2000" raporunu açıklayan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüt, Batman'da geçmişteki uygulamalar açısından, Emniyet Müdürlüğü, gözaltı ve sorgu mekanları, adli tıp müessesesi ve yargı süreci bakımından iki yılda fazla bir değişiklik olmadığını söyledi. Pişkinsüt, 1998 yılında gittiklerinde sorgu odalarında askı yuvaları, birbirinin aynı 2.5 metre aralıklı iki delik, elektrik sistemi, vantilatör ve klimalar gördüklerini, ancak son gidişlerinde bu askı yuvalarının kapatıldığını gördüklerini söyledi. Batman'da gözaltına alınanlardan işkence görmeyen olmadığını anlatan Pişkinsüt, "Askı değil ama 120 volt civarında elektrik verildiğini de belirten çok sayıda bulguya rastladık. Tutuklular da kendilerine çocukları olmayacak şekilde elektrik verildiğini söylediler" diye konuştu.
Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesine
bağlı "Yıkıcı Faaliyetler Büro Amirliği"nin, hazırladığı bir metni bazı
ailelere göndererek "işbirliği" teklifinde bulunduğu belirtildi.
İstanbul'da 31 Mayıs'da gözaltına alınan Demokratik
Liseler Birliği üyesi Münir Solasan, Karaköy Karakolu'nda kendisine ajanlık
teklifinde bulunulduğunu söyledi.
Baskıların devam etmesi halinde yatırımlarını
yurtdışına kaydıracaklarını belirten Kombassan Yönetim Kurulu Başkanı Haşim
Bayram, "Kombassan olarak savunma sanayiine girmek istedik... Ancak ölümle
tehdit edildim..." dedi.
ADANA: Küçükdikili beldesindeki
evinden Abdulrezzak Tan; Yeni Gündem Adana Temsilcisi Hayrettin Çelik;
ANKARA: Devrimci Demokrat
Gazetesi'nin Ankara bürosu çalışanlarından Solmaz Yılmaz; bir panel çıkışında
Emeğin Partisi Genel Yönetim Kurulu üyesi ve Yeni Evrensel Gazetesi yazarı Av.
Kamil Tekin Sürek; düzenlenen operasyonlarda "şüpheli" görülen 395 kişi; SES
üyesi hemşireler Eda İleri ile Güler İleri;
BALIKESİR: İtalya'ya gitmek isteyen 152
mülteci;
ÇANAKKALE: Ayvacık ilçesinde 464
mülteci;
DİYARBAKIR: Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi'ne düzenlenen baskında 5 yönetici;
evlerine düzenlenen baskınla 10 HADEP'li; akşam evine gittiği sırada HADEP
üyesi Servet Deyar; Silvan Emniyet Müdürlüğü'ne, arkadaşlarıyla birlikte
oynamak istedikleri bir oyun başvurusunda bulunan Gazi İlköğretim okulu öğrencisi
S.Y.;
EDİRNE: Uzunköprü, Meriç ve İpsala
ilçelerinde toplam 193 mülteci;
GAZİANTEP: Karayılan mahallesindeki
evlerine düzenlenen baskında Ali Alptekin ve Halil İbrahim Özbey;
HATAY: İskenderun'da 450 mülteci;
İSTANBUL: Kartal'da şüpheli oldukları
gerekçesiyle 33 Iraklı mülteci; F Tipi cezaevlerini protesto etmek isteyen 40
HADEP'li kadın; kansere yakalanan ve doktorlara göre birkaç aylık ömrü kalan
TİKP davasından 33 yıla mahkum olan Murat Dil'in tedavisi amacıyla tahliye
edilmesini isteyen gruptan 15 kişi; HADEP Üsküdar ilçe binasından çıkan 29
kişi; ÖSS aleyhine gösteri yapanların 64'ü; F Tipi cezaevlerini protesto etmek
amacıyla Ankara'ya yürüyüş yapmak isteyen Şanar Yurdatapan, Suna Aras, Cezmi
Ersöz, Ayhan Sağcan, Şaban Dayanan ve Göksel Aslan; "şüpheli" oldukları
gerekçesiyle 321 kişi; HADEP teşkilatlarına düzenlenen baskınlarda 30 kişi;
Taksim'de F Tipi cezaevlerini protesto amaçlı basın açıklaması yapmak
isteyenlerden Fadik Adıyaman ile Reyhan isimli kişi; Atatürk Havaalanında
hakkında "yakalama emri" bulunduğu gerekçesiyle SİP Genel Başkanı Aydemir
Güler; Kartal Cezaevi'nde yakınını ziyarete giden Selma Şişman; F Tipi
cezaevlerini protesto etmek amacıyla Bayrampaşa Cezaevi önünde gösteri
yapanlardan 50 kişi; Boğaziçi Köprüsü üzerinde F Tipi Cezaevleri karşıtı
gösteri yapanlardan 9 kişi; SSK Okmeydanı Hastanesi'ndeki sürgünleri protesto
etmek isteyen SES üyesi 19 memur; Huzur operasyonlarında 75'i yabancı uyruklu
ve 377'si şüpheli olduğu gerekçesiyle toplam 452 kişi; Atatürk Havaalanı'ndan
Türkiye'ye giriş yaptığı sırada KESK Genel Sekreteri Sevil Erol; bildiri
dağıtan arkadaşlarının serbest bırakılmasını isteyen 5 SİP üyesi; Gençlik ve
Kültür Merkezi'ne düzenlenen baskında 28 kişi;
İZMİR: "Şüpheli" ve "kimliksiz"
oldukları gerekçesiyle 76 kişi;
MERSİN: Barbaros mahallesindeki
evlerine düzenlenen baskında Cengiz, Metin ve Çetin Bayram kardeşler;
Silifke'de 200 mülteci;
MUĞLA: Dalaman ilçesinde 202,
Marmaris'de 51 mülteci;
TEKİRDAĞ: Çorlu'da Deri-İş'e üye
oldukları için işten atılan Baykallar, Reisler ve Trakya deri fabrikalarından
104 işçi ile Deri-İş Genel Başkan Vekili Musa Servi ve Eğitim Sekreteri Naciye
Özdemir;
VAN: 100. Yıl Üniversitesi
öğrencilerinin kaldığı evlere düzenlenen baskınlarda 35 öğrenci gözaltına
alındı.
İzmit'te, gözaltında yaşamını yitiren Metin Yurtsever adlı emekli bir öğretmenin ölümünden sorumlu tutulan 15 polisin yargılanmasına devam edildi. Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, haklarında dava açılan polislerden 11'i mazeret nedeniyle katılmadı. Mahkeme heyeti, duruşmanın gizli yapılması ve basın ile Yurtsever'in yakınlarının duruşmaya alınmaması yönünde karar aldı.
1991
yılında gözaltına alındığı Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde işkence sonucu ölen
Birtan Altınbaş'ın 11. duruşmasına Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam
edildi. 10 polisin yargılandığı duruşmada, Altınbaş'ın gözaltında tutulduğu
tarihlerde gözaltında bulunan avukatlar Oya Ersoy Ataman ve Feray Günver'in
ifadeleri dikkate alınmadı. Mahkeme heyeti, eski davalarda tutuksuz yargılanmalarına karar verilen polislerin tutuklanması
talebini reddetti. Mahkeme Başkanı, avukatların bir hususu daha belirtmek
amacıyla söz istemesi üzerine "vaktimizi alıyorsunuz" dedi. Bunun üzerine
avukatlar, davanın 9 yıldır sürdüğünü ve hala bir karar verilmediğini
belirttiler.
BATMAN: Kozluk ilçesine bağlı
Yanıkkaya Jandarma Karakolu kontrol noktasında durdurulan köylülerin, "traktörlerinin yolda yavaşladığı"
iddiasıyla askerler tarafından dövüldüğü belirtildi.
BİNGÖL: İl Valiliği, 80 mera, kışlak ve yaylayı,
güvenlik gerekçesiyle göçerlere ve köylülere yasakladı.
MARDİN: Ömerli ilçesinden köylerine
dönmek için Tabur Komutanlığına başvuran Sivritepe, Çimenli, Güzelağaç ve
Taşgedik köylülerine muhtarlar aracılığıyla verilen cevapta, korucu olmaları
istendi.
ŞANLIURFA: Başbakan Bülent Ecevit'i
karşılamaya havaalanına giden yüzlerce araçlık konvoy dönüşte şehre sokulmadı.
CEZAEVLERİNDE YAŞANAN OLAYLAR
Kalbine
yakın iki kurşunla dört yıldır Bayrampaşa Cezaevi'nde tutuklu bulunan Sevgi
İnce ile kansere yakalanan Murat Dil tedavilerinin yapılabilmesi için tahliye
edildiler. Bu kişilerin tahliye edilmesiyle, cezaevlerinde tedavileri nedeniyle
tahliye edilmeyi bekleyen onlarca tutuklu ve hükümlünün durumu ve kendileriyle
ilgili yapılan işlemler yeniden gündeme geldi. Çeşitli sivil toplum kuruluşları
hazırladıkları bildirilerle, bu kişilerin de tahliye edilmelerini istediler.
Elbistan
cezaevi'ndeki PKK'lı tutuklular, hak gasplarının had safhaya ulaştığını ileri
sürdü. Tutuklular adına Turan Uysal ve
Çetin İlkan tarafından yapılan yazılı açıklamada, ziyaretçilere yönelik
baskıların arttığı, getirilen eşyaların kasıtlı olarak tahrip edildiği ve
hastalananların tedavilerinin yapılmadığı belirtildi.
