Hukukun Üstünlüğü -yargı- çelişkiler

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ-

Yargı Önünde Herkes Eşit mi ?

Hiçbir Siyasi Düşünce Yargı Kararlarını Etkilemiyor mu?

Önce Son Bir Haftada Yaşanan Bazı Gelişmeler:

Adana'da 1999 yılında, temizlik işçisi Murat Bektaş'ın öldürülmesiyle ilgili davanın duruşması önceki gün sonuçlandı. Buna göre, Bektaş'ın ölümünden sorumlu tutulan; İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın da "polis yanlışlıkla adam öldürmez" diyerek sahip çıktığı ve tutuksuz yargılanan 6 polis memurundan 4'ü 6'şar ay 20'şer gün hapis cezasına çarptırıldı. Üçer ay da memuriyetten men edilen polis memurlarına verilen bu "cezalar" sabıkasız olmaları ve suç işleme eğiliminde olmamaları gerekçesiyle tecil edildi.

Geçtiğimiz Mart ayında, Yüksekova Çetesi'ndeki "rolü" nedeniyle Diyarbakır DGM tarafından 27 yıl hapse mahkum edilen ancak bir türlü bulun(a)mayan Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul'un Nisan ayında emeklilik işlemlerini tamamlayarak kendini "garantiye" aldığı ortaya çıktı.

Yargıtay 9. Ağır Ceza Dairesi, sekiz yıl önce Sivas'ta 37 kişinin ölümüyle ilgili olarak Ankara 1 Nolu DGM'nin 33 sanığı idam, 15 sanığı da çeşitli hapis cezalarına çarptırdığı davayı sonuçlandırdı. Yüksek Mahkeme, idam kararlarından 2 sanık hakkındaki hükmü bozdu, diğerlerini onayladı. Çeşitli hapis cezalarına çarptırılan 15 sanıktan 14'ü hakkındaki hükmü de onayladı.

Aydın'da evinin aranması sırasında öldürülen Resul Aydemir ile ilgili soru önergesine İçişleri

Bakanı Sadettin Tantan'ın yanıtı "kalp krizi" oldu. Tantan bu açıklamasını, telefonla öğrenilen otopsi sonuçlarına dayandırdı. Oysa görgü şahitleri, Aydemir'in "Vurun, ezin bu şerefsizi, sorumluluk bana ait" komutuyla dövülmesinin ardından polis aracının çarpmasıyla hayatını kaybettiğini belirtmişlerdi. Yaklaşık iki ay önce gerçekleşen ve yöre halkının sokaklara dökülmesine yol açan bu olayla ilgili henüz dava dahi açılmadı.

Mahkemeye sunduğu bir belgeden ötürü yargılanan 16 Mart Katliamı davasının müdahil avukatlarından Cem Alptekin hakkında verilen beraat kararı, yargılamanın DGM'de yapılması gerektiği görüşüyle Yargıtay tarafından bozuldu.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, İmam Hatip Lisesi mezunlarının Polis Akademisi'ne gitmesinin önünü kesen Polis Yüksek Öğretim Yasası'nı onayladı. Bu yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, yıllardan beri polis olabilen İmam Hatip Lisesi mezunlarının önü kesilmiş oldu. Yasa, İmam Hatip Lisesi dışındaki okullardan mezun olanların polis olabilmelerini öngörüyor.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Manisalı gençlere işkence yaptıkları gerekçesiyle çeşitli hapis cezaların çarptırılan 10 polis memuru hakkındaki hükmü usulden bozdu. Daire, bozma gerekçesi olarak "sanık avukatlarının savunma hakkının kısıtlanmasını" gösterdi. Yargıtay daha önce de polisler hakkında yerel mahkemenin verdiği beraat kararını, polislerin işkence yaptığı gerekçesi ile bozmuştu. Yargıtay'ın bu kararından sonra sanık polisler Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanacaklar.

Fazilet Partisi'nin kapatılması istemiyle açılan davada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, ek iddianameye ilişkin Anayasa Mahkemesi heyetine sözlü açıklamalarda bulundu. Esas hakkındaki görüşünde, laiklik ilkesini yok etmeye çalışan partilerin demokratik rejim için "en büyük tehlike" olduğunu söyleyen Kanadoğlu, "cumhuriyetin güvencesinin Anayasa olduğunu, bunun gerçekleştirilmesinin Anayasa hükümlerinin kesin olarak uygulanmasına bağlı olduğunu" belirtti. Bu açıklamaları ile ilgili olarak basına konuşan Kanadoğlu, Atatürk ilke ve devrimlerinin hukukun üstünlüğüne dayalı laik, demokratik cumhuriyetin güvencesinin Anayasa olduğunu söyledi. Kanadoğlu, bu güvencenin gerçekleştirilmesinin Anayasanın buyurucu hükümlerinin tam eksiksiz ve duraksamadan kesin olarak uygulanmasına bağlı olduğuna işaret etti.

ABD Başkanı Bush, geçtiğimiz haftalarda bir grup tarafından Swissotel'e düzenlenen baskın sonrasında gözaltına alınanlara da yer verdiği mektubunda, olaya yaklaşımı nedeniyle polisi kutlarken "Bu suçu işleyen şahısların adalet önüne çıkartılmalarını bekliyoruz" uyarısında bulunmaktan da geri durmadı.

Bir hafta içerisinde yaşanan olaylardan birkaçı bir arada değerlendirildiğinde, ülkenin nasıl keyfi yönetildiği çok açık bir biçimde görülmektedir. Bunca düşündürücü çarpıklık ve keyfiliklerin yaşandığı bir ülkede toplumun hukuka, yargıya olan güveninin neden giderek kaybolduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Artık Türkiye'deki hukukdışı keyfiliklerin değerlendirilmesine gerek kalmamaktadır. Yargıtay'a yeni seçilen üyelerin mazbata töreninde konuşan Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ise, hukukun üstünlüğü uygulamada da geçerliymiş gibi yargının işlevinin adalet dağıtmak, ölçüsünün de hukuk olduğunu söylemektedir.

Yönetimin böylesine hukuksuzluğa bulaştığı bir sistemde doğal olarak YÖK Başkanı Kemal Gürüz gibi yöneticiler, kendilerine bir "üst merci", bir "yukarısı" bulabilmekte ve keyfi yönetimi ve haksızlıkları daha da tırmandırabilmektedir.

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2001-07-23
Okunma Sayısı : 2085
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4643451