İtirafçı olmaya zorlandıklarını belirten Fikri Eski,
Turan Obay, Selçuk Güngör ve Şevket Yılmaz adlı tutukluların Kırklareli
Cezaevi'nde protesto amacıyla başlattıkları açlık grevi 40. gününü doldurdu.
Kartal ve Eskişehir Özel Tip cezaevleriyle Elbistan
E Tipi Kapalı Cezaevinde, İBDA-C örgütüne üye tutuklu ve hükümlüler tarafından
70 gün sürdürülen açlık grevi sona erdirildi.
Halen Muş E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Mahmut Aslan'ın gözaltındayken gördüğü işkenceler sonucu vücudunda meydana gelen rahatsızlıkların tedavisinin yapılmadığı belirtildi.
Gazeteci Onat Kutlar'ın katil zanlısı olarak 6 yıl önce
tutuklanarak Bursa E Tipi Cezaevi'ne konulan Hasan Kızılkaya'nın cezaevinde
önce hepatit sonra da siroza yakalandığından ölüm kalım mücadelesi verdiği
belirtildi. Kızılkaya'nın tedavi edilebilmesi için tahliye edilmesi gerekiyor.
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, bazı basın
mensupları eşliğinde, yapımı tamamlanan bazı cezaevlerini ziyaret etti. Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun, "Açlık grevleri dahil her türlü
tepki ve protestoyu göze aldık. Ne kadar tepki gösterirlerse göstersinler fayda
etmez. F Tipi'ne mutlaka geçilecek ve bu sorun bitecek" dedi. İstanbul Barosu,
TMMOB ve TTB'ce oluşturulan heyet, Kocaeli F Tipi Cezaevi'nde incelemelerde
bulundu. Cezaevinde insani noktaların gözardı edildiğini belirten heyet
üyeleri, odaların hücreyi andırdığını söylediler.
Bitlis Cezaevi'nde tutulan Bilal Yaralı'nın annesi
Zeynep Yaralı, İHD Elazığ Şubesi'ne başvurarak, gözaltında işkence gören
oğlunun, savcılığa verdiği ve polisteki ifadelerinin işkenceyle alındığına
yönelik dilekçesini geri alması için cezaevinde baskı gördüğünü belirtti.
Tutuklu bulunduğu Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'nde
girdiği bunalım nedeniyle intihara teşebbüs eden İBDA-C'li Salih Mirzabeyoğlu,
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne kaldırıldı. Mirzabeyoğlu'nun gördüğü
baskılar nedeniyle bunalıma girdiği belirtildi.
Geçtiğimiz yıl Ulucanlar Cezaevi'nde meydana gelen
olaylar sırasında, gözüne aldığı dipçik darbelerinin yol açtığı yaralar tedavi
edilmeden Yozgat Cezaevi'ne sevk edilen Canker Aslan'ın tedavi talebi ancak 8
ay sonra yerine getirildi. Bu zaman
zarfında Yozgat'tan Bursa Cezaevi'ne nakledilen Aslan'ın bir gözü, zamanında
tedavi edilmediği için Bursa Devlet Hastanesi'nde ameliyatla alındı.
Ankara Bölge İdare Mehkemesi, Ulucanlar Cezaevi
operasyonuna katılan 150 jandarma hakkında Ankara Valiliğinin verdiği
"yargılanmalarına gerek yok" kararını kaldırarak, şahıslar hakkında soruşturma
açılması gerektiğine karar verdi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Sema
Pişkinsüt, Ulucanlar Cezaevi'ndeki olaylar sonrasında saptanan bulguları Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Ana Bilim
Dalı üyelerine incelettiklerini; bulgular üzerindeki izlerin "işkence" ve
"öldürme amaçlı fiillere" ait olduğunu ifade etti.
Bu arada TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Ulucanlar Cezaevinde yaşanan ve 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar konusunda hazırladığı raporu tamamladı. Pişkinsüt, raporu hazırlayan alt komisyon üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, çalışmalarının 8 ay sürdüğünü belirtti. Pişkinsüt Ankara Cumhuriyet Savcısı'nın Komisyonlarına bilgi vermeye gelmediğini vurguladı. Pişkinsüt dönemin Ulucanlar Cezaevi Savcısı'nın olaylardan önce izne ayrılmasını da anlamlı bulduklarını söyledi. Komisyon Başkanı Sema Pişkinsüt, cezaevinde çıkan olaylarda jandarmanın olaylara müdahalesi sırasında ölenlerin vücudunda yapılan otopsilerde "kastı aşan izlere rastlandığını" da ifade etti. Pişkinsüt olayları bastırma sırasında LAV silahlarının da kullanıldığını belirterek, vücutta yanık izlerinin alev yanığı olmamasına rağmen tetkiklerinin yapılmamasının önemli bir eksiklik olduğunu vurguladı. Bazı yayın organları, öldürülen kişilere ilişkin olarak rapordan "katliam", "işkence" gibi kelimelerin çıkartıldığını yazdılar.
Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Engin Huylu'nun
ölümünde sorumlulukları bulunduğu gerekçesiyle Çankırı Devlet Hastanesi
doktorları Cüneyt Uzunlar ve Soner Işık hakkında valilik, "lüzumu muhakeme"
kararı verdi. Valiliğin kararında, Huylu'nun gereği gibi muayane edilmediği,
kendisine yanlış teşhis konulduğu belirtildi.
Adana Kürkçüler E Tipi Cezaevi'nde Nihat Pehlivan ve
Ahmet Yıldız adlı mahkumlar arasında çıkan kavgada, Nihat Pehlivan şişlenerek
öldürüldü. Aynı cezaevinde, mahkumların af istemeleri üzerine yaşanan gerginlik
sırasında da, jandarmanın müdahalesi nedeniyle 5 mahkum yaralandı.
Bayrampaşa
Cezaevi'nde iki grup arasında çıkan silahlı çatışmada Orhan Pala ve Mahmut
Boyacıoğlu adlı tutuklu ölürken, Savaş Tuna ve Dursun Akabey adlı cezaevi
görevlileri ile Cenk Kocaali, Osman Duran, İsmet Karaman, Fatih Eşme, Bülent
Elmacı, Şenol Üren adlı hükümlü ve tutuklular da yaralandı.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Millet Partisi Genel
Başkanı Aykut Edibali'nin TCK'nın 312. maddesinden yargılandığı davanın, basın
yoluyla işlendiği gerekçesiyle ertelenmesi kararını bozdu. Edibali hakkında,
1998'de Van ve Aksaray'da yaptığı konuşmalar nedeniyle TCK'nın 312/2 ve 80.
maddelerine göre dava açılmıştı.
Adana DGM Savcılığı, Mersin Barosu avukatlarından
Abdulbaki Turan hakkında, "Hizbullah
örgütünü yıllarca devlet kullandı. Şimdi miadı dolduğu için devlet
bağırsaklarındaki pisliği kusuyor" şeklindeki sözleri nedeniyle, "devletin
manevi şahsiyetini tahkir etmekten" suç duyurusunda bulundu.
Abdulmelik Fırat, Ali Nesin, Hasan Celal Güzel ve
Cevat Özkaya hakkında vicdani retçi Osman Murat Ülke'nin halkı askerlikten
soğuttuğu iddia edilen bir yazısının da yer aldığı "Düşünceye Özgürlük 42" adlı broşürü yayınlayarak suç
işledikleri gerekçesiyle açılan ve Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde görülen
dava 25 Temmuz'a ertelendi.
Yeniden Doğuş Partisi eski Genel Başkanı Hasan Celal
Güzel'in "Devletin askeri kuvvetlerini alenen tahkir ve tezyif ettiği"
gerekçesiyle Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı dava, ilk celsede,
basın affını içeren 4454 sayılı Kanun uyarınca ertelendi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, içinde "derin devlet
analizinin" yer aldığı "Her Şey Türkiye İçin Milli Stratejik Askeri Konsept"
isimli kitap hakkında beraat kararı verdi. Cumhuriyet Savcısı Levent Tacer,
Genelkurmay ve Adalet Bakanlığı'nın suç duyurusu üzerine kitabın yazarı
Nurullah Aydın hakkında "devletin askeri kuvvetlerini alenen tahkir ve tezyif
ettiği" gerekçesiyle 30 Aralık 1999 tarihinde dava açmıştı. Kararda "Demokratik hukuk devletinde hiçbir kurum
eleştirilemez değildir" denildi.
İstanbul Esenler'de 23 Mart 1998'de doğan Laşer Rodi
isimli çocuğuna kimlik çıkarmak için, 13 Ekim 1998 tarihinde İlçe Nüfus
Müdürlüğüne başvuran baba Turabi Şen, nüfus kayıtlarının bulunduğu Elazığ İl
Müdürlüğü'nün cevabi yazısında, doğum tutanağındaki "Laşer Rodi" adının 1587
sayılı Kanunun 16. maddesi gereği Türk örf ve adetlerine uygun olmadığı
gerekçesiyle reddedildiği bildirildi. Baba Şen, bunun üzerine Ankara 1 Nolu
İdare Mahkemesine başvurdu ve dosya buradan Malatya İdare Mahkemesi'ne
gönderildi. Malatya İdare Mahkemesi, yine 16. maddeye dayanarak davanın reddine
karar verdi.
İSTENEN CEZA
İslam Topluluğu Milli Görüş Teşkilatı Genel
Sekreteri Mehmet Sabri Erbakan hakkında, "Türklüğe hakaret" ettiği gerekçesiyle
altı yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Yazarı Nadire Mater hakkında da dava açılan ve
yayınlandıktan sonra toplatılan Mehmedin Kitabı'nı gazetesinde tanıttığı için
"devletin askeri kuvvetlerini neşren tahkir ve tezyif ettiği" iddiasıyla
hakkında dava açılan Çınar Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Güler Yıldız'ın ilk
duruşması Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşma, söz konusu
tanıtım yazısının Ankara'da bilirkişi heyetince incelenmesi içisn 24 Eylül 2000
tarihine ertelendi.
EMEP Tunceli 2. Olağan İl Kongresinde yaptıkları konuşmalar nedeniyle EMEP GYK Üyesi Ender İmrek, Tunceli İl Başkanı Ali Taman, Elazığ eski İl Başkanı Mesut Gündoğdu, Gökhan Gündoğan ve Abbas Tuğrul hakkında "terör örgütüne yardım etmek" suçlamasıyla TCK 169'dan açılan davanın ilk duruşması Malatya 1 Nolu DGM'de görüldü.
Yaptığı bir konuşma nedeniyle İstanbul 2 Nolu DGM'de
yargılanan Ahmet Ünlü (Cüppeli Ahmet Hoca) hakkında Savcı, "halkı kin ve
düşmanlığa açıkça tahrik etmek" suçundan 4.5 yıla kadar hapis cezası istedi.
VERİLEN CEZA
Kapatılan Özgür Bakış Gazetesi'nde yayınlanan bir
yazısında "bölücülük" yaptığı gerekçesiyle, İstanbul 2 Nolu DGM, Doç. Dr.
Fikret Başkaya'ya Terörle Mücadele Kanununun 8. Maddesinden 1 yıl 4 ay hapis, 1
milyar 66 milyon lira da ağır para cezası verdi. Mahkeme heyeti, gazetenin
sahibine 1 milyar, Yazı İşleri Müdürüne de 912 milyon lira para cezası
verdi.
Yeni Şafak Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, İstanbul
Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu aleyhine yazdığı iki yazı nedeniyle
Zeytinburnu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 100 milyar para cezasına
çarptırıldı.
Ankara 1 Nolu DGM, bir şölende yaptığı konuşma
nedeniyle HADEP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir ile aynı şölende şiir okuyan
Esin Akgül adlı sunucuya "bölücülük propagandası yaptıkları" gerekçesiyle 1'er
yıl ağır hapis ve 800'er milyon lira da ağır para cezası verdi.
Kayseri Asliye Ceza Mahkemesi, sekiz yıllık kesintisiz
zorunlu eğitimi protesto eylemine katıldıkları iddiasıyla 19 kişi hakkında 1'er
yıl 6'şar ay hapis cezası verdi.
ONANAN CEZA
Demokrasi ve Barış Partisi Genel Başkanı Yılmaz
Çamlıbel'e 1992 yılındaki bir konuşması nedeniyle verilen 1 yıllık hapis cezası
Yargıtay'ca onandı.
CEZAEVİNDEN ÇIKAN DÜŞÜNCE MAHKUMU
Şair Yılmaz Odabaşı, "Düş ve Yaşam" adlı kitabından
dolayı kendisini TMY'nin 8. maddesi uyarınca 1.5 yıl hapis ve 933 milyon lira
para cezasına çarptıran Ankara 1 Nolu DGM heyetine, "Bu çağda, bu ülkede
sizinle yaşamaktan utanç duyuyorum" diyerek hakaret ettiği için mahkum olduğu 7
aylık hapis cezasını çektiği Saray Cezaevi'nden tahliye oldu.
RTÜK Kanun Tasarısı'nın görüşüldüğü Anayasa
Komisyonunun Başkanı ve ANAP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, yayın
kuruluşlarının özgürlüklerinin asıl olduğunu; ancak Meclis'te görüşülen
tasarının "yayın ilkelerini"nin Z harfine kadar yasaklarla dolu olduğunu
söyledi.
Hükümet ortaklarının TBMM'ye sunduğu yeni RTÜK yasa
tasarısıyla ilgili olarak İstanbul Barosu İletişim Hukuku Komisyonu tarafından
hazırlanan raporda, teklifin yasalaşması halinde iletişim özgürlüğünün tamamen
ortadan kalkacağı savunuldu.Yeni tasarının iletişim özgürlüğü açısından büyük
tehlikeler içerdiğini ifade eden İstanbul Barosu Başkanvekili ve İletişim
Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Osman Ergin, "Milletvekilleri düşüncelerimizi
değerlendirmeden karar vermesinler. Verirlerse iletişim özgürlüğü tamamen
ortadan kalkar" dedi. Yeni tasarının frekans planlamalarını ve frekans
ihlallerini RTÜK'ten alarak siyasi etkilere açık iki kuruma verdiğini belirten
Ergin, yasa tasarısıyla tekelleşmenin önünün açıldığını, medya şirketlerinin
resmi ihalelere girmesi yönündeki engelin kaldırıldığını belirtti.
KAPATILAN/TOPLATILAN/YASAKLANAN YAYIN VE ETKİNLİK
Geçtiğimiz yıl İnönü Üniversitesi'ndeki başörtüsü
yasağı dolayısıyla yaşanan olayların anlatıldığı "Bir İdamlık Kent" adlı
kitabın dağıtımı yasaklandı. Kitabın yazarı Şevket Başıbüyük hakkında
soruşturma açılırken, kitabın Malatya'da büyük rağbet görmesi üzerine
Başıbüyük'le röportaj yapan gazeteci Necdet Akboğa hakkında TCK 311'den dava
açılırken, gelişmeleri Ufuk TV'den duyuran Mücahit Özdemir de polise 5 saat
ifade verdi.
İstanbul 5 Nolu DGM, Akit Gazetesinin "hata etmişiz"
manşetiyle çıkan nüshasının toplatılmasını kararlaştırdı. Bağcılar
Cumhuriyet Başsavcılığı, Adalet Bakanlığı'nın yazısı üzerine, Güven Erkaya'nın
ölümünün ardından yayınlanan yazılara ilişkin Akit Gazetesi yöneticileri
hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmaya konu suç niteliğinin ise,
soruşturmayı yapacak Basın Savcılığınca daha sonra belirleneceği ifade edildi.
Evrensel, Azadiya Welat, Özgür Bakış, Roja Teze adlı
gazeteler ile Deng, Yeni Özgür Halk, Pine, Yaşamda Gençlik Bir Adım İleri,
Duvarların Ardındaki Özgürlük, Yaşamda Özgür Kadın, Özgürleşen ve Yurtseven
Gençlik adlı dergilere yönelik OHAL'e giriş yasağı devam etti.
Cuma Dergisi'nin 504. sayısı; Özgür Gelecek
Gazetesi'nin 15. sayısı; Alınteri Gazetesi'nin 43. sayısı; Roje Teze
Gazetesi'nin üç sayısı; Devrimci Demokrasi Gazetesi'nin iki sayısı; Mücadele
Birliği Dergisi'nin 17. sayısı
toplatıldı.
GAZETECİLERE VE YAYIN ORGANLARINA YÖNELIK
BASKILAR/SALDIRILAR
Antalya'da Akşam Gazetesi muhabiri Hakkı Sargın ile
DHA muhabiri Volkan Gürak, resmini çekmek istedikleri ANAP Milletvekili
Sebgatullah Seydaoğlu'nun kendilerine saldırdığını öne sürerek karakola şikayet
dilekçesi verdiler.
Emekli Oramiral Güven Erkaya'nın cenaze törenini,
Yeni Şafak, Akit, Zaman gazeteleri ile Kanal 7 televizyonu muhabirlerinin
izlemesi engellendi.
Sabah Gazetesi merkez binası gece geç saatlerde
kurşunlandı.
Devrimci Demokrat Gazetesi, polislerce basıldı.
YARGILAMALAR
Haberlerinde "Nevruz" yerine "Newroz" yazdıkları
için haklarında üç yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Batman'daki yedi
yerel gazetenin sorumlu yazı işleri müdürleri beraat etti. Sözkonusu şahıslar
hakkında Bölge Jandarma Komutanlığı suç duyurusunda bulunmuştu.
Ankara 1 Nolu DGM'de Nuh Mete Yüksel tarafından
Milli Görüş Davasına delil gösterilen ve RP'nin de kapatma davasında delil
olarak kullanılan "MNP'den RP'ye İhanetin Belgeleri" isimli kitabın yazarı
Ergun Poyraz, yayıncısı Cumhur Erdin ile birlikte, kapatılan RP'nin Genel
Başkanı Necmettin Erbakan'a 800 milyon lira manevi tazminat ödemeye mahkum
oldu.
Alaaddin Çakıcı ile Nuri Ergin arasındaki mektup
savaşını kamuoyuna duyuran ve mektupları yayınlayan 5 gazetenin sorumlu yazı
işleri müdürlerinin 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi istenirken, gazetelerin 1
günden, 3 güne kadar yayınının durdurulması talep edildi.
KAMU GÖREVLİLERİNE YÖNELİK BASKILAR
İzmir Konak İHL'den Günseli Can, Belgin Kerim ve
Emine Çınar; Kütahya'nın Tavşanlı ilçesi Demirbilek İlköğretim Okulundan Sakine
Zengin adlı öğretmenlerin görevlerine başörtülü oldukları gerekçesiyle son
verildi.
Trabzon'un Düzköy İlçesi Çok Programlı Lisesi
öğretmeni Ayşe Atalar öğrencilere dini kitap tavsiye ettiği için, Çal Beldesi
Merkez İlköğretim Okulu öğretmeni Fatma Candan da başörtülü olduğu için açığa
alındılar.
Ankara Mamak İHL Müdürü Kadir Gündüz, başörtülü
öğrencilere yönelik olarak disiplin işlemi yapmadığı gerekçesiyle Keçiören'e
sürgün edildi.
Trabzon Maçka Cezine Kardeşler İlköğretim Okulu'nu
teftiş eden Teftiş Kurulu Maçka Grup Başkanı Yılmaz Öztürkoğlu, "peruk
taktığından şüphelendiği" Betül Zengin adlı öğretmenin saçlarını çekerek
kontrol etti. Okul dışında başını örten Zengin'e "Benimle tokalaşmayacak mısın"
diyerek tokalaşmasını sağlayan Öztürkoğlu, herşeye rağmen "Derslerde kılık kıyafet
yasaklarına uymadığı tespit edilmiştir" şeklinde tutanak düzenledi. Öğretmen
Zengin, Öztürkoğlu hakkında Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şikayette bulundu.
Kırıkkale Fatih İlköğretim Okulu öğretmeni Kadriye
Orhan, başörtülü olduğu gerekçesiyle hakkında düzenlenen müfettiş raporunun
ardından üç ay süreyle görevinden uzaklaştırıldı. Başörtülü olması nedeniyle
"rejim aleyhtarı irticai, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerle" suçlanan Orhan'ın
"giymekte ısrar ettiği "türban"ın "geleneksel Türk kadını giyimi ile hiçbir ilgisi
olmayan politik bir görüşün simgesi haline getirilmiş bir giysi" olduğu ileri
sürüldü.
ÜNİVERSİTELER
ÖSYM Başkanı Fethi Toker'in "Başörtülü öğrencilerin imtihana girmesi serbesttir" şeklindeki
açıklamalarına rağmen ÖSS sınavında İstanbul, Sivas, Isparta, Zonguldak,
Hakkari ve Elazığ'daki bazı okullarda görevlilerin keyfi tutumları nedeniyle
başörtüsü problemi yaşandı.
2-3 Haziran'da yapılan Açık Öğretim Fakültesi
sınavlarına başörtülü öğrenciler alınmadı.
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezuniyet törenlerine
başörtülü öğrenciler alınmazken, İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyet Fakültesi
Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen mezuniyet törenine de başörtülü öğrenci
yakınları alınmadı.
ORTA ÖĞRETİM
Başbakan Bülent Ecevit "yıllardan beri İmam-Hatip liselerine gerektiğinden fazla talep
geldiğinden şikayet ediliyordu. Eğitim reformundan sonra İHL'lere başvuru yüzde
altmış azalmıştır."dedi
Mamak İHL'de başörtülü öğrencilerden "Okul idaresi ve öğretmenler tarafından
sürekli olarak uyarılmanıza rağmen kılık kıyafet yönetmeliğine uymayarak okul
içinde ve derslerde başörtülü olduğunuz görülmektedir. Bu konudaki savunmanızı
yazın" şeklindeki ifadelerle savunmaları istendi. Aynı okulda, öğrenim
dönemi boyunca verilmeyen Milli Güvenlik dersi, okullar tatil olduktan sonra
verilecek ve başörtülü öğrencilerden başlarını açmaları istenecek.
İstanbul Bakırköy İHL'de bir üst sınıfa geçen
öğrencilere kayıtlarını yaparken "Karma
eğitim ve başı açık olarak derslere devam etme" yönünde taahhütname
imzalama zorunluluğu getirildi.
YARGILAMALAR
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi
Dokümantasyon Bölümü 2. Sınıf öğrencisiyken, başörtülü olduğu için dersten
atılan ve hakkında dava açılan Nuray Canan Bezirgan'a üç yıl süren dava sonunda
altı ay hapis cezası verildi. Fatih 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen
duruşmada, hakim cezayı 1 milyon 800 bin lira para cezasına çarptırdı.
Fatih 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde izinsiz Kur'an
kursu açtıkları gerekçesiyle aralarında Ahmet Ünlü'nün de bulunduğu 10 kişinin
yargılanmasına devam edildi.
İzmir'de evini tekke gibi kullanıp müritleriyle
zikir yaptıkları iddiasıyla İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ali
Küçükmeleş'e 6 ay hapis ve 1 milyon 520 bin lira para cezası, öteki 27 sanığa
ise 3'er ay hapis ve 1 milyon 520 bin lira hapis cezası verildi. Cezalar
ertelendi.
Adalet Bakanlığı, Marmara Üniversitesi'ne kayıt
yapmalarına izin verilmeyen başörtülü öğrencilerin yerine vekaleten kayıt
yaptırmak isteyen 16 Avukat hakkında soruşturma izni verdi.
İstanbul Beykoz'daki çeşitli ilköğretim okullarında
başörtülü olarak görev yapan ve bu nedenle de okuldan uzaklaştırılan Tülay
Şahan, Filiz Yılmaz, Selda Kökalan, Ruhiye Turan, Ayla Atar ve Ayşe Korkut adlı
öğretmenler hakkında, "hükümetin emrine itaatsizlik" etmek suçlamasıyla 6 ay
hapis istemiyle görülen davanın üçüncü duruşmasından beraat kararı çıktı.
Beykoz Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada hakim suç unsurları
oluşmadığı için tüm öğretmenlerin beraatine karar verdi.
Kayseri Asliye Ceza Mahkemesi, sekiz yıllık kesintisiz
zorunlu eğitimi protesto eylemine katıldıkları iddiasıyla 19 kişi hakkında 1'er
yıl 6'şar ay hapis cezası verdi.
GAYRİMÜSLİM AZINLIKLAR ÜZERİNDEKİ BASKILAR
Nüfus cüzdanındaki din hanesine "İslam" yerine kendi
dinini yazdırmak isteyen Mardinli Süryani Ahmet Özer, Adana'dan sonra gittiği
İstanbul'da da bunu gerçekleştiremeyince İsviçre'ye iltica ederek Zürih kentine
yerleşti.
Selçuk Üniversitesi'nde ülkücü öğrencilerin
saldırısına uğrayan ve kafasından ameliyat edilen G. Fatih Karaduman adlı
öğrenciye 20 rapor verilmiştir.
Üniversitelerde hazırlık ve ara sınıflar dahil bütün
sınıflarda önlisans ve lisans düzeyinde öğrenim yapan öğrencilerden, 12 Eylül
1980 tarihinden 1999-2000 öğretim yılı sonuna kadar, her ne sebeple olursa
olsun ilişkileri kesilmiş veya kesilme durumuna gelmiş öğrencilere,
ilişkilerinin kesilmesine sebep olan dersler için devam, iki sınav ve bütünleme
hakkı tanındı. TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen öğrenci affından başörtülü
öğrenciler de yararlanabilecek. Ancak, "ilgili mevzuata uyma zorunluluğu"
şartı, başörtülü öğrencilerin mağduriyetlerinin süreceğini gösteriyor.
Oğlunun adı daha önce "Hizbullah" olduğu için Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necmettin Sağlam, görevinden uzaklaştırıldı.
Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Görevlisi Cihangir Nevruz hakkında, işe başlamadan önce öğrencilere "besmele" çektirdiği iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
FP Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya, Milli Eğitim
Bakanlığı'nın 3000 kitabı yasakladığını belirterek, "Sözkonusu kitapların öğrencileri suça teşvik eden bir yanı var mıdır?"
diye sordu. Uzunkaya, Bakan Metin Bostancoğlu'nun yanıtlaması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, bu kitaplar nedeniyle kaç
öğrencinin suç işlediğinin tespit edildiğinin de açıklanmasını istedi.
11 vakıf üniversitesine 15 trilyon 588 milyar
liralık yardım öngören YÖK, Fatih Üniversitesi'ni kapsam dışında bıraktı.
İzmir 2. Asliye Ceza
Mahkemesi, Ulucanlar Cezaevi'nde hayatını kaybeden Nevzat Çiftçi'nin cenaze
törenine katıldıkları gerekçesiyle tutuklananlarla ilgili Cumhuriyet
Gazetesi'nde görüşleri yayınlanan TİHV İzmir Temsilcisi Prof. Dr. Veli Lök'e,
gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Av. Fikret İlkiz'e ve konuyla ilgili basın
açıklaması yapan İzmir Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Bahri Akkan'a ceza
verdi. Mahkeme heyeti, Akkan, Lök ve İlkiz hakkında önce 1 ay hapis cezası verdi,
daha sonra bunu toplam 260 milyon lira para cezasına çevirdi ve 5 yıl süreyle
erteledi.
Ankara 1 Nolu DGM,
Yargıtay'dan iki defa dönen Yuva Vakfı yöneticileri Ömer Korkmaz, Bülent Alan,
Eyüp Sabri Öner ve Muhittin Yıldırım'ı 10'ar ay hapis cezasına çarptırdı.
Cezalar ertelendi.
Tüm Yargı-Sen Genel Başkanı
Tekin Yıldız'ın, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi Müdürü Rüstem Cinkılıç'ın da
aralarında bulunduğu 12 cezaevi görevlisine basın yoluyla hakaret ettiği
gerekçesiyle, 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına Ankara 2. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
HADEP son seçimlerde birinci
parti olarak çıktığı Şırnak'ta fiili olarak yasak. Parti yetkililerinin
teşkilat kurmak üzere yaptığı bütün girişimler sonuçsuz kalırken, HADEP Genel
Sekreteri Mahmut Şakar, başvurularının kabul edilmemesini "keyfilik" olarak
nitelendirdi.
Kocaeli Sendikalar
Birliği'nce düzenlenen "Sosyal Devlete Sahip Çık" yürüyüşüne katılan sendikacılar hakkında soruşturma açıldı.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, Kocaeli Sendikalar Birliği'nin
özelleştirmelere karşı "Sosyal Devlete Sahip Çık" adıyla 4 Nisan'da İzmit'ten
başlattığı ve 7 Nisan'da Ankara'da sona erdirdiği yürüyüşe katılan 19 sendika
yöneticisi hakkında, Toplantı ve Gösteri Kanunu'na muhalefet ettikleri
gerekçesiyle soruşturma başlattı.
KAPATILAN SİVİL TOPLUM
ÖRGÜTÜ
GÖÇ-DER İzmir Şubesi, dernek
binasında "üye olmayan" kişilerin bulunduğu gerekçesiyle valilik tarafından üç
günlüğüne kapatıldı.
Hatip İmdat Kaya'nın bir
televizyon kanalındaki konuşmasını suç duyurusu kabul eden Fatih Cumhuriyet
Savcılığı'nın emri ile Milli Gençlik Vakfı (MGV)'nin Fatih'deki bürosuna baskın
düzenlendi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün kararıyla da İstanbul genelindeki 39
irtibat bürosu kapatıldı. Vakfı'ın Bursa'daki 41 irtibat bürosu da kapatıldı.
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNE
YÖNELİK BASKILAR/SALDIRILAR
Tutuklu Yakınları Derneği (TAYAD)'nın Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde
yapmak istediği "Hücre İşkencedir, İşkenceli Ölüme Karşı Çıkalım" konulu basın
toplantısı ile GÖÇ-DER'in "Göç Haftası" etkinlikleri çerçevesinde yapmak
istediği "Zorunlu Göç ve Çözüm Önerileri" başlıklı paneline izin verilmedi.
SES Malatya Şubesi, Eğitim-Sen'in Diyarbakır ve
Kocaeli Şubesi ile HADEP'in İstanbul İl örgütü ile Bağcılar, Eminönü ve
Gaziosmanpaşa ilçe örgütlerine polislerce baskın düzenlendi.
Değişik illerde düzenlenen operasyonlar sonucu,
"yurda kaçak yollarla" girdikleri öne sürülen 1745 mülteci, tekrar ülkelerine
gönderilmek üzerine gözaltına alındı.
ÖLENLER: İstanbul İkitelli Organize Sanayi
bölgesinde tamir ettiği aracın çalıştırılmasıyla araç altında ezilen Özcan
Kurtoğlu; Elazığ'ın Palu ilçesinde bir maden ocağında meydana gelen göçük
sonucu Resul Bayram; Bodrum'da çalıştığı otelde elektrik akımına kapılan Kader
Erdoğdu; İstanbul Conrad Oteli'ndeki gaz kaçağı nedeniyle otelin çiçekçisi
Cemal Akyol; İZAYDAŞ'a ait çöp fabrikasında metan gazından zehirlenen iki işçi;
Eskişehir Orman İşletmesine bağlı olarak çalışan İsmet Yüksel, çam ağacının
başına düşmesi sonucu; Adapazarı'nda hasarlı binanın enkazının kaldırılması
sırasında enkaz altında kalan Kadir Savuran; TKK'ya bağlı Karadon Müessese
Müdürlüğü'nde asansörden düşen Ali Ergin ve Mehmet Saraç adlı işçiler;
Tekirdağ'ın Muratlı ilçesinde çalıştığı fabrikanın helezon makinesine düşen
Hayri Acar; Karabük Demir ve Çelik Fabrikasında Süleyman Hilmikara adlı işçi;
Edirne'de yol çalışmaları sırasında Yücel Çetin; Afyon'un İncehisar ilçesinde
çalıştığı inşaattan düşen Naci Ayar; Zonguldak Üzülmez Müessese Müdürlüğü'ndeki
maden ocağında, elektirik çarpması sonucu Nuri Yardımcı; Ercincan'ın Bahçeli
ilçesinde kurulu Pınartaş Ocağı'nda mıcır altında kalan Hüseyin Varol
yaşamlarını yitirdiler.
İŞTEN ATILANLAR: Ceyhan Belediyesi'nden 110 işçi;
İzmit Kullar'da kurulu Yürwaş'tan 6 işçi; Adana'da SASA'dan 99 işçi; İstanbul
Deniz Nakliyat'tan 40 işçi; İstanbul Halkalı'da kurulu Fatih Ökçe'den 8 işçi;
Doğan Medya Gurubundan 120'ye yakın basın çalışanı; Giresun Fiskobirlik Entegre
tesislerinde üretim kapasitesi düşürüldüğü için 560 geçici işçi; İstanbul
Beylikdüzü'ndeki Tamteks tekstil firmasında sendikaya üye oldukları için 380
işçi işten atıldılar.
SÜRGÜN EDİLENLER: Batman'da çeşitli sağlık
kurumlarında görev yapan 11 uzman doktor, 1 hemşire ve 6 sağlık memuru; Diyarbakır
Çocuk Hastanesi Baştabibi Dr. Sabih Dallı (Hakkari'ye); Zile Devlet Hastanesi
Başhekimi Kerim Çelebioğlu (ödeme gücü olmayan kişilerin tedavisinde indirim
yaptığı gerekçesiyle Konya Ermenek'e); SSK Okmeydanı Hastanesi'nde görevli SES
üyesi Rabia Tuncer, Akife Aktaş, Fatma Akaltun'un da aralarında bulunduğu 5
hemşire sürgün edildi.
Savcılıkta susma hakkını kullanan E.A (17)'nın
İstanbul DGM savcılarından Sudi Güner tarafından baskı ve tehditle ifadesinin
alındığını belirten Avukat Cem Sinan Koç, buna müdahale ettiği için, savcının
kendisini de odadan kovduğunu söyledi.
Kenan Evren hakkında, "ihtilal yaparak devletin anayasal ve temel nizamlarını bozduğu,
Bakanlar Kurulunu devirdiği, çalışamaz hale getirdiği" iddiasıyla dava açan
Adana Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu hakkında Adalet Bakanlığı'nca soruşturma
açıldı.
İstanbul
Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı, hakim ve savcıların maaş zamlarıyla ilgili
yaptığı açıklamada, "Hakimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu üyelerine gıyabında hakaret ettiği" gerekçesiyle İstanbul DGM
Cumhuriyet Savcısı Mete Göktürk hakkında dava açtı. Göktürk ise zamanaşımına
uğraması nedeniyle ilk celsede düşeceğini söylediği davanın "ön yargıyla" açıldığını savundu.
* *
*
Ankara 1 Nolu DGM, Sivas'ta 2 Temmuz 1993 günü
Madımak Otelinin yakılması ve 37 kişinin ölümüyle ilgili olarak açılan 50
sanıklı davayı üçüncü kez karara bağladı. 33 sanık idam; 9 sanık 7 yıl 6'şar
ay; 4 sanık 20'şer yıl; 1 sanık 15 yıl; 1 sanık 5 yıl ağır hapis cezasına
çarptırılırken iki sanığın da dosyası ayrıldı. Ankara 1 Nolu DGM, ilk
yargılamada, 124 sanıktan 26'sını 15'er yıl, 60'ını ise 3'er yıl ağır hapis
cezasına mahkum ederken, 38 sanığın beraatini kararlaştırmıştı. İkinci
yargılamada ise, 99 sanıktan 33'ünü idam, 35'ini çeşitli hapis cezalarına
çarptırmış, 11 sanık hakkındaki kararında da direnmişti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, PKK'ya yardım ve yataklık
iddiasıyla Malatya DGM'de yargılanan Tunceli Belediye Başkanı Hasan Korkmaz
hakkındaki beraat kararını bozdu.
Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, FP'den
İstanbul Milletvekili seçilen Merve Safa Kavakçı'nın Türk vatandaşlığının
kaybettirilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararını yasa ve usule uygun bularak
onadı.
Emniyet Genel Müdürlüğü, MHP Genel Başkan Yardımcısı
Şevket Bülent Yahnici'nin "Eroine polis
yol verir" sözleriyle ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç
duyurusunda bulundu.
İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, Hizbullah'ın üst düzey yöneticilerinden olduğu belirtilen Hacı İnan'ın da aralarında bulunduğu altı örgüt üyesi hakkında, idam istemiyle dava açtı.
FP Konya Milletvekili Hüseyin Arı, TBMM kürsüsünden
yaptığı bir konuşma sebebiyle hakkında, "devletin askeri kuvvetlerini alenen
tahkir ve tezyif etmek" iddiası ile fezleke hazırlayarak TBMM'ne gönderen
Zeytinburnu Cumhuriyet Savcısı Feyzullah Uyusun aleyhine Adalet Bakanlığı'na
suç duyurusunda bulundu.
AİHM'NİN TÜRKİYE YARGILAMALARI
Türkiye, gözaltında işkenceyle öldürüldüğü
iddiasıyla AİHM'de süren Namık Erkek davasında, 7 bin sterlin (6.5 milyar lira)
tazminat ödemeyi teklif ederek "dostane çözüm" önerisinde bulundu. Teklif,
Türkiye'den 1 milyon dolar (651 milyar lira) tazminat talep eden Erkek'in
ailesi tarafından reddedildi. Erkek ailesinin avukatı Hamza Yılmaz da, "Türkiye, sorumluluğunun mahkeme kararı ile
tescil edilmemesi için bu teklifi yapıyor" yorumunda bulundu.
AİHM, Türkiye'yi Agit Salman'ın işkence sonucu öldüğü gerekçesiyle 75 bin sterlin, Abdüllatif İlhan adlı şahsın da kafasına silahla vurulması nedeniyle önce travma sonra da kısmi felç geçirdiği için 122.600 sterlin tazminat ödemeye mahkum etti.
Gazeteci Ümit Erdoğdu'yu haklı bulan AİHM,
Türkiye'yi, Sözleşme'nin ifade özgürlüğünü içeren 10. maddesini ihlalden toplam
4 milyar 150 milyon lira tazminat ödemeye mahkum etti.
AİHM, Türkiye'yi Abdüllatif İlhan adlı şahsa işkence
yapmaktan 122.600 sterlin tazminat ödemeye mahkum etti.
Avukat Hacı Ali Özhan'ın FP'den İstanbul
Milletvekili seçilen Merve Kavakçı ile ilgili başvurusuna AİHM yazı işleri şu
yanıtı verdi: "Dosyanızın ön incelemesinden şikayet etmek istediğiniz konunun,
Türkiye'de 18 Nisan 1999 tarihinde yapılan Milletvekili Genel Seçimleri
neticesinde Fazilet Partisi'nden milletvekili seçilen Merve Kavakçı'nın türban
kullanması nedeniyle meclis çalışmalarına katılmasına izin verilmemesinin milli
iradenin eksik temsil edilmesine ve de vatandaş olarak temsil hakkınızın
ihlaline yol açtığı gerekçesiyle 1 Nolu Protokol'ün 3. maddesinin ihlali olduğu
anlaşılmaktadır."
AB kriterleri doğrultusunda yasal mevzuatta
yapılacak düzenlemelere ilişkin olarak Başbakanlık İnsan Hakları Koordinatör
Üst Kurulu (BİHKÜK) Sekreteryası tarafından Mayıs ayında hazırlanarak Başbakan
Bülent Ecevit'e takdim edilen ve "yol haritası" niteliğindeki rapordan MGK
Genel Sekreterliği'nin itirazı üzerine son anda Dışişleri Bakanlığı'nın
"kapsayıcı anayasal vatandaşlık" ilkesinin Anayasa'da esas alınması; düşünceyi
açıklamada dil yasağının kaldırılması gibi öneriler rapordan çıkarıldı.
Dışişleri Bakanı İsmail Cem, MGK ile hükümet
arasında görüş ayrılığı olduğu yönünde çıkan haberleri değerlendirirken, MGK
ile hükümetin iki ayrı birim olduğunu belirtti ve "Herkesin görevi ayrıdır. Ancak, MGK hükümet önünde engel değildir." dedi.
Avrupa Birliği'ne üyelik çalışmalarında büyük emeği bulunan bürokratlardan Gürsel Demirok görevinden alındı. Başbakanlık İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu Sekreterya Başkanı olarak görev yapan ve "Kopenhag Siyasi Kriterleri Işığında Türkiye'nin Alması Gereken Önlemler" paketinde sıralanan değişikliklere mecbur olduğu görüşünü paylaşan Gürsel Demirok'un görevden alınma gerekçesi Başbakanlık kaynaklarınca 'bilgi sızdırmak' olarak açıklanmasına karşılık, bu görevden alınmada Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nin görüşleriyle çatışan cesur önerilerin rapora alınmasının etkili olduğu iddiası gündeme geldi.
Konrad Adenauer Vakfı ve Türk Demokrasi Vakfı'nca
TBMM'de düzenlenen "Türkiye'de Anayasa Reformu-Prensipler ve Sonuçlar" konulu
konferansın açılış oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türk
insanının uygar dünya düzeni içinde varlığını sürdürebilmesi için yapılması
gerekenleri sıraladı. İnsan hak ve özgürlüklerinin, demokratik toplum düzeni
içinde insan olmanın insanca yaşayabilmenin vazgeçilmez koşulu olduğunu
vurgulayan Sezer, herşeyin bunları sağlamaya, korumaya ve geliştirmeye yönelik
olması gerektiğinin altını çizdi. Sezer'in Türkiye için çerçevesini çizdiği yol
haritası şu temel noktaları içeriyor: "Anayasal
düzenlemeler, insan hak ve özgürlüklerinin elde edilmesi ya da genişletilmesi
için devlet gücünü kullananlara karşı ve bunların yetkilerini sınırlamak
amacıyla yapılır. Özgürlükçü
demokrasilerin en önemli ilkesi, insanın devlet için değil devletin
insan için var olduğu anlayışıdır. Türkiye insan hak ve özgürlüklerini evrensel
standartlara uydurmalı, geliştirmeli ve korumalıdır. Bunun için uluslararası
sözleşmeler karşısında Anayasa yeniden gözden geçirilerek, sözleşmelerde
öngörülen evrensel standartlar hukukumuza kazandırılmalıdır. Çağdaş
yönetimlerde demokrasinin temeli kabul edilen hukuk devleti ilkesi, devletin hukuka
bağlılığını, yasama ve yürütme erklerinin bağımsız yargı tarafından denetimini
ve temel hak ve özgürlüklerin korunmasını gerektirir. Avrupa hukukuna uyum, ancak iç hukukumuzda
yapacağımız reformla olanaklıdır. Türkiye'nin reformlara anayasadan başlayarak
bu kararlılığını ortaya koyması gerekmektedir. Bu yöndeki girişimlerin destek
göreceğini burada belirtmek istiyorum."
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer başkanlığında
toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Diyarbakır, Hakkari, Şırnak ve Tunceli
illerindeki OHAL uygulamalarına devam kararı alırken, 30 Temmuz 2000'den
geçerli olmak üzere Van'ın mücavir iller statüsüne alınmasını benimsedi.
MGK'nın yetki alanlarının tanımlanmasında yarar
olduğunu belirten FP Genel Başkan Yardımcısı Bahri Zengin, "Sivil-asker herkes
milletin, temsilcilerinin emrinde olmalıdır" dedi.
Partisinin Grup Toplantısı'nda konuşan ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz, Türkiye'de en büyük iç tehdidin Avrupa Birliği (AB)'ne
karşı çıkanlar olduğunu söyledi. Devletin AB'ye karşı isteksiz davrandığını
vurgulayan Yılmaz, "Herkes bilmeli ki,
birilerinin Kopenhag kriterlerinin adını bile duydukları zaman uykuları
kaçıyor. Türkiye'de bu kriterlerin hayata geçmesiyle varlıkları ya da haksız
elde ettikleri güçleri ortadan kalkacak olanlar vardır" dedi. Yılmaz
konuşmasının devamında şunları söyledi:
"İnsan haklarını genişleteceğiz diye dünya aleme söz veriyoruz. Ama, hala bir
kısım insanımızı tehlike olarak
görüyoruz. Örgütlenme özgürlüğünü savunurken partileri kapatıyoruz. Kimileri de
el ovuşturup bunu büyük iştahla seyrediyor."
Örgütlü Suçla Mücadele Tartışmalı Konferansı'na katılan İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, "Basına olaylarla ilgili gerekli bilgileri Cumhuriyet savcılıkları vermelidir" dedi.
AB devlet ve hükümet başkanlarının Portekiz'deki zirvesi
sonunda yayınlanan belgede, Türkiye'nin AB üyeliği için ortaya konulan
kriterleri yerine getirme konusundaki tutumunun "not edildiği" bildirildi.
Zirve kapanış belgesinde, AB Komisyonu'ndan Türkiye'ye yapılan mali yardımların
ortak bir çatı altında toplanması için gerekli hazırlığı başlatması istendi.
Belgede, AB Komisyonu'ndan ayrıca Türkiye'nin AB mevzuatına uyumda geldiği
aşamanın analitik araştırma süreci ile ilgili olarak, AB Konseyi'ni
bilgilendirmesi kararlaştırıldı.
MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet
Bahçeli, FP Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın DPT'ye bağlı sosyal
tesislerdeki başörtüsü yasağı genelgesiyle ilgili yazılı soru önergesine
verdiği cevapta "Bakanlığım bağlı kurum ve kuruluşlarınca hazırlanan ve soru
önergesinde belirtilen ifadelerin genelge metni içinde yer aldığı bir düzenleme
bulunmamaktadır." dedi. Bahçeli'nin cevabında, basındaki haber ve yorumlarda
değerlendirilen ibarelerin, işletmeciliği Merkez Bankasına verilen ve yıllık
kontenjan çerçevesinde DPT personelinin de yararlandığı tesisin kullanımıyla
ilgili olarak Merkez Bankası tarafından hazırlanan Katılım İstek Formu'ndaki
açıklamalarla ilgili olduğu belirtildi.
BM Kalkınma Programı (UNDP), "İnsani Gelişme Raporu 2000"de Türkiye,
insani kalkınma sıralamasında 85. sırada yer aldı. Türkiye geçen yıl 86. sırada
yer almıştı. Türkiye'nin insan merkezli gelişme performansının sürekli
"orta gelişmişlik" kategorisinde yer almasının, okur-yazarlık ile
yaşam koşulları ve sağlık hizmetlerinin bir göstergesi olan yaşam beklentisinde
arzu edilen gelişmişlik düzeyine yaklaşılmasından kaynaklandığı bildirildi. AB
adayı konumunda olan Macaristan, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerde okur yazarlık oranı yüzde 99
iken bu oran Türkiye'de yüzde 84 olduğu, kadınlarda bu oranın yüzde 75'e kadar
düştüğü belirtildi. Rapora göre Türkiye'de zorunlu ilköğretim okullaşma oranı yüzde 99.9 iken bu oran orta
öğretimde yüzde 58.4'e iniyor.
AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Karen
Fogg, Kopenhag kriterlerinin, azınlıkların korunmasından söz ettiğini
vurgulayarak, Türkiye'de her şeyin tartışılması durumunda Kopenhag
kriterlerinin yerine getirilebileceğini söyledi.
İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Güneydoğu
Anadolu bölgesindeki terör sorunu
nedeniyle boşaltılan köylere, MGK'da kabul edilen eylem planı çerçevesinde geri
dönüş projesi başlattıklarını ve bu amaçla 2.8 trilyonun kullanılacağını
söyledi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi ANAP
İstanbul Milletvekili Emre Kocaoğlu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e mektup yazarak, insan
hak ve özgürlükleri aleyhine işlenen
suçların kamuoyuna açıklanmasını istedi. Mektubunda, demokrasi ve insan hakları
konusundaki yaklaşmalarından dolayı Sezer'e teşekkür eden Kocaoğlu, "asli görevleri suçu önlemek olan birtakım
kamu görevlilerinin, kötü muamele ve işkence gibi bizatihi suç olan yollara
başvurmaları, devletin suç işlediği anlamına geliyor" dedi.
İzmir Barosu İnsan Hakları Hukuku ve Hukuk
Araştırmaları Merkezi'ne bağlı bir grup avukat, İçişleri Bakanlığına
başvurarak, Kayseri Valisi Nihat Canpolat hakkında "Görevi kötüye kullanmak, suç işlemeye tahrik etmek, kanunun suç
saydığı fiili övmek" iddiasıyla soruşturma başlatılmasını istedi. Vali
Canpolat, polis gününde yaptığı konuşmada "İnsan
hakları insan olanlara gösterilecek bir haktır" demişti.
TBMM Adalet Komisyonu, İçişleri Bakanlığı tarafından
1996 yılında hazırlanan ihbarcılığı ve muhbirliği dayatan "Terörle Mücadele
Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı"nı, Anayasaya aykırı
hükümler içerdiği gerekçesiyle Anayasa Komisyonuna gönderdi.
Freedom House adlı kuruluş, 2000 Basın Özgürlüğü
raporunu yayınladı. Raporda basın özgürlüğü açısından Türkiye'nin adı "yarı
bağımsız ülke" olarak geçiyor. Freedom House'un hazırladığı raporda, dünyada
sadece 69 ülkede basın özgürlüğünden bahsedilebileceği belirtildi. 51 ülkenin
yarı özgür olduğuna yer verilen raporda, 66 ülkede ise basın özgürlüğünün söz
konusu olmadığı vurgulandı. Türkiye'nin de yer aldığı yarı bağımsız ülkeler
bölümünde hükümet ya da devlet politikalarının basın özgürlüğü önünde
'sınırlayıcı'olduğu ifade edildi.
Avrupa Birliği, tüm üye ülkelerde yoksullara,
özürlülere ve ayrımcılığa maruz kalanlara yapılan devlet yardımını büyük ölçüde
azaltmayı planlıyor. Brüksel'de hazırlanan AB 2001 bütçesine göre, Avrupalı
yoksullara, özürlülere ve ayrımcılık kurbanlarına yapılan devlet yardımları
yüzde 60 oranında kesilecek. Bütçe kabul edilirse, en az 11 büyük özürlü örgütü
de AB'den bir daha yardım alamayacak.
Uluslararası Af Örgütü'nce yayımlanan yıllık
raporda, 1999 yılı içinde 144 ülke hakkında İnsan Hakları ihlali suçlaması
yapıldı. Raporda ABD, Japonya ve İsviçre, "polis vahşeti" "hapishanedeki mahkumların aşağılayıcı ve
zalimce muameleye maruz bırakıldığı" iddiaları dolayısıyla eleştirildi. Örgütün
144 ülkede yapılan günlük insan hakları ihlalleri iddialarını belgelendirdiği
kaydedilen raporda, bu iddialar arasında en az 38 ülkede yargısız infaz
yapılması, 61 ülkede düşünce suçlularının hapsedilmesi, 132 ülkede de işkence
yapılmasının bulunduğu ifade edildi. Raporda
"1999 yılı, dünya nüfusunun büyük bir kesimine, baskı, savaş ve sefalet
getirmiştir. Kosova'da Sırpların Kosovalı Arnavutlara karşı yaptıkları insan
hakları ihlalleri, Rus kuvvetlerinin Çeçen kentlerini yok etmesi ve Doğu
Timor'da yüzlerce kişinin öldürülmesi, binlerce kişinin evsiz kalması gibi
olayların, geçen yıl insan hakları kurbanlarının sayısını artıran önemli
etkenler olduğu ifade edildi.
Human Rights Watch, halen ülkesinde cezaevinde
tutuklu bulunan Özbek yazar Memedali Mahmud'un sağlık durumunun kritik olması
nedeniyle hayati tehlikeyle karşı karşıya olduğunu duyurdu.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, Afganistan'daki
kuraklık nedeniyle kitlesel göçler ve ölümlerin muhtemel olduğu uyarısında
bulundu.
BM'nin Genel Sekreter Yardımcısı Pino Arlacchi, New
York Times Gazetesi'ne verdiği demeçte, insan kaçakçılığının en hızlı gelişen
örgütlü suç alanı olduğunu belirterek, "Londra'daki olayın, buzdağının su
üstündeki kısmı olduğuna" dikkat çekti. BM yetkililerine göre, halen dünyada
200 milyon kişinin insan kaçakçılarının elinde olduğu belirtildi.
Uluslararası Af Örgütü, İsrail'e ilişkin raporunda,
bu ülkenin Filistinlilere yönelik hak ihlallerine devam ettiğini açıkladı.
Örgüt ayrıca, NATO'nun geçen yılki Kosova operasyonu sırasında sivil hedefleri
bombalayarak, uluslararası kanunları ihlal ettiğini bildirdi.
ABD: Son idamlarla birlikte (24
Haziran 2000), ABD eyaletlerindeki idam dağılımı 2000 yılı itibariyle şöyle:
Teksas 19, Oklahoma 6, Alabama ve Virginia 3'er, Arizona ve Florida 2'şer.
Amerikan milli güvenliği için büyük bir tehdit oluşturduğu iddiasıyla 1997
yılında gözaltına alınan Florida Üniversitesi Araştırma Görevlisi Dr. Mazen El
Neccar 3 yıldan bu yana hapishanede tutuluyor. Avukat ve savunma hakkının da
elinden alındığı belirtilen Neccar'ın kaldığı hapishanede Mayıs ayında büyük
bir isyan çıkmıştı. Hapishaneyi ziyaret
eden Amerika Sivil Özgürlük Sendikası temsilcilerinin El-Neccar ile
görüşmesinden sonra güvenlik önlemlerini arttıran ABD yetkililerinin
El-Neccar'ın, ailesi ile görüşmesini de engellemeye başladığı belirtiliyor.
Avukatlarının yaptığı müracaatlar sonrası Miami Mahkemesine çıkarılan
El-Neccar'ın Amerika Anayasasına göre hemen serbest bırakılması istendi. Ancak
mahkeme bunu geri çevirdi.
AFGANİSTAN: Ülkenin yönetimi için farklı
silahlı gruplar arasındaki çatışmalar devam etti.
ALMANYA: İçişleri Bakanı Otto Schily,
iltica hakkıyla yasadışı göçün farklı konular olduğunu ileri sürerek, "iltica
ve yasadışı göç konuları birbirinden ayrı tutulmaldır" dedi.
ANGOLA: Başkent Luanda yakınlarında
gençlerin bulduğu roketin patlaması sonucu 12 kişi öldü, 52 kişi yaralandı.
BOSNA HERSEK: Bosnalı Sırpların elinde
bulunan bir kasabada 9 kişilik toplu mezar bulundu. Başkentin kuzey batısındaki
mağaralarda 58 Boşnak'ın cesedi bulundu. Bu cesetlerle birlikte son üç ay
içinde bulunan ceset sayısı 500'ü bulurken, 1999 Haziran'ından itibaren bulunan
ceset sayısı 2600 olarak açıklandı.
BREZİLYA: Fortaleza kenti yakınındaki
cezaevinden kaçmak isteyen 6 mahkum vurularak öldürüldü.
BULGARİSTAN: Filibe kentinde Halil Balkan
adlı Türk işadamı, kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısı sonucu hayatını
kaybetti.
CEZAYİR: Geçtiğimiz yıllarda,
Anamuhalefet Partisi FIS'ın seçim galibiyetini
kabullenmeyen ordunun yönetime el koyarak birçok muhalifi tutuklaması
üzerine başlayan şiddet eylemleri, bu ay da devam etti. Mascara kentinde
yaşanan bombalı saldırıda 13 kişi öldü, 42 kişi de yaralandı.
ÇEÇENİSTAN: Rusya'nın bu ülkeyi
onbinlerce askeriyle işgal etmesi üzerine başlayan çatışmalar devam etti.
Yüzbinlerce insan bu ay da evlerine dönemedi, çeşitli kamplarda sürgün hayatı
yaşamaya mecbur bırakıldı. Uluslararası kamuoyunun da desteğini arkasına alarak
ülkeyi tümüyle idaresi altına alan Rus kuvvetlerinin sivillere yönelik
eylemleri bu ay da devam etti.
ÇİN: Gözaltına alındıktan iki gün
sonra "Çin'i parçalamak için faaliyetlerde bulunmak, silah kaçakçılığı yapmak,
cinayet ve hırsızlık" gibi suçlamalarla idama mahkum edilen beş Uygur Türk'ü
hemen infaz edildi. Cinayet ve uyuşturucu kaçakçılığından 12 kişi idam edildi.
Kaliforniya merkezli Tibet İçin Avukatlar Komitesi'nin raporuna göre, Çin
yönetimi, işgal altında tuttuğu Tibet'te dini ve siyasi suçlar işledikleri
gerekçesiyle yaşı altıya varan çocukları bile işkenceden geçiriyor. Meydana
gelen maden kazalarında ise 19 madenci yaşamını yitirdi.
ENDONEZYA: Binlerce insanın yaşamına
mal olan dini çatışmaları önlemek amacıyla Moluk adalarına seyahatin
yasaklandığı bildirildi. Hristiyan-Müslüman çatışmasında 124 kişi öldü, 100'ün
üzerinde kişi de yaralandı.
ETİYOPYA: Bu ülkenin Eritre ile yapmış
olduğu savaş, barış antlaşmasıyla sona erdi.
FİLİPİNLER: Güvenlik görevlileri ile
muhalif silahlı Müslüman gruplar arasında çıkan çatışmalar bu ay da devam etti
ve 42 kişi öldü.
FİLİSTİN: İsrail askerleri ile Yahudi
yerleşim birimleri çevresindeki çitleri yıkmaya çalışan Filistinliler arasında
yaşanan çatışmalar devam ederken 4 Filistinli yaralandı. Filistin'de faaliyet
gösteren Mandela İnsan Hakları Örgütü ve Filistin İnsan Hakları Komitesi adlı
iki ayrı İnsan Hakları kuruluşu, Halid Yunus adlı 36 yaşındaki Filistinli'nin ölümünden, yönetime bağlı
Koruyucu Güvenlik Teşkilatı'nın sorumlu olduğunu bildirdi. Yunus, 25 Mayıs 2000
tarihinde tutuklanmış ve 6 Haziran 2000 tarihinde özerk yönetime bağlı
Ez-Zahiriye karakolunda tutuklu olduğu sırada hayatını kaybetmişti.
FRANSA: Dışişleri Bakanı Hubert
Vedrine, göçmen sayısının sınırlandırılması için kota konulması önerisinin
gözönünde tutulması gerektiğini söyledi. Yeni çıkan bir yasayla bu ülkede iki
kez cürüm işleyen tarikatların kapatılması kararlaştırıldı. Pau kentinde idari
arşivin bir bölümünü çalmaya çalışırken yakalanan, "Bask İçin Demokrasi
Grubu"na mensup 5 kişi, çıkarıldıkları mahkemede Bask dili ve kültürü için
mücadele ettiklerini ancak terör eylemleriyle ilişkileri olmadığını belirterek
Baskça konuşmakta ısrar edince hakim, 5 Basklı'yı yaka paça adliyeden dışarı
attırdı.
GUATEMALA: Pavon cezaevinde çıkan
isyanda 2 kişi öldü, 30 kişi de yaralandı.
GÜRCİSTAN: Savunma Bakanı David Tevsadze'nin
kardeşi Guram Tevsadze, aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu
hayatını kaybetti.
HİNDİSTAN: Hint askerleriyle Keşmir'in
bağımsızlığı için mücadele eden silahlı gruplar arasındaki çatışmalar devam
etti. Çatışmalarda 48 kişi öldü. Bihar eyaletindeki kast çatışmasında 33 kişi
öldü. Andra Pradeş kentinde bir camiye yerleştirilen bombanın patlaması sonucu
bir kişi yaralandı.
HOLLANDA: Yasadışı konumda bu ülkede
yaşadıkları gerekçesiyle 40 Nijeryalı sınırdışı edildi.
IRAK: Ramadi kenti yakınlarında
Körfez Savaşı'ndan kalma bir bombanın patlaması sonucu 9 kişi öldü. ABD'nin
önde gelen gazetelerinden Washington Post'ta çıkan bir yazıda ABD uçaklarının
saldırıları sonucu son 18 ayda 300 sivilin öldüğü, 800'ünün de yaralandığı
belirtildi. ABD savaş uçakları Türkiye üslerinden kalkarak, Irak'ı bombalamaya
bu ay da devam etti. Casuslukla suçlanan Ürdün asıllı Davut Salman El Dallu
idam edildi.
İNGİLTERE: Gözaltında iki kadına
tecavüz eden ve üç kadına da cinsel tacizde bulunan polis memuru Paul Banfield,
18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. NATO'nun Kosova Harekatı sırasında
İngiltere'ye "geçici mülteci" statüsüyle davet edilen 4500 Kosovalı mülteci
arasında olup halen bu ülkede yaşayan 2349 mülteciden, bir haftaya kadar ülkeyi
terk etmeleri istendi. İngiltere'nin Dover limanında Hollanda plakalı bir tırda
58 kişinin cesedinin bulunması, bu ülkeye kaçak yollardan girişlerle ilgili
tartışmaları alevlendirdi. Başbakan Tony Blair, Avrupa Birliği zirvesi için
gittiği Portekiz'de konuya ilişkin olarak, "İnsan kaçakçılığı, herkes
tarafından lanetlenmesi gereken bir şer ticaretidir." dedi.
İRAN: Iran-ı Ferda (Yarının
İranı) Dergisi'nin sahibi siyasetçi İzzetullah Sahabi, evinde yapılan
aramalarda "gizlilik derecesi taşıyan belgeler" bulunduğu iddiasıyla tutuklanarak
hapse atıldı.
İSRAİL: Güvenlik kuvvetlerinin
Filistin toprağı işgali ve bu topraklar üzerinde Yahudi yerleşim yerleri açma
çalışmaları bu ay da devam etti.
İTALYA: Don Bosco hapishanesinde
bir grup mahkumun genel af için açlık grevi başlattığı belirtildi. Bu ülkeye
kaçak yollardan giriş yapan yaklaşık 50 bin mülteci, İçişleri Bakanlığı'na
başvurarak oturma izni istedi.
KATAR: Cinayet suçlamasıyla 3
Hintli'nin kafaları kılıçla kesilerek idam edildi
KOSOVA: Uluslararası Kızılhaç
Komitesi, Kosova'da çoğu Arnavut olmak üzere hale 3368 kişinin kayıp olduğunu
bildirdi. Foça kentinde, Sırplar tarafından katledilen 45 Müslümanın cesedi
bulundu.
LÜBNAN: 1975 yılında patlak veren iç
savaştan kalma 25 kişilik toplu mezar bulundu. İsrail ordusu, 22 yıldır işgali
altında tuttuğu Güney Lübnan'dan çekildi.
RUANDA: 1994 yılındaki soykırıma
katılmaktan yargılanan 8 kişi ölüm cezasına çarptırıldı.
RUSYA: Rus Gazeteciler Birliği,
eski Sovyetler Birliği topraklarında son 10 yılda 200'den fazla gazetecinin
çatışmalar sırasında öldüğünü duyurdu.
SRİ LANKA: Bir geçit töreni sırasında
düzenlenen intihar saldırısında, aralarında bakanların da bulunduğu 21 kişi
öldü. Yönetime muhalif silahlı gruplarla güvenlik kuvvetleri arasında yaşanan
çatışmalar bu ay da devam etti.
SUDAN: Devlet Başkanı Ömer El Beşir, genel af ilan etti.
SURİYE: Suriye ordusunda görevli
General Halil Hader, evinin banyosunda boğularak öldürülmüş halde bulundu.
TANZANYA: Ruanda'daki insanlık
suçlarını yargılamak üzere Tanzanya'da kurulan BM Mahkemesi, 1994 soykırımıyla
ilgili suçlarını itiraf eden Belçikalı gazeteci Georges Ruggiu'yu 12 yıl hapis
cezasına çarptırdı. Bir milyon insanın hayatını kaybettiği soykırım sırasında
Ruggiu, Tutsilerin öldürülmesini teşvik eden bir radyo kanalında sunucu olarak
görev yapıyordu.
YUNANİSTAN: İngiltere'nin Atina Askeri
Ateşesi Tuğgeneral Stephen Saunders, motorsikletli iki saldırganın silahlı
saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Saldırıyı "17 Kasım" örgütü üstlendi.
Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren "Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığı ile
Mücadele Komisyonu" tarafından hazırlanan raporda, bu ülkede azınlıklara karşı
hoşgörülü davranılmadığı açıklandı. Raporda Yunanistan'da Müslüman, Arnavut ve
Çingene azınlıklara karşı ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğün etkili olduğu
kaydedildi. Başkent Atina yakınlarındaki Nea Kios kasabası Belediye Meclisi,
aldığı bir kararla, kent sınırları içinde Çingenelere yer olmadığını,
Çingenelerin kente yaklaşmasına izin verilmeyeceğini resmen ilan etti.
________________________
(*) Bu Rapor,
MAZLUMDER İnsan Hakları İhlallerini İzleme Komisyonu'nca hazırlanmıştır.